Güncelleme Tarihi:
Türkiye geleneksel yatırım aracı ‘altın’ı yeniden keşfediyor
KARŞILAŞTIĞI her krizde kendini korumayı başaran altın, son küresel krizin tartışmasız, kazananı ve kazandıranı. Türkiye’nin geleneksel yatırım aracı altın bu süreçte yeni bir boyut kazandı. Doğum, nişan, düğün gibi her yeni başlangıçta Türk insanının hep yanında olan altını bugün hem bankalar, hem de yatırımcı yeniden keşfediyor. Altın artık daha profesyonel bir yatırım aracı...
Hülya GÜLER
TÜRKLERİN geleneksel yatırım aracı altın, bugünlerde özellikle global kriz sürecinde ‘güvenli liman’ olarak artırdığı popüleritesiyle daha da parlak bir dönemden geçiyor. Altın önce küresel kriz ortamında ons fiyatının yükselişiyle yatırımcının gözüne girdi. Ardından Merkez Bankası’nın TL zorunlu karşılıklarda altın oranını artırmasıyla bu kez bankaların dikkatini çekti. Türkiye’nin yabancı olmadığı bir yatırım aracı ola altın böylelikle bankaların geliştirdiği ürün ve hizmetlerle son 1.5-2 yılda ülkenin gündemine yerleşmiş oldu.
SEFERBERLİĞE DÖNÜŞTÜ
Cari açığa çare arayan Hükümetin, 3-6 bin ton arasında olduğu tahmin edilen yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması yönündeki söylemlerinin cesaret vermesiyle, adeta bir altın toplama seferberliği ortamı oluştu. İyi de oldu... Bankaların yoğun reklam kampanyaları, müşterilere sundukları çok farklı ürün ve hizmetlerle bundan 1.5 yıl önce sadece 2.2 milyar TL büyüklüğünde olan altın mevduatının büyüklüğü 17-18 milyar liraya erişti. Bunun büyük bir oranının yastık altında atıl olarak bekleyen kişisel birikimlerin sisteme katılmasından sağlandığı düşünüldüğünde hem bankalar için yeni bir kaynak oluşmuş oldu hem de bireyler birikimlerinden banka güvencesinde getiri sağlamaya başladı.
ÜRÜNLER ÖRNEK ALINIYOR
Bir iki bankanın başladığı altın toplama günlerine her gün yeni bir banka katıldı. Hatta bu faaliyetlerde, daha fazla noktada, daha uzun saatlerde altın toplama olanağı sunan kuyumcularla işbirlikleri başladı. Yeni teknolojileri uygulama ve inovatif ürünleriyle dikkat çeken Türk bankacılık sektöründe, altın veren ATM’ler bile geliştirildi. Türk bankalarının altın bankacılığında geliştirdiği kimi ürünler Körfez Ülkeleri başta olmak üzere Malezya gibi ülkelerde örnek alınmaya başlandı.
POTANSİYELİ YANSITMIYOR
Bugün gelinen noktada altın bankacılığında son iki yılda 10 kata yakın büyüme kat edilmiş olsa da mevcut rakamlar Türkiye’nin altın bankacılığında halen çok büyük bir potansiyeli hayata geçiremediğini gösteriyor. Türkiye’de altın bankacılığının 5 hatta 10 kat büyüme potansiyeli söz konusu. Bu da, parasal değerinin 150-300 milyar dolara olduğu tahmin edilen yastık altındaki servetin yarısının, hatta dörtte birinin sisteme girmesi anlamına geliyor ki, bu son dönemde altına olan rağbet düşünüldüğünde çok uzak bir hedef değil.
BEŞİKTEN DÜĞÜNE KADAR
Türk geleneğinde altın ile kutlama doğum ile başlıyor ve nişan ve düğünlerle doruk noktasına ulaşıyor. Dolayısıyla en eski ve güvenilir yatırım aracı olan altın Türk insanı için her yeni başlangıçta yanında. Bugün ise, Türk yatırımcı bugüne kadar hep yanında bulundurduğu altını finansal sisteme kazandırarak daha profesyonel yollarla daha fazla kazanmayı istiyor. Hem yatırımcı hem de bankalar, bu en eski yatırım aracı altını ‘yeniden’ keşfediyor.
Altın mevduatı 176 tona ulaştı
TÜRKİYE’de altın ve gayrimenkulün yatırımcı tarafından her zaman en güvenli yatırım aracı olarak görüldüğünü söyleyen Denizbank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Cem Turgut Gelgör, “Bankacılık sektöründe altın mevduatları son bir yılda 3.1 milyar TL’den 16.8 milyar TL’ye fırladı. Altın mevduatının toplamı 176 tona ulaştı” dedi.
DENİZBANK Altın Bankacılığı Grup Müdürü Cem Turgut Gelgör, altının her zaman güvenli liman olarak görüldüğünü belirterek, bankacılık sektöründeki altın mevduat hesapları son bir yılda 3.1 milyar TL’den 16.8 milyar TL’ye fırladığını hatırlattı. Artık birçok kişinin bankada altın hesabı bulunduğunu kaydeden Gelgör, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Ağustos 2012 itibari ile sektördeki altın mevduatı 176 tona ulaştı” dedi.
MEVDUAT 6 TONA ÇIKTI
Türk yatırımcısının en çok tasarruf ettiği alanların başında altın ve gayrimenkul geldiğinin altını bir kez daha çizen Gelgör, “Özellikle son 10 yılda altının yakaladığı yükseliş performansı ve kolay bir şekilde alınıp-satılır hale gelmesi vatandaşın altına olan ilgisini daha da artırdı. Denizbank olarak bizib de, müşteri sayımız 1000 adetten 30 bine çıktı. Mevduatımız 500 kg iken 6 tona ulaştı” diye konuştu.
1.5 TON ALTIN KREDİSİ
Altın bankacılığı konusunda sektörün Ağustos 2011’e göre yüzde 58 büyüdüğünü kaydeden Gelgör, aynı dönemlerde Denizbank’ın altın bankacılığında yüzde 180 büyüdüğünü belirtti. Gelgör, sektörde son dönemde altın kredilerinde sektör yüzde 1 küçülürken, Denizbank’ın altın kredilerinin de yüzde 100 büyüdüğünü ifade ederek, “Mevduat müşterilerimize fayda sağladığımız gibi altın ticareti ile uğraşan tüm müşterilerimize de uygun koşullarda finansman desteği yaratıyoruz. Kredilerimiz 400 kilogramdan 1.5 tona geldi” bilgisini verdi.
280 ŞUBEDE TOPLANIYOR
DenizBank’ın mayıs ayında başattıkları DenizAltın Günlerinde İstanbul Altın Rafinerisi eksperliğinde 1.5 ton altın topladıklarını hatırlatan Gelgör, şöyle devam etti: “Ekim ayı itibari ile de yine ilkini DenizBank’ın yapmış olduğu sektördeki en geniş kapsamlı ikinci altın toplama kampanyasına başladık. Yılsonuna kadar Türkiye genelinde 280 yetkili şubemizde haftanın 5 günü fiziki altınlarını mevduata dönüştürmek isteyen müşterilerimize hizmet veriyor olacağız.”
İnternetten altın ve gümüş alım-satımı
DENİZBANK’ın altın bankacılığında en geniş ürün yelpazesine sahip bankalardan biri olduğunu söyleyen Cem Turgut Gelgör, şu bilgileri verdi: “Denizbank olarak uzun zamandır sunduğumuz Vadesiz Altın hesabının yanı sıra Vadeli Altın Hesabı, Vadesiz Gümüş Depo Hesabı ve düzenli altın biriktirmeyi sağlayan Altın Biriken Hesabı müşterilerimizin hizmetine sunmaya başladık. Altın Biriken Hesap ile müşterilerimiz önceden verdikleri talimat ile düzenli dilerse şubeden dilerlerse internet bankacılığı üzerinden aylık ya da 3 aylık sürelerle düzenli olarak çeyrek, yarım, tam veya gram şeklinde altına yatırım yapabilir, çok uygun faiz oranları ile altınlarına altın katabilirler. Altına dayalı ürün gamımızı artırırken, müşterilerimize kolaylık sağlamak amacıyla internet şubemizden de Altın ve Gümüş işlemlerini hizmete sunuyoruz. Müşterilerimiz altın ve gümüş alım/satımı ve altın havalesi gibi işlemlerini de yine bu kanallar üzerinden kolaylıkla yapabiliyorlar.”
Bankaların kampanyaları etkili oldu
HALKIN son zamanlarda altın hesabı açtırmasında ve farklı altın ürünlerine yatırım yapmasında bankaların başlattıkları yeniliklerin etkili olduğuna değinen Cem Turgut Gelgör şöyle konuştu: “Vatandaş günün 24 saati altın alıp, istediği zaman bu altını paraya çevirebiliyor. Bu önemli bir avantaj. Merkez Bankası’nın bankalara TL mevduatlar karşılığında ayırması gereken karşılıkların (zorunlu karşılık) yüzde 30’unu altın olarak tutma imkânı vermesinin ardından bankaların bu alandaki çalışmaları daha da hızlandı.”
Altındaki yükseliş yılsonuna kadar sürer
ALTIN fiyatlarının uzun vadede yukarı gideceği yönündeki daha önceki tahminlerin bugünkü verilere bakıldığında doğrulandığını kaydeden Cem Turgut Gelgör, “Altın her zaman güvenli liman olduğundan yıl sonuna doğru altın fiyatlarında talep artışıyla birlikte bu yükselişin devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.
