Güncelleme Tarihi:
228 yolcusu ile Atlantik okyanusu üzerinde yol alırken elektrik arızası mesajı veren ve aradan 15 dakika geçtikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Airbus-330 uçağın düştüğü anlaşılmıştır. Dünya kamuoyu, teknolojinin bu kadar geliştiği günümüzde uçağın düşüşünü kabul etmekte zorlanmıştır. Düşüş nedeni olarak, sabotajdan, üç gün önce aynı bölgede meydana gelen depreme kadar uzanan çeşitli nedenler ileri sürülmüştür. Kimileride elektromanyetik dalgaların uçağı düşürdüğünü iddia etmiştir.
 Yetkililer düşüş nedeni olarak yıldırım çarpmasını göstermişlerdir. Bunlardan en akla yatkını gerçekten yıldırım çarpmasıdır. Yıldırım atmosferde oluşan elektrik yüklerinin kontrol edilemeyen bir akıma dönüşmesi demektir. Bu akımı şimşek olarak görür gök gürültüsü olarak duyarız. Sık uçak yolculuğu yapanlar şimşeklerden kaynaklanan ışımaların, nadir de olsa uçağa çarptığını görür, gürültüsünü duyar. Gündemdeki konuya teknoloji sayfası olarak açıklık getirmek için,
Bir uçağa yıldırım çarparsa neler olur?
 Sorusunun yanıtlarını araştıracağız.
Yıldırım çarpması gerçekten bir uçağın düşüş nedeni olabilir mi?
 Her yıldırım çarpan uçak düşer mi?
Gönlünüzü ferah tutun düşmez.
Senelerce önce Ankara’dan Ä°zmir’e uçarken uçağımıza yıldırım çarpıştı, bu olayı yaÅŸadım. Yolcu uçaklarına sık olmasa bile yıldırım çarpar. Uçaklar elektrik yükü yoÄŸun bulutlar arasından geçerken ÅŸimÅŸek çakar ve bulut yükünü uçağın gövdesine boÅŸaltır. Zaman zaman pilotlar yüklü bulutları etrafından dolanırlar. Önemli olan uçağın gövdesinde meydana gelen bu akımı uçaÄŸa zarar vermeden kontrol altına alabilmektir. Bilim ve teknoloji bu basit mühendislik problemini çözmüştür. Binaları yıldırıma karşı koruyan sivri uçlu ÅŸimÅŸek savarların dayandığı mantık ile uçağı yıldırım çarpmasına karşı koruyan mantık arasında ilke olarak bir fark yoktur. Yıldırım çarpmasından korkmadan uçaÄŸa binebilirsiniz.Â
Şimşek zıt elektrik yüklü bulutlar arasında meydan gelen bir akımdır. Bilindiği gibi sivri uçlar yıldırımı çeker. Uçak böyle bir bölgede yol alırken yıldırımın taşıdığı akım uçağın önünden, yani sivri ucundan veya kuyruğundan, yani diğer sivri ucundan, girer ve ters yöndeki uçlardan çıkar. Dolayısıyla yıldırım çarptığında uçak bir devre elemanı haline gelir. Uçak gövdesi, hafif ve iletken bir metal olan alüminyumdan yapılır. Yıldırımın gövdeye aktardığı akımı alüminyum taşıyarak diğer uçtan dışarı atar, kimseye bir şey olmaz. Alüminyum kaplı gövde, akımı uçağın bir uçtan diğer ucuna iletirken iç kısımlara geçmesini önlemek zorundadır. Uçaklar bu basit mühendislik önlemi alınarak üretilir. Herhangi bir nedenle gövde şimşeğin aktardığı akımı taşıyamaz ise problem ortaya çıkar. Bazı uçak gövdeleri elektriği alüminyum kadar iyi iletmeyen kompozit malzemelerden yapılmaktadır. Yıldırım çarpması ile gövdeye giren akımı uçaktan dışarı atmak için gövde üzerine bir kafes gibi iletken malzeme yerleştirilir. Buna Faraday kafesi denir. Mühendislik ve fen eğitimi almış, hatta lise sınıflarında fizik dersi almış her öğrenci Faraday kafesinin ne anlama geldiğini bilir. Kafes gövdeye yıldırımın aktardığı akımı dışarı atan akımı içeriye geçirmeyen bir düzenektir. Uçaklar böyle donanımlara sahiptirler.
Pilot uçağı, çok sayıda elektrik devresinin kontrol paneline taşıdığı bilgileri değerlendirerek yönetir. Uçağın kontrol paneline kargo kapısının kapalı olmadığı bilgisi yansımadığı için THY yolcu uçağı Paris yakınlarında düşmüştür. Pilot uçağın her noktasına ait güvenlik ile ilgili bilgileri görerek uçağı kullanır. Şayet yıldırım çarptığında uçağın gövdesi akımı kaplama üzerinde tutmayı başaramaz ve akım kaplamanın altına girerse, çok sayıda elektrik devresi içeren uçak istenilen performansı göstermez, gerekli bilgileri pilota aktaramaz. Güvenli uçuş için her elektrik devresi hayati önem taşır. Uçaktan alınan son mesajda bildirilen elektrik arızasının nedeni bu olabilir. Fransa pilotlar derneği uçağın hız göstergesinde bir arıza olduğunu ileri sürmüşlerdir. Yıldırım çarpası böyle bir arızaya, eğer uçakta yeterli teknik donanım ve bakım yok ise, neden olabilir.
 Yakıtın depolanması ve motorlara aktarınım sistemleri, yıldırım çarpmasına karşı uçakların yumuşak karnıdır. Yanıcı ve uçucu özelliğe sahip yakıt, en ufak bir kıvılcım ile ateş alabilir. Çok ufak bir kıvılcım dahi uçağı bir anda ateş topu haline dönüştürebilir. Bu nedenle yakıt depoları kalın zırh ile kaplanır. Önlem olarak alevlenme sıcaklığı yüksek, kolayca alev almayan, yeni yakıtlar kullanılmaktadır. Uçaklar bu olasılık göz önüne alınarak tasarlanmakta ve üretilmektedir. Mühendislik olarak bunlar zor problemler değildir. Gazete haberlerinden edindiğimiz bilgiye göre Brezilyadan havada kısa süren bir aydınlık gözlenmiştir. Şayet bu haber gerçeği yansıtıyorsa uçağın düşüş nedeni yakıtın alev almış olmasıdır. Yıldırım çarpmasının uçağın güvenliliğine yapabileceği diğer bir hasar radar sistemlerinin bozmasıdır. Radar iletişiminin aksamaması uçakların güvenli yolculuğu için sağlanması gereken bir ön koşuldur. Bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi güvenli yolculuk için uçakların teknik bakımları önem taşır. Alüminyum kaplamada meydana gelen en ufak bir zayıflık büyük felaketlere neden olabilir.
 Yıldırım atmosferde meydana gelen fiziksel bir olaydır. Yıldırımın çakmadığı bir atmosfer düşünülemez. Yerküre ve yerküreyi çevreleyen atmosferin elektriksel dengesi, yıldırım olayı sağlar. Yıldırım çaktığında havada bıraktığı izi görür sesini duyarsınız fakat bir saniyenin onda bir kadar kısa bir zaman sonra, nerede olduğunu kestirmezsiniz. Dolayısıyla yıldırım atmosferde meydana gelen kaotik bir olaydır. Uçaklar ile olan etkileşmesi kaçınılmazdır