Paylaş
Son yıllarda uzaktan çalışma modelinin çalışan performansını, çalışma disiplinini, iş gücü kaybını ve güvenlik zafiyetlerini doğuracağı kanısı, bu modele geçmeyi ciddi anlamda baskılıyordu. Birçok firma bu modelin önemi ve katkılarını düşünürken, bir yandan da bu kaygıları görmezden gelemediler maalesef. Ancak, pandemi ile bu zorunlu geçiş yani evden çalışma modeli kaçınılmaz oldu. Okullardan hastanelere, bankalardan holdinglere, kamu kurumlarından KOBİ ve diğer birçok farklı iş koluna yani tüm alanlarda evden çalışma modeline geçiş zorunlu olarak gerçekleşti.
Evden çalışma modelinin artılarını ve eksilerini hemen hemen hepimiz tecrübe ettik diye düşünüyorum. Lakin işin güvenlik boyutu başlı başına ele alınması gereken bir konuyu içerisinde barındırıyor. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz kurum ve kuruluşların tamamında ofis düzeni için kısmi de olsa bir güvenlik altyapısı mevcut iken, evden çalışmak firmalar için beraberinde birçok soru işaretini doğurdu. Gelin bu sorulardan birkaçına kabaca bakalım;
Sanırım yukarıdaki kaygıların birçoğunu ve daha fazlasını alt alta sıralamak mümkün. Kabul edelim ki pandemi süreci 2021’de de hayatımızda olacak. Bu sürece entegre olamayan firmalar kepenk kapatmak durumda kalıyor ve kalacaklar.
Firmaların ilk yapması gereken, ne tip eksikleri olduğunu analiz etmek olacaktır. Eksiklerinizi bilemezseniz neyi ne kadar korumanız gerektiğini bilemezsiniz. Bu nedenle önce teknolojik olarak nasıl bir yapıya sahip olduğumuzu, verilerin nerede tutulduğu, bu verilere kimlerin eriştiği ve kimlerin hangi yetkiler ile erişmesi gerektiği netleştirilmelidir. Emin olun, bu süreç gerçekten çok kritik ve önemlidir. Çalışanların bu sürece uyum sağlayabilmeleri için mutlaka uzaktan erişim süreçleri ile alakalı eğitilmesi, olası tehditler hakkında bilgilendirilmesi gereklidir. Zincirin en zayıf halkası kadar güçlü olduğumuzu unutmamalıyız.
İkinci aşamada ise uzaktan erişim sağlayacak kişilerin cihazlarındaki yazılımların güncel olup olmadığını tespit etmek, ihtiyacı olanlar üzerinde bu güncellemeleri tamamlamak olası yazılım açıklarının önüne geçmenizi sağlayacaktır. Olmazsa olmazlardan biri de cihazlardaki antivirüs ve kişisel güvenlik duvarlarının güncel ve aktif olmasıdır. Ayrıca çalışanların internet erişimlerinin aynı şirket ortamında çalışırmışçasına planlanması (Web erişim güvenliği çözümleri), zararlı içerik barındırın sitelere yapılacak istem dışı erişimlerin önüne geçilmesini sağladığı gibi çalışanı güvenli alanda tutmayı da başaracaktır.
Firmaların en büyük kaygılarından biri de verilere uzaktan erişecek kişinin gerçekten kendi çalışanı olup olmadığıdır. Yani çalışanın bilgisayarı siber saldırıya maruz kalmış olabileceğinden tüm erişim bilgileri (kullanıcı adı, şifresi, uzak erişim için kullandığı erişim yetkileri) saldırganın eline geçmiş olabilir. Bu durumda “Uzaktan erişim sağlayan kişi gerçekten firma çalışanı mı?” sorusu hiç de yersiz bir soru olmuyor. Bu sorunun çözümü ise Çift Katmanlı Doğrulama Çözümleri (MFA yada 2FA) ile deva buluyor. Uzak bağlantıları ikinci bir çift katmanlı doğrulamadan geçirerek, gerçekten şirket çalışanı olup olmadığını garanti altına almış oluyoruz. MFA çözümlerini en iyi anlatan senaryoyu bankacılık işlemlerinde telefonunuza gelen ikinci bir doğrulama şifresi gibi düşünebilirsiniz. Aynı mantıkta çalışıyor. Unutulmaması gerekiyor ki, süreç zor ama yönetilemez değil. Zaman, gerekli tedbirleri alarak yeni normalimize adapte olma zamanı.
Paylaş