Afette kaybolma riski de yok
TÜRKİYE’de yastık altında bulunan altının 1500-3 bin ton civarında altın olduğun tahmin edildiğini belirten Cem Turgut Gelgör şunları söyledi: “Bu altınların ekonomiye kazandırılması adına son olarak müşterilerimizin hizmetine sunduğumuz DenizAltın Günlerinde müşterilerimizin yastık altı olarak da tabir edilen, kiralık kasalarında veya kişisel imkanları ile muhafaza ettikleri fiziki altınlarını bankamız mevduat hesaplarında yatırarak güvenli bir şekilde üstelik faiz getirisi ile değerlendirmelerini sağlıyoruz. Müşteriler ellerinde bulunan kullanmadıkları veya yatırım amaçlı aldıkları takıları ve altınları bankamıza getirerek hesap açtırabiliyor. Böylece altın yatırımı daha güvenli hale geliyor. Aynı zamanda kasa ücreti de verilmiyor. İhtiyaç duyulduğunda istenilen tutar kadar bozdurulup, TL’ye ve dövize dönüştürülebiliyor. Altın mevduata dönüşünce istediğiniz noktadan ulaşabiliyorsunuz. Afette kaybolma riski de ortadan kalkıyor.”
*************
Altın mevduatı potansiyelin 5’te biri büyüklüğünde
BANKALARDAKİ altın mevduatı büyüklüğü BDDK verilerine göre 16 milyar lirayı aştı. İAB Başkan Vekili Osman Saraç, son bir kaç yıl öncesine göre muazzam bir artışın yaşandığı altın mevduatında Türkiye’nin potansiyelinin çok daha büyük olduğunu düşünüyor. Saraç’a göre, altın mevduatı şimdilik potansiyelinin 5’te biri kadar. Önümüzdeki dönemde rahatlılka 80-100 milyar lira büyüklüğüne çıkabilir.
İSTANBUL Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, Türkiye’de altın bankacılığına yönelik faaliyeklerin yoğunlaşmasının 2 yıl öncesine dayandığını belirterek, “Bir yıl kadar önce de hükümetin bu alandaki çalışmalara destek verdiği yönündeki açıklamalarla altın bankacılığı Türkiye’nin daha fazla gündemine oturdu. Ancak altın mevduatı henüz Türkiye’nin gerçek potansiyelini yansıtmıyor” dedi. Ancak yine de son bir-iki yılda altın bankacılığı alanında yaşanan gelişmelerin olumlu olduğunu söyleyen Saraç, “Çünkü yastık altı diye tabir ettiğimiz kıymetli madene yatırılmış yatırım atıl bir yatırım. Bu yatırım, sisteme entegre değil. Yani bankacılık sistemiyle kredi mekanizmasına dönüştürülemiyor, ekonomiye hiçbir faydası yok. Bireysel olarak yatırımcı düşüşlerden olumsuz etkileniyor, artışlardan olumlu etkileniyor ama ekonomiye yansımıyor” diye konuştu.
100 MİLYAR LİRA
Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada bugün gelinen noktada bankalardaki altın mevduat büyüklüğünün 16.2 milyar liraya ulaştığını belirten Saraç, şunları söyledi: “Bu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı son rakam. 16.2 milyar lira yaklaşık olarak bankacılık mevduat büyüklüğünün yüzde 2’sine tekabül eder. Bankalarımızda altın hesapları olarak tutuluyor. Bu önemli bir rakam. Yani sıfırlardan bu noktalara gelinmiş olması çok önemli. Bu rakamın potansiyelin 5’te 1’i olduğunu tahmin ediyoruz. Türkiye’nin potansiyeli bunun en az 5 katı. Yani 80 ila 100 milyar liralık bir altın hesabının rahatlıkla bankalara geçebileceğini söyleyebiliriz. Henüz halkımızın ilgi göstermekle beraber gerçek potansiyelini göstermediğini düşünüyoruz.”
MB’NİN KATKISI
Merkez Bankası’nın zorunlu karşılıklarda altını da devreye alması gibi politikaların da bankaların altın bankacılığına olan ilgisini artırdığana değinen Saraç, “Merkez Bankası 2 yıldır faiz konusunda faiz koridoru olarak adlandırılan yeni bir uygulamayı devreye soktu. Bir de karşılıklar meselesinde de altını devreye aldı. Bu, bankalar için teşvik edici bir unsur oldu. Altını toplayıp onu değerlendirip boşta kalan TL ve dövizlerini kredi mekanizmasında kullanabilmek bankalar için çok sağlıklı bir değerlendirmeydi. Yaklaşık 3 ila 4 milyar dolar arasında bankaların kullanabileceği bir rakam bu şekilde serbest kaldı” değerlendirmesini yaptı.
2 BİN 100 DOLAR
Deutsche Bank ile geleceğe yönelik tahminleri belirlediklerini aktaran Saraç, altının onsunun 2 bin 100 dolar olacağı gibi bir öngörünün bulunduğunu ifade etti. Yatırımcıların, analistlerin spekülasyonlarının fiyatlar üzerinde etkili olduğunu söyleyen Saraç, şunları kaydetti: “Altının onsu için ilk 2 bin dolar rakamı konuşulduğunda, altın fiyatları 800 dolarlar seviyesindeydi. Bin doları aştığında, 5 bin dolar konuşuldu. Her 2 defasında da piyasanın algısı ‘Olmaz böyle şey, bu fiyat beklentisi çok yüksek’ şeklindeydi. Ama 2 bin dolar seviyelerine gelindiğini hep beraber gördük.”
110 ton altın ithal ettik
ALTININ son birkaç yıldır çok dalgalı bir seyir izlediğini kaydeden Osman Saraç altın ve gümüş piyasasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu yıl beklentilerimizin biraz üzerinde bir işlem hacmi gerçekleşti. Bugün itibariyle 260 ton işlem hacmimiz var. Geçen yıl ile kıyasladığımızda 165 tondu, totali 227 tondu. Bu yıl daha tamamlanmadan geçen yıl totaldeki hacmi bile geçtik. İthalat rakamına baktığımızda geçen yıl geçen 79 tonluk bir ithalatımız var. Bu yıl 110 tonluk bir ithalatımız oldu. Demekki çok büyük bir talep var ama talebin bir kısmı geldiği gibi gidiyor. Gümüşte işlem hacmimizin yüzde 5 civarında azaldığını görüyoruz. Gümüşte biraz daralma var, bu daralma biraz taleple biraz da yerli üretim seviyesinin azalmasıyla ilgili. Altın ile gümüş fiyatları arasında belli bir ilişki var. Altının arttığı dönemlerde, yüzde 90 oranında gümüş de artar. Fakat gümüş bir süredir, bu trendi takip etmiyor.”
Hedefimiz vatandaşın bir küçük çeyrek altını değil
KUYUMCU odalarının, bankaların altın alım satımına ilişkin BDDK taslağına, altının günlük işlem hacimlerinin bir kısmını oluşturduğu gerekçesiyle tepki gösterdiğini hatırlatan Osman Saraç, her iki tarafında haklı olduğu noktalar olduğunu kaydetti. Vatandaşın yastık altındaki yatırımına talip olmak için ona güven vermek gerektiğini dile getiren Saraç, şöyle konuştu: “Bu güven kısmen verilmiş ki rakam 16.2 milyar lira olmuş. Ama bunun daha da artırılması gerekiyor. Baktığınız zaman hiçbir şekilde sisteme kanalize edilemeyecek miktarlar var. Bir asgari ücret kadar bir rakamı bir insanın evinde saklamasında daha doğal bir şey olamaz. Türkiye gibi coğrafyası, ekonomisi, siyaseti, geçmişi, tarihi itibariyle sürekli olarak kaos ve kriz bölgesinde yer alan insanların böyle küçük miktarları evinde saklaması normaldir. Ama belli bir büyüklüğe aşıldığı zaman artık onun evde saklanması, işyerinde saklanması da hırsızlık ve getirisinden yararlanamama riski taşıyor. Dolayısıyla hedefimiz vatandaşın bir küçük çeyrek altın, 5 küçük çeyrek altın değil. Bu olmamalı. Bu da belli bir yekun teşkil ediyor ama zaten sınırlı gelir düzeyine sahip, zaten son derece sınırlı yatırım kapasitesine sahip insanların da elindekinin sisteme kazandırılmasını beklememek gerekiyor.”
2001’den bu yana fiyatı yükseliyor
OSMAN Saraç, yakın zamanda altının en dip seviyesini 2001 yılında gördüğünü belirterek, o yıldan 2009 yılına kadar altının hemen hemen hiç düşmeyen bir seyir izlediğini söyledi. Altının onsunun bin 900 dolarları gördükten sonra 2 bin dolar rakamlarının telaffuz edildiğini aktaran Saraç, altın fiyatlarının reel olarak en yüksek seviyesine 1980’de ulaştığının varsayıldığını vurguladı.
Petrol üretimi üzerine çok ciddi bir dalgalanma gerçekleştiğini anımsatan Saraç, sözlerine şöyle devam etti: “İran, büyük bir petrol ihracatı sonrası dönüşüm geçirdi yönetim olarak. O dönüşümün hemen paralelinde Ortadoğu’da bir dalgalanma gerçekleşti. Enerji fiyatlarındaki bu sıkıntılar emtia fiyatlarına yansıdı ve emtianın en bilinen adresi altın da zirveyi gösterdi o tarihlerde. O tarihten bu tarihe geldiğimiz en yüksek seviye bin 930 dolar. Ama altın reel olarak bu seviyeyi işaret etmiyor. Dolayısıyla bazı yatırımcıların, bazı analistlerin 2 bin doların üzerini göreceği yönündeki öngörülerinde referans aldıkları nokta da bu 1930 dolar seviyesinin üstü.”
