Paylaş
WhatsApp kullanıcıları bir süredir uygulamayı açtığında karşılarına çıkan ve kabul etmeleri beklenen bir gizlilik sözleşmesiyle karşılaşıyor. Nereden çıktı bu sözleşme diyenler, bilgilerimi kullanacaklar, bizi ifşa edecekler diyenler, devletin radarına girdik diyenler… Tam bir panik havası oluşmuş durumda. Zaten son birkaç yıldır yaşanan gizlilik ihlalleri sebebiyle kimsenin sosyal medya ve anlık mesajlaşma uygulamalarına güveni kalmamış durumda, özellikle de işin içinde Zuckerberg varsa! Üstüne bir de bu gelişmeler yaşanınca ortalık iyice karıştı haliyle. Bir gurup, “silin kardeşim WhatsApp’ı, mis gibi güvenilir Telegram varken muhtaç değiliz o uygulamaya” diyor, bir grup “olur mu canım, WhatsApp bilgilerinizi Amerika’ya veriyorsa Telegram da Rusya’ya veriyor” diyor. Peki ya yerli uygulamalar diyeceksiniz, orada da “bizim devlet takibe alacak, düşündüklerimden, yazdıklarımdan dolayı fişleneceğim” düşüncesi yerleşmiş durumda. Şu belirsizliğe ve kaos ortamına bakar mısınız? Gerçekten inanılmaz!
Asıl tepki uygulanan çifte standarta
WhatsApp, geçtiğimiz hafta, 4 Ocak tarihinde, gizlilik ilkesini güncelledi ve kullanıcılarına da güncellenen ilkeleri kabul etmeleri için bildirim yolladı. Hesap bilgileri, mesajlar, konum bilgileri gibi birçok verinin Facebook'a ait şirketlerle paylaşılmasını içeren yeni koşulların onayı için de 8 Şubat'a kadar süre verdi. Yani, kabul ettiniz ettiniz, yoksa bir daha kullanamazsınız uygulamayı dediler. Tabii kullanıcılar “ne oluyor arkadaş, nereden çıktı şimdi bu?” diye sormaya başladı. Bunun üzerine şirket yetkilileri Avrupa Bölgesi kullanıcılarının bu güncellemeden etkilenmeyeceğini, bu bölgedeki kullanıcıların verilerinin Facebook şirketleriyle paylaşılmayacağını duyurdu.
WhatsApp'ın sitesinde yer alan bilgilere göre, Avrupa Bölgesi olarak isimlendirilen ülkeler arasında sadece Avrupa Birliği (AB) ülkeleri yer alıyor. Biz bu ülkeler arasında yer almadığımız için de sözleşme şartlarını mecburen kabul etmek durumunda durumunda kalıyoruz. Normal şartlarda bu dayatma bütün Avrupa ülkelerini kapsasa yine tepki verirdik elbette ama işin içinde bir de böyle bir çifte standart olunca insan haklı olarak isyan ediyor. Peki sonra ne oldu? Sonrasında, kullanıcılar Twitter’da hızlı bir şekilde örgütlendi ve #WhatsAppSiliyoruz kampanyası başlattı. Çok kısa bir süre içinde de kampanya işe yaradı ve hem App Store'da hem de Play Store'da Türkiye'de en çok indirilen mesajlaşma uygulaması Telegram Messenger oldu. İkinci sıraya Tesla ve SpaceX'in CEO'su Elon Musk'ın ve Twitter CEO’su Jack Dorsey’in WhatsApp'a karşılık önerdiği "Signal" uygulaması yerleşti. WhatsApp ise üçüncü sıraya geriledi. WhatsApp'ın hemen ardında da Türk mühendisleri tarafından geliştirilen yerli anlık mesajlaşma uygulaması "BiP" yer aldı.
Ne yapmak gerekiyor?
Ben bu konuda gerçekçi olunması gerektiğine inanıyorum. Dijital dünyada herhangi bir uygulamayı, platformu ücretsiz olarak kullanıyorsanız, bilin ki ücreti bizzat varlığınızla ve kişisel verilerinizle ödüyorsunuz. Çünkü dünyadaki en değerli şey bilgi. Hangi uygulamayı kullanırsanız kullanın, bu gerçek değişmeyecek. Bu sebeple benim önerim seçim yapmanız yönünde olacak. Ya gerçeği kabul edin ve bu uygulamaları kullanmayın ya da kullandığınız uygulamalarda paylaştığınız içeriklere, bilgilere dikkat edin.
Paylaş