Güncelleme Tarihi:
Güneş AA muhabirinin yazılım sektörüne ilişkin sorularını cevapladı.
Sektörün bu yıl genel anlamda durağanlık yaşadığını ifade eden Güneş, bu durağanlığın ekonomideki kur kaynaklı duraksamayla ilgili olduğunu söyledi.
Buna karşın e-arşiv, e-fatura ve e-irsaliye gibi alt başlıklardan oluşan e-dönüşümün sektörü hareketlendirdiğini anlatan Güneş, "Bugün KOBİ’lerimizin geçmekte olduğu zorunlu regülasyon sayesinde en azından sektörümüzün bir kısım firmaları hareketlenme yaşadılar. Dövizdeki hareketlenmeden dolayı, ihracata çalışan şirketlerimizin en azından yılın üçüncü çeyreğinden sonra hareketlenmesi oldu.
Biz geçen seneyle hemen hemen aynı kapatabileceğimizi görüyoruz yılı sektör olarak. Fakat bizim gibi en azından yıllık büyümelerin yüzde 30’lar seviyelerinde alışıldığı bir sektörde yine beklentimiz yüzde 20-25’ler oranında sektörün büyümesi. Fakat bunu ancak yıl sonunda göreceğiz." diye konuştu.
Güneş, yazılımın ihracatta birim fiyatının ölçülmesine yönelik yeni bir yaklaşımın gerektiğini ifade ederek, ölçü biriminin "Türkiye'de üretilen data" ve "ülkemizde saklayabildiğimiz data" olarak tasnif edilmesi gerektiğini söyledi.
"Yarı zamanlı çalışma yöntemlerini de yeniden düzenlemeliyiz"
Türk yazılım sektörünün dünyayla rekabet edebilmesi noktasında şimdilik bir şüphe bulunmadığını anlatan Güneş, sektörün gelecekte de rekabetçi kalabilmesi için nitelikli insan kaynağına ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Şu an Türk yazılım sektörünün en büyük kanayan yarasının mühendis ihtiyacı olduğunu anlatan Güneş, şöyle konuştu:
"Şu anda nitelikli insan ihtiyacımız daha da fazlalaşıyor. Çünkü burada çok ciddi bir şekilde yurt dışına göç var. Son dönemde önemli sayıda yazılımcı gencimiz yurt dışına gitti ve hala da gitmeye devam ediyor. Burada önemli bir kanama var, bunun bir an evvel durdurulabilmesi lazım. Bunun da yolu burada bilgi ekonomisi ikliminin oluşturulmasından geçer. Dolayısıyla tersine göçü başlatacak tedbirleri almamız lazım.
Önemli ölçüde açığımız var. Bu nokta da biz de ülke olarak yabancı yazılımcıların ülkemizi gelip çalışabilmelerini kolaylaştıracak iş kanunlarını bilgi ekonomisi çağına uygun olarak düzenlemeliyiz. Ayrıca yazılım sektörüne özel olarak home office, evden çalışma, yarı zamanlı çalışma yöntemlerini de yeniden düzenlemeli ve sektörümüzün rekabet gücünü artırmalıyız.
Çünkü aradığımız nitelikte eleman çıkışını üniversitelerimizden sağlayamıyoruz. Meslek yüksek okullarımız ve meslek liselerimiz maalesef daha bizim istediğimiz seviyede eğitim yapamıyorlar. Biz özel sektör olarak hala daha işe almış olduğumuz elemanları en az bir yıl kendi içimizde yetiştiriyoruz. Tam ondan faydalanacakken, bu gençler ya başka bir şirkete geçiyor ya da yurtdışına gidiyor. Bizim her yıl katlanarak artan yazılım elemanı ihtiyacımızın karşılanmasını sağlayabilmemiz gerekiyor."
"Yerli yazılım kullanana vergi indirimi getirilebilir"
Yazılıma en fazla yatırım yapan sektörlerin başında finansal teknoloji şirketlerinin (Fintech) geldiğini ifade eden Güneş, Fintech'lerin ardından da KOBİ segmentine yönelik yapılan Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) yazılımlarının geldiğini söyledi.
KOBİ'lerin teknolojik dönüşümünün Türkiye için önemine dikkati çeken Güneş, şunları kaydetti:
"Artık KOBİ’lerimiz artık dünyaya dijital dönüşümde rekabette geri kalmayacak çözümlerle ilerlemesi gerekiyor. Bu çözümlerin en başında da KOBİ’lerin kullanacağı ve iş süreçlerini yeni baştan düzenleyeceği, rakiplerinin gerisinde kalmamasını sağlayacakları yazılımlara yatırımlar önem arz ediyor. Bugün Türkiye’de 3 milyon 700 bin civarında KOBİ var. Biliyoruz ki, bu KOBİ’lerin en az yüzde 70’i dijital dönüşüme hala ayak uyduramadı, Avrupa ile aynı seviyeye gelememiş konumda. Türkiye ekonomisinin refaha kavuşması ancak KOBİ'lerle mümkün olacaktır ve KOBİ'ler ERP yazılımlarıyla bu dönüşümü yaşayabilir. Bu noktada yazılım sektörümüzün önünde KOBİ’lerle buluşması açısından çok önemli bir süreç var bizi bekleyen."
Güneş, "KOBİ’lerimizi hızla yerli yazılım ürünlerimizle ve yerli yazılım sanayimizle buluşturmalı, onları da dünyaya dijital dönüşümde geri kalmayacak şekilde rekabete hazırlamalıyız. Bu anlamda özellik biz şunu istiyoruz, KOBİ’lerimizin yerli yazılımı tercih etmeleri durumunda teşvik veya başka bir destek mekanizmasının çıkmasını istiyor ve öneriyoruz. Yerli yazılımı tercih eden KOBİ’ye, KDV SGK veya muhtasar gibi vergi indirimi getirilebilir. Ya da onlara herhangi bir şekilde katkı sağlayacak başka destek devreye alınabilir. Bu noktada bakarsak KOBİ pazarındaki bu hareketlenme karşılıklı olarak önümüzü çok açacak bir fırsat yaratacaktır." dedi.
"En az 15 milyar dolar yazılım ihracatı yapabileceğimizi öngörüyoruz"
Doğan Ufuk Güneş, Yazılım Sanayicileri Derneği olarak 2011 yılında pazarı büyütme vizyonuyla harekete geçtiklerini ifade ederek, bu doğrultuda yazılım ihracatını artırmayı ve kamuda yerli yazılımı artırmayı başardıklarını söyledi.
Önümüzdeki 10 yıl için YASAD olarak Türkiye’yi yazılım konusunda bölgesel merkez haline getirmeyi hedeflediklerini aktaran Güneş, "Bunu yapabildiğimiz takdirde önümüzdeki 10 yılda sadece yazılım sektöründe 1 milyon gencimizi nitelikli istihdama kavuşturabileceğimizi öngörüyoruz. Bu sayede en az 15 milyar dolar yazılım ihracatı yapabileceğimizi öngörüyoruz." bilgilerini verdi.
Güneş sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu vizyon yönünde bir diğer stratejimiz de iç piyasada KOBİ’lerimizin yerli yazılım kullanımını artırmak. Bu yönde de yoğun çalışmalarımız var. Hem KOBİ pazarımız hem kamu hep birlikte yerli yazılımın önemini daha da kavrayıp yerli ürünleri kullanmaya başladığımız takdirde, önümüzdeki 10 yılda ülkemizin çok ciddi bir yazılım bölgesel merkez ülke olacağı aşikardır."