Altın kendi değerini koruyor
ALTININ değer artışıyla ilgili akla gelen 2 önemli bilimsel çalışma olduğunu hatırlatan Osaman Saraç şöyle konuştu: “Bunlardan biri 100 yıl boyunca altının satın alma gücü paritesi cinsinden değerinin ölçüldüğü bir çalışma. ABD’de yapılan bu araştırmada, satın alma gücü paritesine bakıldığında, altının değeri hep aynı kaldığı görülüyor. Altına duyulan güvenin arkasında aslında bu yatıyor. Altının fiyatı sürekli artıyor gibi görünmesine rağmen önemli olan kendini koruyor olması. Altının en büyük vasfı bu zaten, kendini koruyor olması.”
Altına yatırım genlerimizde var
ALTININ Türkiye için geleneksel bir yatırım aracı olduğunu söyleyen Akbank Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, bunun son küresel ekonomik krizle değişmeye başladığını ve altının artık profesyonel bir yatırım aracı olduğunu söyledi. Tözge, “Altına yatırım genlerimizde var” diye konuştu.
SON küresel ekonomik krizle birlikte mevcut yatırım araçlarına olan güvensizlik hızla arttı. Akbank Bireysel Bankacıılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, bu süreçte altının güvenli liman algısının ise pekişerek yatırım tercihleri arasında üst sıralara tırmandığını söyledi. Türkiye’de yapılan araştırmaların altının ilk akla gelen yatırım araçlarından biri olduğuna işaret ettiğini kaydeden Tözge, “Bu durum, altın yatırımının deyim yerindeyse genlerimize yerleştiğinin bir göstergesi aslında” dedi.
PROFESYONEL BİR ARAÇ
2008’den bu yana küresel kriz sürecinde, altının artık geleneksel bir yatırım aracı olmaktan çıkıp profesyonel bir yatırım aracına dönüştüğünü belirten Tözge, şöyle konuştu: “Bu noktada bankalar, altın ve altına dayalı bir çok ürün geliştirdiler ve altın yatırımcısının kullanımına sundular” diye kouştu. 1500 ile 5 bin ton arasında olduğu varsayılan yastık altı tasarruflarının ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmaların önemine değinen Tözge şunları kaydetti: “Bankacılık sektörünün hızla aksiyon alarak yastık altı tasarrufun ekonomiye kazandırılmasında üzerine düşen görevi yerine getirmekte olduğunu, ancak gidecek uzun bir yolumuzun bulunduğunu düşünmekteyiz.”
TASARRUF SEFERBERLİĞİ
Akbank olarak, Türkiye’nin 2023 hedeflerine destek olma konusunda, üzerine düşeni yapmaya kararlı olduklarını belirten Tözge şöyle konuştu: “Bu izyonla yola çıktığımız Tasarruf Seferberliği kampanyamızı tüm toplumumuza, çalışan, üreten herkese yönelik uygulama ve projelerimizle başlattık. Türkiye’de finansal okuryazarlığın gelişmesi için, “Akbank Gönüllüleri Bankacılık ve Tasarruf Anlatıyor” projesini geliştirdik. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 2500 çocuğa ulaştık, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında ise Türkiye genelinde en az 5500 çocuğa daha bu eğitimi vereceğiz.”
UYGULAMAYA DÖNÜK ÜRÜN
Bir yandan tasarruf bilincini artırıp, geliştirirken bir yandan da bu bilincin hayata geçirilmesini sağlayacak ürünler geliştirdiklerinin altını çizen Tözge, “Bu çerçevede, halkımızın tasarruf etmesini kolaylaştıracak Bireysel Emeklilik Sistemi’nin yanı sıra, Altın Mevduatı, Mevduat Birikim Hesabı, Yatırım Fonları, Vadeli Mevduat ve İnternet Mevduat Hesabı ürünlerimizi ön plana çıkarıyoruz” şeklinde konuştu.
Altın bankacılığında 60 bin kişiye ulaştı
2012 Şubat ayında ‘Altın Bankacılığı’ kapsamında lansmanını yaptıkları ‘Akbank Altın Mevduat Hesabı’ ile kısa sürede yaklaşık 60 bin kişiye ulaştıklarını belirten Galip Tözge şunları aktardı: “Haziran sonu itibarıyla, Kıymetli Maden Hesaplarımızda yer alan bakiye ise 400 milyon doların üstünde oldu. Ürünümüz müşterilerimizin kullanımına yeni sunulmasına ve “Ekonominin Kahramanları” başlıklı kampanyamızın çok yeni olmasına rağmen önemli bir satış rakamına ulaştık. Bu alandaki performansımız potansiyele paralel olarak artan bir ivme ile sürüyor. Akbank olarak altın bankacılığı kapsamında yepyeni teklifleri içeren ürünlerin hazırlıkları içindeyiz. En kısa sürede müşterilerimizi bu ürünlerimizle tanıştırıyor olacağız. Bu tip yeni ürünlerle daha da zenginleştirdiğimiz yatırım portföyümüzle müşterilerimizin farklı beklentilerine çözüm sunup, eksiksiz seçenekler ile memnuniyetlerini sağlamayı ve tüm platformlarda yer alan tasarrufların ekonomiye dahil edilmesine öncülük etmeyi amaçlıyoruz.”
Akbank’tan altına davet
AKBANK’ın Şubat 2012 itibariyle ‘Akbank Altın Mevduatı Hesabı’nı müşterilerine sunduğunu hatırlatan Galip Tözge bankanın diğer ürünlerini şöyle anlattı: “Çıktığı ilk günden bu yana yoğun ilgi gören altın hesabımızda pazar payımızı hızla arttırıyoruz. Altın ve altına dayalı ürün ve hizmetlerimizde de her geçen gün çıtayı yükseltiyoruz. Temmuz 2012’de ise; altın hediye çekini müşterilerimize sunduk. Yastık altı tasarruflarının da bankalar aracılığı ile ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalarımıza hız vererek Ekim 2012 itibariyle Akbank Altın Davetlerini düzenlemeye başladık. Yine Ekim ayı içerisinde altın ve altına dayalı birçok yeni ürünümüzü müşterilerimizin kullanımına açmayı planlamaktayız. Önümüzdeki günlerde altın davetlerini arttırarak devam edeceğiz. Akbank Altın Davetleri ile müşterilerimizin elinde bulunan farklı ayarlardaki altınlarının ‘Akbank Altın Hesabı’na aktarılmasını sağlıyoruz ve yatırımcılarımız altınlarını güvenle alıp satabiliyorlar.”
9 milyar dolar kıymetli maden depo hesabında
MERKEZ Bankası’nın, bankaların zorunlu TL karşılıklarının bir kısmını altın cinsinden yatırmalarına imkan tanıma kararı ile bir yandan bankalara alternatif bir opsiyon sunduğunu kaydeden Galip Tözge, diğer yandan da altın rezervlerini artırmak konusunda yeni bir adım atmış olduğunu belirtti. Tözge şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu gelişme bankaların yüksek maliyetli TL yerine düşük maliyetli altın mevduatını karşılık olarak ayırabilmelerine olanak sağladı ve bankaların altın mevduatına olan ilgisini arttırdı. Bu gelişmeler sonrasında Merkez Bankası’nın Ağustos ayı verilerine göre bankacılık sektöründe toplam 9 milyar dolar büyüklüğünde kıymetli maden depo hesabı bulunuyor.”
Altındaki yükselişin devamı global gelişmelere bağlı
GALİP Tözge, global piyasalardaki gelişmelerin altının fiyatında etkili olduğunu söyleyerek bunları şöyle sıraladı: “ABD Merkez Bankası’nın (FED) 3’üncü Parasal genişlemeye gitmesiyle artan likidite, enflasyon endişelerinin artması yanında Euro bölgesindeki ekonomik sorunların devam etmesi, altın ve gümüş gibi kıymetli maden fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekliyor. Ayrıca, jeopolitik risklere karşı güvenli liman arayışı da altına olan bu talebi destekleyen faktörler arasında yer alıyor. Bu veriler ışığında özellikle yılın son çeyreğinde altın “güvenli liman “olarak kabul edilmeye devam edecek gibi gözüküyor. Altına olan ilginin geçmişte olduğu gibi gelecekte de uzun vadeli olacağı ve bankacılık sisteminde bu alanın gelişmeye devam edeceğini düşünmekteyiz.”
****************
31 günden 365 güne kadar altın hesabı
YAPI Kredi Perakende Bankacılık Pazarlama Grup Direktörü Mehmet Cemalcılar, altın piyasalarındaki ve altın bankacılığındaki son dönemdeki gelişmelerle birlikte yeni ürünler hayata geçirdiklerini belirterek, “Altın işlemlerinin diğer yatırım araçları gibi rahat ve anlaşılabilir şekilde gerçekleştirilebilmesi, altın birikimlerinin piyasaya kazandırılarak aktif hale getirilmesi için gerekli her türlü teknolojik altyapıyı, kolaylığı müşterilerimize sağlamaya başladık” dedi.
2011 yılında global trende paralel olarak, Türkiye’de de yatırımcıların ilgisinin dayanak varlığı altın olan yatırım ürünleri üzerinde yoğunlaştığını kaydeden Cemalcılar, “ Biz de Yapı Kredi olarak, altın birikimlerini piyasaya kazandırarak aktif hale getirmek için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda Vadeli - Vadesiz Altın Mevduat ürünlerimiz ve altın fonumuz, müşterilerimiz tarafından yoğun ilgi görüyor” diye konuştu.
Cemalcılar Yapı Kredi’nin altın ürünlerine ilişkin şu bilgileri verdi: “Müşterilerimiz, vadesiz altın mevduatı ürünümüzle de minimum 1 TL karşılığında döviz işlemi yapar gibi altın (XAU) işlemi gerçekleştirebiliyor. İşçilik maliyeti ödemeden, gramajı az, düşük ayarlı eski tarihli altın alma, altınların çalınması gibi risklerden uzak ve güvenli bir şekilde miligram bazında altın alabilen müşterilerimiz, bankamızdaki diğer tüm altın hesaplarına da altın havalesi yapabiliyor.”
