Güncelleme Tarihi:
Bu sezon da öyle olunca eleştirilerin haklılık payını incelemeye karar verdim. Son iki ayda Hürriyet spor sayfalarında yayınlanan transfer haberlerini tek tek inceledim; bilanço çıkardım.
Hemen söyleyeyim; Hürriyet spor sayfalarında çıkan transfer haberleri büyük ölçüde doğru. Fakat az da olsa bazı sorunlu haberlere rastladım. Bülent Özel adlı okurun bu incelemeyi yapmama vesile olan eleştirisiyle başlayayım. Özel, “31 Ağustos’ta, Beşiktaş’ın stoper sorununu Messias ile çözdüğünü ve bu oyuncu ile anlaştığını yazdınız. Ancak ertesi gün bu futbolcunun imza attığına dair bir haber okumadım” diyordu. Haklıydı. Haber kesin bir dille yazılmış olsa da transfer gerçekleşmedi. Sonra bu konuda haber yapılmaması eksiklikti.
Pazarlıkların akıbeti: Galatasaray’dan örneklerle devam edelim. Bony için 1.5 milyon Euro teklif edildiği haberi, 13 Temmuz’da yayınlanmış. Sanki o haber başka yerde çıkmış gibi altı gün sonra da “Cimbom, Bony’yi almayı planlıyor” başlığı atılmış. Bony haberleri 30 Temmuz’daki “Galatasaray’dan Bony için ikinci ada seferi” ve 1 Ağustos’taki “Bony kıymete bindi” haberiyle bitmiş! Akıbeti okura duyurulmamış.
Adam Szlai, Kranevitter ve Jose hakkında 1 Temmuz’da, Dilaney için 3 Temmuz’da, Rodallega için 19 Temmuz’da yayınlanan haberler de devamı okura duyurulmayan gelişmeler. Galatasaray’ın bu oyuncularla pazarlık yaptığı yazılmış, bu isimler bir daha hiç gündeme gelmemiş.
Rakamlarda karmaşa: Uzun pazarlıkların haberlerinde tutarsızlıklar olabiliyor. 4 Temmuz’daki haberde Galatasaray’ın Celtic’e Stefan Johansen için 3 milyon Euro teklif ettiği yazılmış. 5 Temmuz’da “Viking bitti” başlığı altında “2 milyon Euro isteyen Celtic ile de görüşmeler sürüyor. Aradaki fark sadece 500 bin Euro” denilmiş. Rakamlardaki karmaşa 11 Temmuz’da iyice artmış; “Galatasaray, Celtic 3.5 milyon pound isteyince Johansen transferini askıya aldı” diye yazılmış. Teklif 3 milyon Euro, istenen 2 milyon Euro, gelinen nokta 3.5 milyon pound!
Doğru çıkmayınca: Galatasaray’ın Lucas Leiva ile uzun süren pazarlığına ilişkin haber de sorunlu. 31 Temmuz’da “Leiva imzaya kaldı” başlığı kullanılmış ama imza atılamadı. 31 Ağustos’ta “Galatasaray, Jason Denayer’i tekrar kiraladı” diye yazılmış. Fakat Manchester City teknik direktörü Guardiola izin vermeyince bu haber de havada kaldı.
Galatasaray’ın Lassana Diarra transferi hakkında tam yedi haber çıkmış. 22 Ağustos’taki haberde “3 gün sonra aslan: Diarra, L. Moskova ile tazminat sorununu çözüp GS’ye imzayı atacak” bilgisi verilmiş. Başlık bu kadar kesin olsa da Diarra, GS’ye gelmedi. Bu sonuçlar ise gazeteye yazılmadı.
Haber yalanlanırsa: Beşiktaş haberlerinde de benzer örneklere rastladım. “Sola ille de Kolarov: Beşiktaş, Sırp futbolcunun işini bu hafta bitirmekte kararlı” (17 Temmuz), “Beşiktaş’ın Mathieu ve Adriano atağı sürüyor” (18 Temmuz), “Abdennour için harekete geçildi” (29 Ağustos) haberlerindeki görüşmelerin sonucu belirsiz kalmış. Sonrası hakkında okura bilgi verilmemiş. 24 Temmuz’da yayınlanan haberde “Eto’o derken Dzeko bitmiş” denilmiş ama meğer hiç görüşülmemiş. Üstelik Dzeko’nun bu haberlerin “spekülasyon” olduğu yalanlamasına da gazetede yer verilmemiş. 3 Ağustos’ta, “Antalyaspor ile Beşiktaş, 1 milyon Euro bonservis bedelinde el sıkıştı. İş imzaların atılmasına kaldı” denilmişti. Ama Eto’o, Beşiktaş’a gidemedi; haber doğru çıkmadı.
11 Ağustos’ta, Beşiktaş’ın “Gilberto ve Remy ile imzaya yakın” olduğu yazıldı ama olmadı bu transferler. 15 Ağustos’ta “Chelsa’dan Kenneth Omerou 1 yıllığına kiralandı” dendi o transfer de gerçekleşmedi.
