Paylaş
BİLİYORSUNUZ bu hafta Engelliler Haftası. Besim Toker, bu konuda isimsiz toplum kahramanlarından beri. Müthiş bir azim ve kararlılıkla engellilerin hakları için mücadele eden Besim Bey, bu alanda birçok yenilik gerçekleştirdi. Şimdi de, İzmir’de İş-Kur’la başlattıkları engelli istihdamı projesini, Sabancı Vakfı’na sundukları “E-10 Gelişmiş 10 İlde Engelli İstihdamı Proje”sine dönüştürerek, İş-Kur il müdürlükleri, İzmir Valiliği ve sivil toplum kuruluşlarıyla tüm Türkiye’ye taşımaya hazırlanıyorlar. Adana, Antalya, Bursa, Denizli, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Konya ve Manisa’da başlayacak projede, İzmir’de 2010’dan itibaren yapılan uygulama örnek alınacak.
“Ülkemizde yaşayan engellilerin en önemli diyebileceğimiz sorunları sağlık, eğitim, istihdam ve erişilebilirlik” diyen Toker ile Narlıdere Belediyesi Nar Taneleri Özel Eğitim Merkezi’nde konuştuk. Doğanın içerisinde, çok güzel bir ortamda gerçekten sevilen ve değer verilen çocukların huzuru görülmeye değer. Keşke, ülkemizin her yerindeki engelli çocukların bir Besim Bey’i olsa ve Narlıdere’deki gibi iyi bakılabilseler...
‘GÖNÜLLÜ ÇALIŞ DA GÖREYİM’ DENİLİNCE DERNEĞİN BAŞKANI OLDUM
- Eğitiminiz psikoloji üzerine mi?
- Lisede edebiyat merakımdan, edebiyat öğretmenimin teşvikiyle Gazi Üniversitesi Edebiyat Öğretmenliği Bölümü’nü kazandım. Ama o günkü ailevi ve ekonomik koşullarla askerlik mesleğine yöneldim. Sonra tekrar sınava girip Ankara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü’nü kazanarak hem çalıştım, hem de fakülteyi bitirdim.
- Engelliler üzerine çalışmaya ne zaman başladınız?
- Üniversite yıllarımda özel eğitim stajımı otizmli çocuklar üzerine yaptım. Ancak bu alanı daha çok bayanlara uygun görmüştüm. 2003’de Güzelyalı Kültür Merkezi’nde “Ben Otistik” oyununu izledim ve yönetmene oyunun kötü kurgulandığını, oyunda otizmli bir çocuktan çok ağır zihinsel engelli bir çocuk anlatıldığını söyledim ve mümkünse bu oyunu bir daha oynamamalarını rica ettim. Oyunun yönetmeni ve aynı zamanda Narlıdere Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı olan Tanju Ottaş, mesleğimi sorup “madem bu konuda bu kadar duyarlısın, eleştirmek kolay, gel bizim gibi gönüllü olarak çalış da göreyim seni” dedi. Ben bu sözün altından kalamadım ve o gün zihinsel engelliler alanında sivil toplumculuğum başladı, bir yıl sonra da emekli olunca dernek başkanlığına seçildim ve bugünlere geldik.
YAŞAM KÖYÜ PROJEM TÜRKİYE’DE YILIN ÖDÜLÜNÜ ALDI AMA YAPILAMADI
- İzmir’de nerelerde, ne çalışmalar yaptınız?
- 2004’de Hava Kuvvetleri’nden emekli olup özel eğitim veren 2 kurumda yöneticilik yaptım, bu arada kafamdaki engelli yaşam köyü projesini Aliağa Kaymakamlığı’na sundum. Onların destekleriyle önce ülkenin önde gelen STK temsilcileri ve akademisyenlerinin bir araya geldiği bir danışma kurulu oluşturduk. Yeni Şakran’da 2 bin dönümlük bir arazide kurulacak, “Engelli Yaşam Köyü”nün dünyada bir benzeri olmayacaktı. Projem o yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer’den “Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi” ödülünü aldı. Ancak arazinin sit alanı çıkması nedeniyle proje gerçekleşemedi.