Yapı Kredi’nin fiziki altın teslimatlarının İstanbul Altın Borsası tarafından tescil edilmiş olan külçe altınlar ile yapıldığını söyleyen Cemalcılar şöyle devam etti: “Daha çok Bireysel Bankacılık müşterilerimiz tarafından tercih edilen bu ürünümüzün yanı sıra vadeli altın mevduatı ile de müşterilerimiz, 31 günden 365 güne kadar vade seçenekleriyle altının getirisine ilave olarak faiz kazancı da elde edebiliyorlar. Daha çok Kişisel Bankacılık müşterilerimizin ilgisini çeken bu ürünümüzün ortalama hesap büyüklüğü 40 bin TL.”
***************
Vakıfbank’ta ‘çağ’ 25 yıldır ‘altın’
VAKIFBANK Genel Müdür Yardımcısı Hasan Ecesoy, Vakıfbank’ın altın bankacılığı faaliyetini başlatan ilk bankalardan biri olduğuna vurgu yaparak, “25 yıldan beri altın bankacılığı faaliyeti sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra İstanbul Altın Borsası’nda yatırımcıların ve müşterilerimizin altın alım satımına aracılık yapıyor, müşterilerimiz tarafından alınan altını, ilgili müşterimizin yatırım hesabında saklıyoruz. Bu işlemlerde yatırımcılarımıza herhangi bir işlem kısıtlaması uygulamıyoruz. Yatırımcılarımız diledikleri zaman ve diledikleri miktarda altın alıp, tasarruflarını bu yönde değerlendirebiliyor” şeklinde konuştu. Vakıfbank’ın ürün portföyünde aynı zamanda Altın Yatırım Fonu’nun da bulunduğunu hatırlatan Ecesoy, şöyle devam etti: “Yine bunların yanı sıra anaparadan kayıp riskini göze almayan ve altın getirisinden yararlanmak isteyen yatırımcılarımıza yönelik olarak Anapara Korumalı Altın Alt Fonları ihracı da yapmaktayız. 2012’nin başında, yeni altın ürünümüz Altın Çağı adı altında yatırımcılarımıza sunduk. Bu hesap, vadesiz altın mevduatı niteliğinde olan ve altın alım satımında müşteri lehine çok dar fiyat marjı uygulanan bir hesap.”
Altının hesaben saklanmasının getirmiş olduğu kolaylıklar nedeniyle yastık altına giren altın miktarının geçmişe oranla azaldığını söyleyen Ecesoy, “Yastık altı olarak tabir edilen ziynet altınlarının, düzenlenecek altın toplama günleriyle şubelerimiz aracılığı ile yapılması için çalışmalarımız sürüyor. Bu kapsamda bir yıllık bir süreç içerisinde 2-3 ton arasındaki altının yastık altından çıkarılarak ekonomiye kazandırılması planlanıyor” dedi. Bankacılıkta altına
olan ilgi geçici değil
ŞEKERBANK Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer, mevcut ekonomik şartlarda altın bankacılığına olan ilginin geçici olmadığını belirterek, “Küresel ekonomik şartlarda henüz finansal sisteme girmemiş olan yastık altı birikimlerinin sisteme kazandırılması için yeni enstrümanların geliştirilmesi bir süre daha gündemde kalmaya devam edecek” dedi.
ŞEKERBANK Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer, reel faiz oranlarının uzun süre düşük kalacak olması beklentisi, altının tercih edilen bir yatırım enstrümanı ve enflasyona karşı korunma aracı olarak kalmasını sağlayacağını söyledi. Altınının yerli yatırımcılar için aynı zamanda kurlardaki olası yükselişe karşı da işlevsel olabildiğini kaydeden Özciğer, “Dolayısıyla tasarruf sahiplerinin talebi sebebiyle ilginin devam edeceğini, geçici olmadığını öngörüyoruz” dedi. Özciğer, “Altının yastık altında değil, bankacılık sistemi içinde yatırım aracı olarak talep görmesi için bankacılık sektörü, altına dayalı yatırım fonları, altın depo hesapları gibi enstrümanları geliştirirken, ayrıca hurda altınları direkt toplama gibi hizmetler de sunuyor. Henüz finansal sisteme girmemiş olan yastık altı birikimlerinin sisteme kazandırılması için yeni enstrümanların geliştirilmesi gündemde kalmaya devam edecek” diye konuştu.
1.3 TON ALTIN ÇIKTI
Son dönemde piyasalarda yaşanan hareketliliklerle birlikte yatırımların, göreceli olarak daha az risk içeren enstrümanlara yöneldiğinin altını çizen Özcier, “Özellikle son bir yılda yeni çıkan fonlar, yatırımcının aradığı güvenli kazancın adresi oldu. Yatırımcıların küresel belirsizliklere karşı bu enstrümanlara yönelmesi bankaların da yeni enstrümanları oluşturmasını tetikledi. Altına olan güvene dayalı olarak çıkan altın fonları, özellikle son dönemde ciddi bir artış gösterdi” ifadelerini kullandı. Türkiye’de 5 bin tondan fazla altının yastık altında olduğu tahminini dile getiren Özciğer, ediliyor. Son dönemde finansal kuruluşların yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması yönündeki çalışmalarıyla ve yatırımcılara sunulan altına dayalı finansal enstrümanlar ile şu ana kadar yaklaşık 1.3 ton altının yastık altından çıktığının tahmin edildiğinin ve bu sürecin bu şekilde devam edeceği düşüncesinde olduklarını kaydetti.
ANADOLU BANKACILIĞI
Şekerbank olarak altın hesabı müşteri adedinin 2011 yılı başından beri yüzde 200 oranında artış gösterdiğini ve altın mevduatının da 3 ton büyüklüğe ulaştığını söyleyen Özciğer şöyle devam etti: “Bankamız mevduat bakiyesinin yüzde 3’ü altın hesaplarından oluşuyor. 0,01 gram ve katları şeklinde işlem gören altın hesabımız ve vadesiz TL hesaplarından her ay düzenli altın talimatı vererek ‘1 gram ve üzeri’ ya da ‘100 TL ve üzeri’ seçeneklerden birini tercih ederek, küçük birikimlerle altın tasarrufu yapmaya eğilimli olan geleneksel altın yatırımcılarından oluşan müşteri tabanımız her geçen gün genişliyor. ‘Anadolu Bankacılığı’ stratejimizin getirdiği yerel bankacılıktaki bilgi birikimimizle ve yaygın şube ağımızla bu başarıyı elde ediyoruz. Müşterilerimizin binbir emekle biriktirdiği altınlarını bankada değerlendirebilmesi ve böylece yastık altındaki birikimlerin sisteme kazandırılması için tabana yaygın bankacılıktaki uzmanlığın, uzun yıllara dayanan güven ilişkisi üzerine şekillenen banka müşteri ilişkisinin etkili olduğunu düşünüyoruz”
TABANA YAYGIN ÜRÜNLER
Banka olarak öncelikli hedeflerinin altına yatırım yapan, yatırımlarını yastık altı olarak değerlendiren ve banka müşterisi olmayı tercih etmeyen müşteri ve yatırımcı profiline ulaşmak olduğunu belirten Özciğer, “Küçük, büyük birikimleri olan müşterilerimiz güvenle şubelerimize başvurmakta, bizler de en iyi şekilde müşterilerimizin yatırımlarını değerlendirmekteyiz. Örneğin müşterilerimize küçük büyük tüm tasarrufların değerlendirmesi amacıyla geliştirdiğimiz altın talimatı seçeneğimizle her ay belli oranda sabit bir yatırım yapmalarına olanak sağlıyoruz. Sunduğumuz tasarrufa özendirici ürünlerle ulaştığımız tabana yaygın müşteri tabanımızın, hem bankamız hem de ülkemiz için çok önemli olduğunu bilerek bu alandaki çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz” şeklinde konuştu.
Küçük birikimleri altınla değerlendiriyor
ŞEKERBANK’ın özellikle küçük tasarrufları teşvik etmeyi amaçlayan ürün ve hizmetleriyle altın bankacılığında dikkat çektiğini kaydeden Abdurrahman Özciğer, şunları aktardı: “Küçük birikimlerini altın olarak tasarrufa dönüştürmek isteyenler için yeni bir kanal açtık. Müşterilerimiz, bankamızın bu yeni uygulaması ile hesaplarındaki TL birikimlerini, her ay düzenli olarak gram altın hesabına çevirerek, çalınma veya kaybolma riski yaşamadan, altın tasarrufuna dönüştürebiliyorlar. Bankamızda, 1 gram ve katları şeklinde işlem gören altın hesaplarımız, 0,01 gram ve katları şeklinde de işlem görebiliyor. Böylelikle müşterilerimize 5 TL ile bile altın hesabı açılabilme imkanı sağlıyoruz.”
Vadesiz TL hesaplarından her ay düzenli altın talimatı veren müşterilerinin de bulunduğunu kaydeden Özciğer şöyle devam etti: “ gram ve üzeri ya da 100 TL ve üzeri seçeneklerden birini tercih ederek, küçük birikimlerle altın tasarrufu yapabiliyorlar. Tasarruf sahipleri böylece, normal koşullarda standart ziynet altın alımına yetmeyebilecek küçük birikimlerini, bankada altın olarak biriktirebiliyorlar. Ayrıca, yine küçük miktarda paraya ihtiyaç duyulması halinde, ziynet altını bozdurmak yerine, söz konusu altın hesapları aracılığı ile rahatlıkla ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Bu uygulamamızda, ziynet altını paraya çevirme durumunda gerçekleşebilecek işçilik maliyeti de ortadan kalkıyor. Örneğin 25 TL’ye ihtiyacı olan tasarruf sahibi, bir bileziğini bozdurmak yerine, hesabındaki altınlarını 0,01 gram ve katları TL karşılığında bozdurabiliyor. Uygulama kapsamında, müşterimizin vadesiz hesabında yetersiz bakiye bulunması durumunda, tercihe bağlı olarak Kredili Mevduat Hesabı limiti devreye girebiliyor.”