Baş döndüren başlıklar: 21 Ağustos’ta “Yeni kartallar Portekiz’den” haberinde Martins Indi’nin “bu hafta” İstanbul’a getirileceği belirtiliyordu. Bu futbolcuyla ilgili sonra çıkan haberler baş döndürücüydü. Şöyle bir sıra izledi; “Beşiktaş Indi’yi bitiriyor”, “Indi’den vazgeçildi”, “Indi pahalı geldi”, “Indi sırada”, “Indi için harekete geçildi”. Sonra? Indi gelmedi ama yazılmadı da.
Beşiktaş’ın Nasri ile görüşmesine ilişkin başlıklar da aynı minvalde. “Nasri her an bitebilir” (24 Ağustos), “Nasri bitti” (26 Ağustos), “Nasri geliyor” (27 Ağustos), “Kartal Nasri transferini rafa kaldırdı” (30 Ağustos), “Orman: Nasri ile ilgilenmedik desek yalan olur” (3 Eylül). Her gün spor sayfasını okuyanların kafasını karıştırmıştır herhalde bu başlıklar...
Sadece dört büyük takım: Görüldüğü gibi verdiğim örnekler, Galatasaray ve Beşiktaş ile ilgili. Çünkü ağırlıklı olarak dört büyük takımın transfer haberleri yayınlanıyor. Fenerbahçe’nin transfer haberleri daha net, sorunsuz, spekülasyonlara kapalı haberler. Trabzonspor hakkında çıkan az sayıdaki haberde ise yabancı futbolcu isimleri uçuşuyor, sonra ne olduğuyla ilgili bilgiye rastlanmıyor. Ligdeki diğer takımların transferlerinin çok az yazılması da okura ve takımlara haksızlık.
Keşke Hürriyet’te yaptığım bu inceleme, diğer gazetelerin spor sayfaları ve spor medyasında da gerçekleştirilse. O zaman spor medyasının futbolcu transferleriyle ilgili haberciliği hakkında daha bütünlüklü fikir edinebiliriz.
Transfer haberlerindeki yanlışlıkların nedenleri ve nasıl yazılması gerektiği de ayrı bir yazı konusu...
GARİP BİR TÜRKÇE
SPOR medyasında olduğu gibi Hürriyet’in spor sayfalarında ve transfer haberlerinde de Türkçenin farklı kullanımına tanık oluyoruz. Örneğin, “Bero’yu bitirdiler”, “Trabzonspor, Onazi’yi bitirmek üzere” ya da “Galatasaray işi bitirdi” gibi başlıklarla sık karşılaşılıyor spor sayfasında. Aslında “bitirmek” sözcüğü bu şekilde kullanılınca günlük dilde “birini mahvetmek” anlamına gelir. Buradaysa “anlaşma” anlamında kullanılıyor.
“Nikâh tazeledi” de başka bir örnek. Futbolcu ile kulüpler arasındaki ilişkinin evliliğe benzetilmesi anlaşılır gibi değil. Bazı yabancı futbolcuların güzel eşlerine “yenge” diye yazılması da öyle. Bir futbolcunun eşi, neden Hürriyet okuyucularının ya da oynadığı takımın taraftarlarının “yengesi” olsun? Kadını isminden, kişiliğinden, işinden soyutlayan, eş durumuna indirgeyen ataerkil bir sokak ağzı bu.
OKURDAN KISA KISA
HAKAN P.: “Dünya Kadar Yaşlı Fosil” haberinde “Karbon testleri sonucunda bu fosillerin 3.6 milyar yaşında olduğu kanıtlanırsa” kısmı hatalı. Karbon testi ile 50 bin yıldan öteye gidilemez. Düzeltmenizi tavsiye ederim. (2 Eylül)
Abdülkadir M. Tanrıverdi: Prof. Dr. İlber Ortaylı ile yapılan söyleşide “İstanbul’un işgal yılları” anlatılırken, 18 Kasım 1818 yazılmış. 1919 olmalıydı. Belli ki, bir yazım hatası olmuş. (4 Eylül)
Engin Elçin: Kelebek’te “Orhan Gencebay’ı anma konseri” denilmiş. Anma kelimesi ölenler için kullanılır. “Orhan Gencebay Birlik ve Beraberlik Gecesi” adıyla sanatçının onuruna düzenlenmiş bir konserdi. (4 Eylül)
Oğuz Mangıt: Ekonomideki “İhracata tatil yok” başlığının altındaki “8 ayda 7 pazarda ne değişti?” grafiğinde tarihler hatalı. Ocak-Ağustos 2016, Ocak-Ağustos 2015’e göre artış gösteriyor. Bu tarihler yer değiştirmeli. (2 Eylül)
Özgür Unan: İnternette yayınladığınız haberlerde gayet basit bir haber için bile haberi 5-6’ya bölüp “Şok”, “Flaş flaş” gibi başlıklar kullanmaktan vazgeçin.
Osman Aydoğan: Ödüllü çengel bulmacanın her gün ilk gönderene verilmesi adil değil. Gazetenin geç geldiği yerler ve çalışma koşulları nedeniyle gazeteyi geç alanlar var. Kura usulünü denerseniz daha adil olacağı kanaatindeyim.