NARLIDERE BELEDİYE BAŞKANI ONAYLADI, EV EV DOLAŞIP BULDUK
- Nar Taneleri nasıl kuruldu, neler yapıyor?
- Dernek başkanı seçilince belediye başkanımız Abdül Batur’a çıktım. Sağolsun başkanımız, “konu engelli bireylerse üzerimize düşen görev neyse yapmaya hazırım” deyince onun desteğiyle bir gönüllü ekibi oluşturduk. Narlıdere’de ev ev dolaşıp engelli tespit çalışması yaptık ve buradaki engellilere sağlık, eğitim, hukuk, istihdam ve sosyal destek hizmeti verecek olan “Narlıdere Belediyesi Engelli Danışma-Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi”ni 2005’de Atatürk Kültür Merkezi’nin zemin katında hizmete soktuk. 2007’de de aynı binada Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı belediye-dernek ortaklığındaki “Nar Taneleri Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi”ni açtık.
- Burada nasıl çocuklarımıza eğitim veriliyor?
- Merkezimizde zihinsel, bedensel engelli ve otizmli bireylere özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti veriliyor. Hizmetlerimiz fizyoterapist, psikolog, psikolojik danışman, özel eğitim öğretmeni, okul öncesi ve çocuk gelişim öğretmenleri eşliğinde bireysel ve grup eğitimi şeklinde. Çocukların düzeyine göre seanslı ve 3 tam gün şeklinde çocuklarımızı evlerinden servisle alıp, akşamları yine servislerle bırakıyoruz. Gündüzleri spor, resim, müzik, seramik, el sanatları, takı tasarımı, balık ağı üretimi gibi aktiviteler yaptırıyoruz. Ailelerin taleplerine göre akşamları da bakım hizmeti veriyoruz. Bakım hizmetini öncelikle Narlıdere, Güzelbahçe ve Balçova’da oturan çocuklarımıza veriyoruz. Kontenjan elverirse uzaktaki ailelere de yardımcı olmaya çalışıyoruz.
ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN AİLE İÇİN GECE ÇIKMAK LÜKS
- Akşam bakımı ne demek, neden gerek duyuluyor?
- Ülkemizde engelliler devlet desteğiyle haftada 2 seans gibi komik sayılabilecek süre özel eğitim hizmeti alıyor. Tam zamanlı bakım merkezleri çok az. Zihinsel engelli çocuğa sahip ailelerin diğer insanlar gibi sinema, tiyatro, nişan, düğün gibi sosyal ve kültürel etkinliklere katılabilmesi bir lüks. Çünkü bu tip yerlere çocuklarını götüremezler ya da çocuklarını bir yere bırakamazlar.
- Peki, şimdi nereye bırakıyorlar çocuklarını?
- Ailelerin bu gereksiniminden yola çıkarak oluşturduğumuz proje için bir bina gerekiyordu. Başkanımız Abdül Batur Limanreis Mahallesi’nde kendisine başkanlık konutu olarak tahsis edilen bir villayı engelli çocuklar için tahsis etti. Projemizi 2009’da İzmir Kalkınma Ajansı’na sunduk. En başarılı sosyal kalkınma projesi olarak 3 Aralık 2009’da “Nar Taneleri Engelli Aktivite ve Akşam Bakım Merkezi” Narlıdere’de hizmet vermeye başladı. Böylece aileler haftada bir akşam da olsa kendilerine özgür zaman yaratmaya başladılar.
İSTİHDAM ÇALIŞMAMIZ 10 İLDE HAYATA GEÇECEK
- Sabancı Vakfı’nın desteğiyle hazırlanan Fark Yaratanlar Programı’nın da dikkatini çeken Engellilere İstihdam Projesi ne içeriyor?