Yılsonunda altın kabul günü başlatacak
ŞEKERBANK’ın altın bankacılığı alanındaki hizmetlerine ek olarak yıl sonunda altın kabul günleri uygulamasını başlatacağı bilgisini veren Abdurrahman Özciğer, şunları kaydetti: “Böylece yastık altı diye tabir edilen ve müşterilerimizin ve müşterimiz olmak isteyen herkesin binbir emekle tasarruf amaçlı biriktirdikleri bilezik, kolye, yüzük gibi ziynet altınlarını, önceden duyurulacak belirli tarihlerde, belirli şubelerimizdeki altın hesaplarına yatırmalarına olanak sağlayacağız. Böylelikle müşterilerimiz çalınma, kaybolma riski olmadan hesap bazında tasarruf yapmaya devam edilebilecek. Ayrıca bankamız tarafından, çok kısa bir süre önce B Tipi Kısa Vadeli Tahvil ve Bono Fonu çıkarılmış olup piyasada oluşacak fırsatlardan yatırımcılarımızı faydalandırabilmek için döviz, altın, emtia vb. enstrümanlar üzerinde anapara korumalı fonlarımızla da piyasada yer almak için çalışmalarımız sürüyor.”
Özciğer, sağladıkları bir diğer önemli bir kolaylığın da internet üzerinden 24 saat altın alım satım işleminin yapılabilmesi olduğnu hatırlarttı.
Banka personeline eğitim programı
ABDURRAHMAN Özciğer hurda altın toplama sürecinde banka çalışanları konu ile ilgili olarak uzman eksperler tarafından eğitildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Şekebank’ta değerleme işlemi sadece Altın Rafinerisi nezdinde çalışan sertifikalı uzman eksperler tarafından yapılıyor. Yapılan işlemler Eksper, Banka ve Müşteri mutabakatı ile üçlü bir teyit sürecinden sonra muhasebeleştirilmekte olup, müşteriler konu hakkında gönül rahatlığı ile banka şubelerinden ayrılıyorlar.”
Altına yatırımda İstanbul en başta
ALTININ hala geleneksel yatırım aracı olma özelliğini koruduğunu kaydeden Abdurrahman ÖZciher, “Düğün, nişan gibi geleneksel organizasyonlarda hediye edilmesi sebebiyle özellikle bu gelenekleri yoğun bir şekilde yaşatan İç Anadolu, Marmara, İç Ege bölgesi altına yatırımda öne çıkıyor. Bu arada bölgesel faktörlerden ötürü il olarak Konya ve Ankara, nüfus yoğunluğu, kişi başına düşen milli gelir şeklindeki ölçeksel faktörlerden dolayı İstanbul öne çıkıyor” dedi.
****************
Altın mevduatı bir yılda 4 kat arttı
GARANTİ Bankası Genel Müdür Yardımcısı Onur Genç, banka olarak altın hesabında 2011 yılında müşteri adetlerinde 4 kat, hacimde ise 5.5 kat büyüme elde ettiklerini söyledi. Garanti’nin 2011 sonu itibarıyla altın mevduatlarındaki payının yüzde 18’e çıktığını kaydeden Genç, “Son 1 yılda sektördeki hacim büyümesinden de yüzde 17 pay aldık. Beklentimiz 2012’nin Altın Salısı uygulamamızın da katkısıyla, çok daha hızlı bir büyümeyle sonuçlanacağı yönünde” diye konuştu.
‘ALTIN’ SALISI
Altın mevduat ürünlerine son dönemlerde müşterilerden büyük bir ilgi olduğunu söyleyen Genç şunları anlattı: “Uzun süredir Altın konusuna yatırım yapıyoruz. İlk defa 2007 yılında sunduğumuz Altın Hesap ve düzenli altın biriktiren hesabı’nı diğer yeniliklerimiz olan internetten Altın Hesabı açılması, Altın Bonus kart ve Altın fonlarımız takip etti. Haziran 2012’den bu yana Altın Salısı uygulaması kapsamında belli şubelerimizde fiziki altın toplamaya başladık.”
DEVLET GÜVENCESİNDE
Yakın zamanda, yastık altındaki altını ekonomiye kazandırmak amacıyla ziynet ve cumhuriyet alıntıları gibi fiziki altınları da mevduat olarak kabul etmeye başladıklarını kaydeden Genç, şöyle devam etti: “Altın Salısı adını verdiğimiz bu uygulamamızla, elindeki altınların değerini altın olarak korumak ve güvenli bir şekilde saklamak isteyen müşterileri hedefliyoruz. Altın Salısı uygulamamız kapsamında, şu anda her Salı 38 ilde 95 şubemizde altın topluyoruz. Altın Salısı şubelerimizde, eksperlerin değer biçtiği altın para ve takılar, has altın karşılığı gram olarak hesaba yatırılıyor. Altın hesaplarımızdaki tutarın 50 bin TL’ye kadar devlet güvencesinde olduğunu ve hesaplarımızdan hesap işletim ücreti alınmadığını hatırlatmak isterim.”
ALTIN KAZANDIRAN BONUS
BONUS kredi kartlarıyla yapılan harcamalardan altın bonus kazanma imkanı sunduklarını da hatırlatan Genç, “Önümüzdeki dönemde müşterilerimize hesaplarındaki altınları şubelerimizden altın olarak da çekebilmelerine imkan sağlayacağız. Uygulamaya başladığımız günden bu yana hizmetimize olan ilgi bizi de heyecanlandırdı. Hem kendi müşterilerimizden hem de bankamıza yeni müşteri kesiminden ciddi ilgi olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Garanti’nin son olarak, ürün portföyüne Vadeli Altın Hesabı’nı da kattığını dile getiren Genç, “Altınlarını bir yıl vadede hesapta tutan müşterilerimiz altınlarına altın da kazanabiliyorlar, böylece müşterilerimizin altınları, Garanti Bankası altın hesaplarında, evde durduğundan daha fazla değer kazanıyor” dedi.
*************
Altın fonunda 75 milyon lira birikti
ING Bank Bireysel Pazarlama ve Özel Bankacılık Genel Müdürü Cenk Tabakoğlu, Yatırımcılar arasında güvenilir liman olarak değerlendirilen altına olan ilgi ve talebin her dönem sürdüğünü vurguladı. ING Bank’ın yaklaşık bir yıldır müşterilerine Altın Fon - ING Bank B Tipi Altın Yatırım Fonu sunduğunu söyleyen Tabakoğlu şunları anlattı: “Alım-satım kolaylığı, saklama-çalınma derdi olmaması, çok ufak tutarlarla bile işlem yapılabilmesi nedeniyle çok kısa sürede müşterilerimizin ilgisini çekti ve 75 milyon TL hacmi geride bıraktı. Ürünümüze olan talep halen artarak devam etmekte. Ekim başında sunmaya başladığımız yeni ürünümüz ING Fon Biriktiren Hesap kapsamında da dileyen müşterilerimiz Altın Fon seçeneğini de içeren paket kapsamında aylık tasarruflarını düzenli olarak yatırım fonlarımızda değerlendiriyor. Dileyen müşterilerimiz Mevduat Fon Hesabı ürünümüz kapsamında Altın Fon seçeneğini değerlendirmekte hem fona hem de mevduata aynı anda yatırım yapma fırsatını değerlendiriyor.”
Buna ek olarak Anapara Koruma Amaçlı Fon lansmanları kapsamında da altın içerikli 2 ürün sunduklarını ve bu kapsamda da yaklaşık 85 milyon TL talep topladıklarını belirten Tabakoğlu, “Finansal piyasaların derinleşmesi, ürün çeşitliliğinin artması orta uzun vadede hem tasarruf oranlarının iyileşmesi hem de finans piyasalarındaki etkinliğin artması için önemli. Biz de piyasadaki gelişmeleri takip ederek altın gümüş gibi kıymetli maden ya da diğer emtia içerikli anapara koruma amaçlı fon lansmanlarını da değerlendirmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Altın mevduatı iki yılda yüzde 713 arttı
BANKALARDAKİ altın mevduatı 2010-2012 yılları arasında yüzde 713 artarak 22 tondan 180 tona yaklaşan bir seviyeye çıktı. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erdal Aral, bu süreçte İş Bankası’nın altın mevduatında ise yüzde 1052 oranında bir artış yaşandığına dikkat çekti.
İŞ Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erdal Aral, altın bankacılığının son yıllardaki hızlı gelişiminde, global bazda altın fiyatlarındaki artış kadar iç piyasada Merkez Bankası’nın bankaların yükümlü olduğu TL zorunlu karşılıkların altın olarak tesis edilebilmesine ilişkin üst sınırı yüzde 30’a yükseltmesinin de payının büyük olduğuna dikkat çekti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, 2010 yılının Haziran ayında bankaların toplam altın mevduat hesaplarının 22 ton olduğunu belirten Aral, “2012 yılının Haziran ayında söz konusu büyüklük yüzde 713 artarak 180 tona yaklaştı” dedi.
