Tesadüf işte...

Güncelleme Tarihi:

Tesadüf işte...
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2002 02:10

GALATASARAY Spor Kulübü'ndeki başkanlık seçimi nihayet sonuçlandı.

Sayın Canaydın ve tüm yönetim kuruluna başarılar dilerim. Yöneticilerin neredeyse hepsi üniversite mezunu ve profesyonel yönetici. Vizyon olarak bu büyük bir avantaj.

İşte bu yöneticilerden birisi dikkatimi çekti. İsmi Refik Arkan İstanbul İktisat Fakültesi mezunu, Maliye ve Gümrük Bakanlıklarında çeşitli görevlerde bulunan yeminli müşavir. Ama benim asıl dikkatimi çeken şey Sayın Arkan'ın biyografisi değil, şuanki mesleği olan yeminli müşavirlik.

Şimdi bunda ne var diyebilirsiniz. Ancak hemen açıklayayım; Sayın Arkan, Futbol Fedarasyonu'nun yeminli müşaviri ve federasyon ile ilişkileri son derece müsbet. Bir kulüp yöneticisinin federasyon ile iyi ilişki içinde olması son derece normal ve güzel. Ancak, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un Türk Futbol Federasyonu ve Sayın Başkanı ile bugünkü ilişkilerinin ve tartışmalarının gidişatına baktığımızda, bu durum bu havayı daha da gerginleştirmeyecek mi diye düşünmeye başladım. Ayrıca Sayın Canaydın'ın yönetim kurulunda daha önce federasyonda görev yapmış olan Sayın Özkan Olcay da yeralıyor.

Futbol Federasyonu'nda yöneticilik yapan bir kişi Kulüp yöneticiliği yapamaz mı diye soracak olursanız, bence kesinlikle yapar ve yapmalıdır da. Ancak son derece gergin bir havada seyreden kulüpler, hakemler ve federasyon üçgeninde, ligin bitimine çok az bir süre kala ve bugünkü durum itibariyle çelişki ve şaibe yaratacaktır diye düşünüyorum. Çünkü taraf olmaya meyilli bir başkan, temsil ettiği kurumun mali müşavirliğini yapan bir kulüp yöneticisine (Hele hele Galatasaray yöneticisine) destek olamaktan kaçınmayacaktır. Federasyonumuzun milyonlarca dolarlık ihaleleri ve diğer gelirleri bir şekilde Sayın Arkan'ın da denetiminden geçtiğine göre Sayın Ulusoy hem kendine hem de Sayın Arkan'a güveniyor demektir.

Bu arada yine başka bir çelişki de Fenerbahçe yönetiminde dikkatimi çekiyor. Dikkatimi çeken isim, Murat Aşık. Eski başkanlarımızdan Sayın Metin Aşık'ın oğlu. Ancak Murat Aşık daha 18 yaşında bir öğrenci.

Yani bırakın yöneticilik ve iş tecrübesini daha hayat tecrübesi bile Fenrbahçe'de yöneticilik yapmaya uygun değil. Sadece para verdiği için yöneticiliğe kabul edildiyse orasını bilemem. Ancak bu durum gelecekte Fenerbahçe'ye yararlı olabilecek bir genci şimdiden yıpratmaktır diye düşünüyorum. Bu konuda tecrübe kazanmak için F.Bahçe Spor Kulübü, bu yaşta bir arkadaş için çok lükstür! Ben oğlunun yerine Sayın Metin Aşık'ı bu yönetimde görmek isterdim, zaten doğrusu da bu olurdu.

G.BİRLİĞİ MAÇI

F.Bahçe'nin haftasonu oynayacağı G.Birliği karşılaşması çok zor ve çok önemli. Ancak ben, benim gibi düşünenler adına futbolcularımızdan ve Sayın Lorant'tan birşey rica edeceğim. F.Bahçe'nin çok iyi bir futbol oynamadığı ortada. Fakat bu maçta alacağımız üç puan çok önemli olduğundan, bundan sonraki maçlar da dahil olmak üzere sadece üç puan almak için oynamaları yeterli olacaktır. Tabii ki bu durum önümüzdeki yılları değil, bu seneyi kurtaracaktır. Nasıl olsa Sayın Yıldırım önümüzdeki yılların sportif olarak çok iyi geçeceğinin ve Avrupa'da başarılı olunacağının garantisini ve sözünü verdi. Ben de kongrede verilen bu sözün doğruluğuna inandığımdan, önümüzdeki maçlarda üç puan alabilirsek ne ala diyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!