- Bu projede amaç İzmir’de ikamet eden ve iş arayan engelli bireylerin istihdamını sağlamak. 2010’dan beri devam eden projede öncelikle İş-Kur İzmir İl Müdürlüğü’ne kayıtlı 3 bin 500 engelliden her özür grubundan 900 kişiyle mülakatlar yapıldı. Daha sonra Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde “iş başvurusu nasıl yapılır, özgeçmiş nasıl hazırlanır, kişisel gelişim ve engelli hakları” konularında eğitimler verildi ve bir taraftan da engelli istihdam etmek isteyen işverenlerle buluşturuldu. Bu çalışmalar sonucunda şu ana kadar 251 engelli arkadaşımızı işe yerleştirdik ve projemiz başarılı bulunduğu için İş-Kur tarafından uzatıldı. Bu proje şimdi İzmir’den çıkarak tüm Türkiye’ye yayılacak.
- Nasıl yani?
- Sabancı Vakfı’na sunduğumuz ve ön elemeyi geçen “E-10 Gelişmiş 10 İlde Engelli İstihdamı Projemiz”le, İzmir’de İş-Kur’la yürüttüğümüz engelli istihdamı projemizi yine İş-Kur il müdürlükleri, İzmir Valiliği, engelli sivil toplum kuruluşları, Kültürpark Rotary Kulüp’le Adana, Antalya, Bursa, Denizli, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Konya ve Manisa’da uygulayacağız. Bu bizim için haklı bir gurur kaynağı oldu.
ACIMA YERİNE HAK TEMELLİ YAKLAŞILMALI
- Türkiye’de toplumun engellilere bakışında değişmesi gerekenler neler?
- Ülkemizde engellilik konusundaki farkındalık henüz tam olarak gelişmedi. Engellileri hala muhtaç ve acınacak insanlar olarak görüyoruz. Acıma duygusu yerine hak temelli yaklaşmalıyız. Engelli bireylerin de diğer insanlar gibi yasal ve sosyal hakları vardır. Anayasanın 42. maddesi ilköğretimi tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına zorunlu kıldığı halde, hala bu hakkı kullanmalarını engelleyen ve engelli bireyleri eve kapatmaya çalışan bürokratlarla karşılaşıyoruz. Önce toplumsal bakış açımızı değiştirip bu eğitimin ilkokullardan başlamasını sağlamalıyız.
- Başka projeleriniz var mı?
- Geçen ay otizmli çocuklarımız için yaşam koçu rehberliğinde özel eğitim ve spor eğitiminin bir arada 5 tam gün süreyle verildiği bir çalışmayı geçen ay başlattık. Yine başkanımız Abdül Batur öncülüğünde bu hizmeti alabilecekleri bir özel eğitim-spor ve iş okulu projemizin startını verdik. Urla’nın en güzel koyunda yer alan bir tatil sitesinde kiraladığımız villada engelli çocuklarımıza geçen yıl olduğu gibi bu yıl da aileleriyle birlikte birer hafta süreyle ücretsiz tatil yaptırmayı hedefliyoruz.
‘BAKAN AMCA BU KADAR BEKLETİLMEZ Kİ, ZATEN HER ŞEYE ZAM, PERİŞANIZ’
- Yaşadığınız ilginç ya da özel olaylar, anılar varsa anlatır mısınız?
- İki yıl önce akşam bakım merkezimizi devlet bakanları Mehmet Aydın, Cevdet Yılmaz, valimiz, bürokratlar ve İZKA temsilcileri ziyarete gelmişlerdi. Ziyaret biraz gecikince bizim çocuklar doğal olarak sıkıldı. Bakanlar peşlerinde basın ordusuyla geldiklerinde merkezimiz bir anda ana baba gününe döndü. Bu kargaşada bizim öğrencilerimizden Tuna Coşkun, devlet bakanımız Mehmet Aydın’ın koluna girmiş ve şöyle diyordu: “Bakan amca nerde kaldınız ya... Sabahtan beri ağaç olduk bekleye, bekleye... Bu kadar da bekletilmez ki canım. Zaten her şeye zam zam zam... Emekliler perişan, yeter ama ya...”
Paylaş