YÜZDE 1052 BÜYÜME
Özellikle 2008 yılının sonunda derinleşen global krizle birlikte altın fiyatları yükseliş trendine geçtiğini ve yatırımcıların altına olan ilgisinin artmaya başladığına değinen Aral, “Altının ons fiyatı 6 Eylül 2011 tarihinde rekor kırarak 1920.3 dolara kadar ulaştı. Bu süreçte yatırımcının yoğun ilgisini banka olarak biz de yaşadık. Haziran 2011 ve Haziran 2012 döneminde İş Bankası olarak altın mevduat hesabumuz yüzde 1052 artarak sektörün üzerinde bir büyüme gösterdi” diye konuştu.
ALTININ PAYI ARTTI
Altın fiyatlarında 2011 yılında gözlemlenen rekor düzeyde artışlarla, alternatif yatırım araçlarına getiri bakımından önemli ölçüde üstünlük sağlayan altına dayalı yatırım ürünlerinin, toplam yatırım ürünleri içerisindeki payı giderek yükseldiğini söyleyen Aral, şöyle konuştu: “Önümüzdeki dönemde altın mevduatının payınının daha da artmaya devam etmesi bekleniyor. BDDK verilerine göre 2010 yılı sonunda binde 4 olan altın mevduatının toplam mevduat içerisindeki payı, 2012 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla neredeyse 6 kat artışla yüzde 2’nin üzerinde bir seviyeye ulaştı.”
CARİ AÇIĞA ÇÖZÜM
Bankaların toplanan hurda altın miktarını artırmaya yönelik çabalarının, ülke ekonomisine kaynak yaratarak cari açığın düşürülmesine katkı sağlamaya devam edeceğinin altını çizen Aral, “Türkiye’deki yastık altı altın miktarının büyüklüğü konusunda resmi kaynaklar tarafından teyit edilen bir bilgi olmamakla birlikte, uzmanlar tarafından bu rakamın 3 ila 5 bin ton arasında olduğu dikkate alındığında, önümüzdeki dönemde sektörde altın bankacılığı ile ilgili olarak sunulan ürün ve hizmetlerin derinleşmesi bekleniyor” değerlendirmesinde bulundu.
Altın yatırımcısına çok çeşitli araçlar
İŞ Bankası’nın altın yatırımı yapmak isteyen müşterilerine farklı altın enstrümanlar sunduğunu belirten Erdal Aral şu bilgileri verdi: “İlk olarak 1997 yılında yatırım hesapları aracılığı ile müşterilere 1 gram, 1 cumhuriyet altını, yarım cumhuriyet altını dengi altın alım-satım hizmeti verilmeye başlandı. Bu ürün, sektörde müşterilere sunulan ilk altın ürünü olup, şubelerimiz ve alternatif dağıtım kanallarından 7/24 ve kolayca alınıp satılabilmekte. Altın Mevduat Hesabı ürünümüz 2008 yılında müşterilerimize sunuldu. Hâlihazırda şubelerimiz, internet şubemiz, çağrı merkezi ve İşcep uygulaması aracılığıyla Altın Mevduat Hesabı işlemleri gerçekleştirilebilmektedir. Altın Mevduat Hesaplarının 50.000 TL’ye kadar olan kısmı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na tabi olup, anılan hesaplardan hesap işletim ücreti alınmamakta. Bunların dışında, altın mevduatından gram altın olarak faiz elde edilebilen “Vadeli Altın Mevduat Hesabı” ile Altın Kredisi ürünümüz var. Müşterilerimiz vadesiz mevduat hesaplarından veya kredi kartlarından aylık düzenli altın alım talimatı vererek, gerek kendileri gerekse de sevdikleri kişiler adına gram-gram düzenli altın birikimi yapabiliyor. Küresel beklentilere paralel olarak müşterilerimize, altına dayalı anapara korumalı yeni yatırım fonları sunulması planlanıyor. Ayrıca B Tipi Altın Fonumuzun da yatırımcılar açısından önemli bir alternatif olmayı sürdürmesi bekleniyor.”
39 ilde altınla buluştuk
YASTIK altındaki altınların ekonomiye kazandırılması amacıyla hurda altın toplama hizmetinin tüm Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasının ve devam etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Erdal Aral şöyle devam etti: “Yastık altı olarak tabir edilen fiziki altınların (külçe, bilezik, kolye, yarım-çeyrek vb.) kayıtlı ekonomiye kazandırılması amacıyla İstanbul Altın Rafinerisi ile anlaştık ve şubelerimizde 7 Haziran 2012 tarihinden itibaren “hurda altın toplama hizmeti” vermeye başladık. Eylül sonu itibariyle toplam 39 ilde ve 98 şubemizde “Altın Buluşmaları” düzenlendi. Önümüzdeki günlerde de başta İstanbul, İzmir ve Ankara illerimiz olmak üzere diğer illerimizde de buluşmalarımız artarak devam edecek.”
Gülaylar Kuyumculuk ile toplama işbirliği
İŞ Bankası’nın Gülaylar Grubu ile imzalanan sözleşme çerçevesinde 4 Ekim 2012 tarihinden itibaren “Kuyumcularda Altın Buluşmaları” adıyla gerçekleştirilen sektördeki ilk hurda altın toplama hizmeti de sunmaya başladığını belirten Erdal Aral şunları aktardı: “İlk olarak İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Kocaeli, Konya ve Mersin illerimizde Gülaylar Grubu’nun 35 noktadaki mağazasında altın toplama hizmeti veriliyor. “Kuyumcularda Altın Buluşmaları” hizmeti ile fiziki altın yatırımını çalınma ve kaybolma riski olmadan sürdürmek isteyen müşterilerimiz, anlaşmalı Gülaylar mağazalarına gelerek, teslim ettikleri fiziki altınlarının gram karşılığını Bankamızdaki Vadesiz Altın Mevduat hesaplarına MaxiPara Altın Kart kullanılarak POS cihazları aracılığıyla aktarabilmektedir. Teknolojik alt yapımızın yaratıcı, pratik ve güvenli bir şekilde kullanılmasıyla ortaya çıkmış olan hizmetimiz ile geleneksel altın yatırımcısının davranış kalıplarında değişiklik sağlanması hedeflenirken, yastık altı olarak tanımlanan finansal sistem dışındaki altınların ekonomiye kazandırılması çalışmalarına da destek verilecek.”
Altına ilgi geçici değil
TÜRKİYE’de altının hâlihazırda yüksek talep gören bir yatırım aracı olduğunu vurgulayan Erdal Aral, şunları anlattı: “Altın fiyatlarının 2011 yılında rekor seviyelere ulaşmasıyla altına ve çeşitli altın ürünlerine talep önemli ölçüde artış gösterdi ve bu gelişme altın bankacılığını olumlu yönde etkiledi. Önümüzdeki dönemde, altın fiyatlarında artış eğiliminin devam etmesi, altına olan yüksek ilginin de devam etmesini beraberinde getirecektir. Altın fiyatlarına etki edecek faktörler ise, parasal genişleme politikaları nedeniyle öncelikle Amerikan dolarının değeri ve küresel risk iştahı olmaya devam edecek. Bu faktörlerin altın fiyatlarını yukarı yönlü hareket ettirecek şekilde gelişim göstermesi altın bankacılığına olan ilgiyi artıracak.”
3 büyük dışında Bursa ve Nevşehir dikkat çekiyor
İŞ Bankası’nın şubelerinde yürüttüğü ‘Altın Buluşmaları”na en fazla Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve Nevşehir rağbet gösterdiğini kaydeden Erdal Aral, “Genel olarak değerlendirildiğinde altın buluşmalarına gösterilen ilgi, memnuniyet verici düzeyde. Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir illerimizdeki bazı şubelerimizde üçüncü kez ‘Altın Buluşmaları’ organize edililiyor. Hedefimiz ‘Altın Buluşmaları’nı zaman içinde Türkiye’nin her ilinde gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.
Altının fiyatında politikalar etkili
TÜRKİYE’de geleneksel bir yatırım aracı olarak kabul gören altının, olumsuz ve belirsiz konjonktürün hâkim olduğu dönemlerde güvenli liman arayışı nedeniyle ön plana çıktığını vurguulayan Erdal Aral, “Altın fiyatları ile ilgili beklentilere etki eden faktörlerin çeşitliliği ve bu faktörlerin değişkenliği son dönemlerde uluslararası altın fiyatlarının hareketliliğini önemli ölçüde artırmıştır. Öncelikle FED ve Avrupa Merkez Bankası tarafından uygulanmakta olan parasal genişleme politikaları altının değerini euro ve doların seyrine bağlı olarak şekillendiriyor” diye konuştu.
Aral, altın fiyatlarının bundan sonraki seyri için ise, şu değerlendirmeyi yaptı: “Önümüzdeki dönemde başta ABD ve Euro Bölgesi olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki büyüme ve istihdama ilişkin kötüleşme endişelerinin devam etmesi ve merkez bankalarının parasal genişleme politikalarının nihayetinde enflasyona neden olacağına yönelik inancın yaygınlaşması ve Orta Doğu’da yaşanan politik gelişmeler yatırımcıların altına olan talebinin ve dolayısıyla fiyatının orta-uzun vade de artabileceğini gösteriyor.”
*****************
GOLDIST 166 milyon TL büyüklüğü aştı
FİNANSBANK Perakende Bankacılık genel müdür yardımcısı Erkin Aydın, Finansbank olarak hem piyasaları etkileyecek önemli gelişmeleri takip ediyoruz hem de müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini her zaman ön planda tuttuklarını vurgulayarak, “Altın bankacılığı konusunda sektörün öncü ve en çeşitli ürün portföyünü sunan bankalardan biriyiz. 2006 yılında Türkiye’nin ilk Altın Borsa Yatırım fonu olan GOLDIST’i çıkararak altın bankacılığı konusunda piyasaya önderlik ettik” dedi. Bu fonun altın yatırımcılarının tek işlemle kolayca ve çok düşük maliyetle altın alıp-satımına imkân verdiğini söyleyen Aydın, şunları anlattı: “GOLDIST, 2007 yılının Mayıs ayında New York’da yapılan Global ETF Awards’da “En Yenilikçi Borsa Yatırım Fonu” kategorisinde ikincilik ödülü kazandı. GOLDIST, Eylül 2012’ye kadar geçen sürede yüzde 233.2 değer kazandı ve Eylül 2012 itibarıyla 166.5 milyon TL büyüklüğe ulaştı. Bunun yanı sıra altın bankacılığı ürün portföyümüzde müşterilerimizin beklentilerini karşılamak üzere çeşitli mevduat ürünleri ve hizmetler sunmaktayız.”
Altın Biriktiren Hesap’ta Finansbank müşterileri düzenli olarak yapacakları ödemelerle birikimlerini altında değerlendirebildiklerini kaydeden Aydın, şu bilgileri verdi: “Alım, satım, saklama derdi olmadan en kolay şekilde tek bir talimatla altına düzenli yatırım yapma imkânı sağlayan Altın Biriktiren Hesap’ta, hesaba 0.5 gramdan başlayan taksit tutarlarında bile talimat verilebiliyor. Üstelik müşteriler hesaplarına diledikleri zaman ara ödeme yapabiliyorlar. Aylık ödemelerini ise TL veya altın, döviz cinsindeki herhangi bir Finansbank hesabını kullanılarak ya da herhangi bir Finansbank kredi kartı ile hiçbir komisyon ödemeden gerçekleştirebiliyorlar.”
İnternet, telefon bankacılığı ya da herhangi bir Finansbank şubesinden açılabilen Altın Hesap ürününün avantajlı fiyatlarla tasarruf sahipleri için altına yatırım yapma fırsatı sunduklarını belirten Aydın, “Finansbanklılar Altın Hesap ile diledikleri zaman avantajlı kurlarla gram cinsinden altın alıp satabiliyor” dedi.
************
Altına yatırım Türk halkına yabancı değil
HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Taylan Turan, yastık altındaki altınların sisteme kazandırılması adına yapılabilecek en önemli işin altının da bir yatırım aracı olduğu algısını yatırımcılara yerleştirmek olduğunu söyledi. Altının tıpkı para gibi alınıp, satılabildiğini borç verilerek karşılığında kaynak yaratılabildiğini hane halkına anlatabilmek gerektiğini kaydeden Turan, “Bunun için de altın mevduatları şu aşamadaki en iyi alternatifler olarak karşımıza çıkıyor. Altın fiyatlarındakı hareketlere ek olarak hane halkına ek bir faiz getirisi imkanı tanıyor” dedi.
Altının Türk halkının yabancı olduğu bir yatırım ürünü olmadığını belirten Turan şöyle konuştu: “Özellikle küçük yatırımcılara yönelik olarak altın mevduatlarının sağladığı avantajları anlatan bir iletişim stratejisi planlıyoruz. Bilindiği üzere altın mevduatları işçilik ve fiziki saklama maliyetleri ile düşük ayar ve çalınma risklerini ortadan kaldırırken aynı zamanda bireysel yatırımcılara ait 50 bin TL’ye kadar tasarruflar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na tabi bulunuyor. Müşterilerimize tüm bankacılık kanallarından altın yatırımı yapabilme kolaylığı sunmanın yanı sıra altının yükselişinden getiri elde ederken düşmesi halinde zarar etmek istemeyen müşterilerimize yönelik olarak anapara koruması sağlayan altına dayalı korumalı fon ve mevduat ürünlerimizi belirli dönemlerde müşterilerimize sunmaya devam edeceğiz.”
Altın mevduatlarda büyük bir artış yaşanmış olmakla beraber toplam bankacılık büyüklüğü içerisinde altın mevduatların henüz küçük bir payı bulunduğunu da vurgulayan Turan, “Yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması ve önümüzdeki dönemdeki ekonomik gelişmelere paralel olarak altın mevduatların diğer mevduat ve yatırım ürünleri içindeki payının artış göstereceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
**************
Altın dünyada en fazla kabul gören rezerv para
ALTININ dünyada en çok kabul gören rezerv para olduğunu söyleyen Kuveyt Türk Grup Müdürü Mustafa Dereci, “Merkez bankalarının krizdeki para basma süreci altına olan güveni daha da artırdı. Dünyadaki kriz sürdükçe altındaki artış da devam edecek” dedi.
KUVEYT Türk Bireysel Pazarlama ve Ürün Geliştirme Grup Müdürü Mustafa Dereci, altının dünyada en fazla kabul gören rezerv para olduğunun altını çizerek, “2008 krizinden bu yana pek çok ülkenin merkez bankasının bastığı paraların güvenirliği azaldı. Bu da tüm dikkatleri altına yöneltti” dedi. Altının ekonomik tribülans dönemlerinde değeri artan en önemli rezerv olduğunu kaydeden Dereci, “Son krizde de yaşanan budur. Faizlerin düşmesiyle birlikte alternatif yatırım araçlarına yönelim arttı. Dünyadaki kriz sürdükçe altındaki artış da devam edecek” diye konuştu.
BİR YILDA 6 KAT ARTIŞ
Dünyadaki siyasi gerginliklerin de devam etmesinin altına olan ilgiyi artırdığını kaydeden Dereci, Türkiye’de bankaların altını asıl keşiflerinin 2011’de olduğunu söyledi. 2010 yılında Türkiye’de bankaların altın mevduatının 2.5 milyar lira civarında olduğunu hatırlatan Dereci bu rakamın 2011 sonunda 14.3 milyara çıktığını ve bu yılın eylül ayı sonunda da 17 milyar liraya yaklaştığını kaydetti. Dereci, bir yılda altın mevduatında görülen 6 kat artışın dikkat çekici olduğunu belirtti.
KAYIT ALTINA ALIYOR
Bankaların 2010 yılından itibaren altının bankanın pasif kaleminde bir kaynak olabileceğini keşfetmeleriyle birlikte altın bankacılığına yönelik faaliyetlerin arttığına işaret eden Dereci şöyle konuştu: “Merkez Bankası da politikalarında zorunlu karşılıkları artırarak bu süreci destekledi. Altının banka kaynağı olmasının yanında ekonomiye de potizif etkileri var. Altın Türkiye’de büyük oranda kayıtdışı olmuş bir kaynak. Altının finansal sisteme kazandırılması yönündeki çalışmalar ekonominin kayıt altına alınması açısından da yaralı. Çünkü kayıt dışı ekonomi sizi olduğunuzdan daha küçük gösterir.”
YÜZDE 13 PAZAR PAYI
Şu anda altın fiyatlarındaki yüksek seyir nedeniyle yatırımcının mevduatındaki altınları sattığını kaydeden Dereci şunları söyledi: “Yatırımcı şu sıralar bir miktar kâr realizasyonu yapmayı tercih ediyor. Kuveyt Türk olarak biz 2007 yılından bu yana altına dönük ürünlerimizle pazarda farklılaşmayı hedefliyoruz. Altın mevduatında tüm bankacılık sektörü içinde yüzde 13 pazar payımız var. Altın mevduatında Türkiye’de ilk 4’teyiz. Tüm bankalar arasındaki toplam payımız ise, yüzde 2.”
Altın bankacılığında ‘know-how’ transferi
KUYEYT Türk’ün altın bankacılığında sağladığı mesafenin yurtdışında da dikkat çektiğine değinen Mustafa Dereci, bu konuda başta Körfez Ülkeleri olmak üzere çeşitli ülkelerden ilgi gördüklerini söyledi. Dubai ve Bahreyn başta olmak üzere Körfez Ülkeleri ile Malezya’dan altın bankacılığındaki sistemi incelemek üzere heyetlerin geldiğini kaydeden Dereci, “Önce onlar bizi ziyaret etti. Ardından bizden heyetler onların bankalarına giderek altın bankacılığındaki sistemimizi anlattı. Altın bankacılığındaki ‘know how’ımızı ihraç etmeye başladık. Hatta Malezyalılar ilk fiziki gram altınlarının örneklerini burada bastırdılar” şeklinde konuştu.
Altına dayalı 14 ürünümüz var
2007’de ilk olarak vadesiz altın hesabı ile altın bankacılığına başladıklarını kaydeden Mustafa Dereci şu bilgileri verdi: “Şu anda altına dayalı 14 ürünümüz var. Vadeli altın hesabından tutun, altın ATM olarak da adlandırılan ‘Altın Köşesi’ hizmetimize kadar çok farklı hizmetler sunuyoruz. ATM’lerden altına dayalı ürün konusunda sektörde lideriz. Borsa’da da altına dayalı yatırım ürünümüzle farklı hizmetler sunuyoruz.”
Vadeli altın hesabına kâr payı verdiklerini belirten Dereci, “3 ay vadeli altın hesabında kâr payı veren ilk bankayız.”
Altın toplama uzmanı istihdam edebiliriz
AYDA 60 noktada altın topladıklarını söyleyen Mustafa Dereci, önümüzdeki dönemde altın toplama noktalarını artırmayı planladıklarını belirtti. Dereci altın toplama konusunda uzman personel de istihdam etmeyi planladıklarını kaydetti.
Her hesabın karşılığı var
KUVYET Türk’ün altın toplama günlerinde İstanbul Altın Rafinerisi’yle (İAR) işbirliği yaptığını söyleyen Mustafa Dereci, “Uzmanların incelediği bize gelen altınların karşılığında yatırımcıya 24 ayar altın hesabı açıyor. Toplanan bu altınlar İAR’de eritiliyor. Fiziki altın şeklinde mevduat karışılığı olarak İAR’de saklanıyor. Hesaplarımız kaydi değil fizikidir. Açılan her hesabın karşılığı var” şeklinde konuştu.
*************
Vadeli vadesiz mevduatımız 5.5 tona çıktı
ZİRAAT Bankası Hazine Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bilgehan Kuru, piyasa koşullarının da altına destek vermesi sonucunda bankalardaki altın birikiminin 16 milyar TL’yi aştığını söyledi. Kuru, “Burda önem arz eden konu, altın bankacılığı ile sektörün, kendi kaynaklarını kullanabilmesi. Bankacılık sektörü, halen mevduata ek olarak sendikasyon, seküritizasyon gibi fonlarla kendisine yurtdışından kaynak sağlayabiliyor” dedi. Altın bir mevduat ürünü olarak ön planda olsa da, sektör için kendi kaynaklarından oluşan yeni bir fon türü olduğunu söyleyen Kuru, “Dolayısı ile altın mevduatlarında sektör büyüklüğünün, zaman içinde artarak bankalar için diğer mevduat dışı kaynaklara bir alternatif olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Tasarruf sahipleri için ise en çarpıcı unsurun, fiziken altına sahip olmadan buna endeksli yatırım aracı olan altın mevduat hesapları ve altın ürünleri ile tasarrufların bankacılık sistemine dahil edilebilmesi olduğunu vurgulayan Kuru şöyle devam etti: “Hurda altında ise ana strateji bu altının fiziken standart rafineri çıkışlı altın haline dönüştürülmesindense endeksli olarak ekonomiye kaynak haline de getirilebilmesidir. Türkiye’de yastık altında 100-150 milyar dolar altın olduğunun hesaplanmakta olduğu düşünüldüğünde, altın bankacılığında yükseliş trendinin devamını bekliyoruz.”
Ziraat Bankası’nda halihazırda vadesiz ve vadeli altın mevduat hesapları ile müşterilerine hizmet verdiğini belirten Kuru, “Vadesiz ve vadeli altın mevduat hesabı müşteri sayımız 122 bin kişiye ulaşmış durumda olup, toplam büyüklüğümüz 5.5 ton seviyesinde” dedi.
Ayrıca yatırım hesabı nezdinde de müşterilerinin altın alım-satım işlemleri yapabildiğini hatırlatan Kuru, şunları anlattı: “Bunların yanı sıra yastık altı altınların ekonomik sistem içine dahil edilmesine yönelik çeşitlendirilmiş ürünlere ilişkin süregelen çalışmalarımız da mevcut. Vadesiz ve vadeli altın mevduat hesabı, TL ve döviz cinsinden altın alış ve satışı yapılabilen, yurt çapında yaygın Şube Ağımız ve Internet Şubemiz aracılığıyla müşterilerimizin diledikleri zaman kullanabilecekleri bir hesap.”
Kuru, vadesiz altın hesabında minimum işlem tutarının 1 gram, vadeli altın mevduat hesabında minimum işlem tutarının ise, 10 gram olduğunu belirterek “Söz konusu hesaplar için alım satımı yapılan altınlar 1000/1000 saflıktaki altınlar olup, ilan edilen fiyatlar da 1000/1000 saflıktaki altın fiyatlarını ifade ediyor. Hesap açılışı ve gerçekleştirilecek işlemlerde hesaba fiziki altın olarak teslimat ya da aynı şekilde bu hesaplardan fiziki altın olarak ödeme yapmak üzere çalışmalarımız da devam ediyor.”
Altın en çok tercih edilen yatırım aracı
TEB Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, altının tüm zamanların en çok tercih edilen yatırım aracı olduğunu belirterek, “Özellikle son 4 yılda altın fiyatlarında yaşanan artış ve piyasalardaki dalgalanmaların etkisiyle yüksek miktarlarda altın yastık altından çıkarak ekonomiye kazandırıldı” dedi.
TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, son dönemde fiyatlarında yaşanan artışlar sonucunda altının, güvenli bir yatırım aracı olduğu algısının artışına dikkat çekti. Mendi, gelişmiş ülke ekonomilerinde yaşanan dalgalanmaların da etkisiyle altına olan güvenin ve bu alandaki bankacılığın giderek güçlendiğini söyledi. Bu doğrultuda bankaların da altın bankacılığı konusuna daha fazla yoğunlaştıklarına işaret eden Mendi, “Bankaların müşterilerine sundukları altın tasarruf araçları arasında ‘altın depo hesapları’ ve ‘altın yatırım fonları’ gibi ürünlerin toplam hacmi bankaların toplam mevduatları içerisinde önemli bir yer tutmaya başladı” dedi.
DAHA ÇOK BANKA GİRDİ
Özellikle son dört yılda altın fiyatlarında yaşanan artış ve piyasalardaki dalgalanmaların etkisiyle yüksek miktarlarda altın yastık altından çıkarak ekonomiye kazandırıldığını kaydeden Mendi şöyle konuştu: “Altın hesaplarında yaşanan artışta, Merkez Bankası’nın yastık altı tasarruflarının ekonomiye kazandırılması için gösterdiği çabanın büyük etkisi olduğu görüşündeyiz. Merkez Bankası’nın bu çabaları sonucunda, altına dayalı bankacılık ürünlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar arttı ve daha çok banka bu tür ürünler sunmaya başladı.”
ÜRÜNLERE YOĞUN İLGİ
TEB olarak altın bankacılığı alanındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Mendi şu bilgileri verdi: “Altın sektöründeki 16 yılı aşkın deneyimimiz ile sunduğumuz yatırım araçları sayesinde müşterilerimiz, ellerindeki altın ile geliri daha yüksek yatırımlar yapmalarına olanak sağlıyoruz. TEB olarak altın bankacılığı alanında hem bireysel müşterilerimize hem de işletmelere yönelik ürünlerimiz bulunuyor. Altın Kredisi, Taksitli Altın Kredisi, Kuyumcu Paket Sigortası ile işletmelere; Vadesiz Altın Depo Hesabı, Vadesiz Gümüş Depo Hesabı, Vadeli Altın Depo Hesabı, Altın Damla Hesabı ve B Tipi Altın Fonu ile de birikim yapmak isteyen bireysel müşterilere hitap ediyoruz. Altına alternatif yatırım aracı TEB Vadesiz Gümüş Depo Hesabımız da müşterilerimizden büyük ilgi gördü.”
İHRACATÇILARA DA KATKI
Mendi, özellikle ihracat yapan kuyumcu firmaları ve altın risklerini hedge etmek isteyen yatırımcılar için de altına dayalı forward ve opsiyon işlemlerine uygun ürünlerle ilgili çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Kuyumculuk sektörünün beklentilerini karşılamaya yönelik olarak yürüttükleri yeni ürün çalışmalarının da hızla devam ettiğini kaydeden Mendi şöyle konuştu: “Özellikle son yıllarda gündemde olan cari açık ve tasarruf açığı nedeniyle ülkemizin kaynak ihtiyacı artmıştı. Altın Bankacılığı ürünleri sayesinde yastık altında atıl olarak duran kaynakların sınırlı da olsa ekonomiye kazandırılmaya başlandığını görüyoruz. Biz de banka olarak bu sürece katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.”
DÜNYA GENELİNDE KABUL
Altınnın, Türkiye’de geleneksel yatırımcıların tasarruflarını değerlendirmelerinde en çok tercih ettiği araçlarından biri olduğunu düşündüğünü dile getiren Mendi, şunları aktardı: “Altının dünya genelinde tüm zamanların en güvenilir yatırım aracı olduğu düşüncesi çok eskilerde olduğu gibi günümüzde de kabul görüyor, altına olan ilginin gün geçtikçe artacağını düşünüyorum.”
Kuyumcularla işbirliğine hazırlanıyor
YASTIK altı diye tabir edilen, ekonomide dolaşıma girmemiş altın miktarının 5 bin ton olduğu tahmin edildiğini kaydeden Gökhan Mendi şöyle devam etti: “Yastık altında atıl duran kaynakların ekonomiye kazandırılması için kuyumculuk sektöründe bulunan firmalara zarar vermediği gibi, aksine kuyumculuk sektörünün fayda sağlamasına yardımcı oldu. TEB de bu doğrultuda kuyumculara yönelik yeni ürün ve uygulamalar geliştirilmek üzere kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren firmalar ile birlikte çalışmalarını sürdürüyor.”
Öğrenciden evhanımına herkesin ilgisi var
BEYAZ yakalı çalışanlardan, öğrencilere, evhanımlarına kadar birikim yapmak isteyen büyük küçük birçok bireysel yatırımcının altın yatırımına talebi olduğunu gördüklerine dikak çeken Gökhan Mendi, “Talebin her geçen gün artarak devam etmesinde en büyük etkenin altının her zaman güvenli liman olarak görülmesi olarak düşünüyoruz” diye konuştu. Günümüzde altına yatırım yapmanın her zamankinden daha güvenli olduğuna vurgu yapan Mendi şöyle devam etti: “Yatırımcılar, artık banka ortamında altın tasarrufu yaparak çalınmaya ve kaybolmaya karşı da kendilerini koruyabiliyor. Aynı şekilde internet üzerinden anında altın alıp satabilmek de yatırımcılar için büyük kolaylık sağlıyor. Bankamızda Altın alım satım işlemleri Şube, İnternet, Telefon Bankacılığı ve TEB ATM’lerinden de yapılabiliyorlar.
Altın mevduatının en yüksek olduğu 10 il
GÖKHAN Mendi, TEB’in altın mevduatının en yüksek olduğu 10 ili şöyle sıraladı: “Altın Mevduatımızın en yüksek olduğu ilk 10 il sırasıyla İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Bursa, Kocaeli, Muğla, Adana, Eskişehir ve Mersin.”