Paylaş
Günümüzde kurumsal firmalar, yapay zekayı daha çok rekabet avantajı, maliyet ve zaman tasarrufu elde etmek için kullanıyor. Önde gelen araştırma firmalarından Deloitte’un 2020 yılında üst düzey yöneticiler ile gerçekleştirdiği bir anket, AI'nın şu anda işletmelerde farklı hedefleri desteklemek için uygulandığını ortaya koyuyor: Süreçleri daha verimli hale getirmek (%28), mevcut ürünleri ve hizmetleri geliştirmek (%25), yeni ürünler ve hizmetler oluşturmak (%23), karar vermeyi iyileştirmek (%21) ve maliyetleri düşürmek (%20) gibi…
Öte yandan, AI alanında yaşanan gelişmelerin hızı ve gelinen nokta, son kullanıcılar nezdinde endişelere de sebep oluyor. AI odaklı tartışmalar genellikle şu şekilde başlıyor: “Yapay zeka insanlığı tehdit edecek bir konuma gelerek, dünyayı ele geçirecek mi”; “AI ne zaman işlerimizi elimizden alacak”; “sanal asistanlar ve akıllı cihazlar ile her şeyimiz takip ediliyor mu, sürekli izleniyor muyuz” … Bu tartışmaların çok ötesinde, AI gerçek anlamda hem günlük yaşantımızı hem de iş süreçlerimizi derinden etkilemeye başlamış durumda. Yapay zeka çağında yaşadığımızın farkında olmak; AI’ın uygulama alanlarını ve etkilerini doğru analiz edebilmek her geçen gün daha da önemli bir hal alıyor. Bu nedenle AI alanındaki gelişmeleri yakından takip etmek ve işimize entegrasyonu için planlar yapmak çok önemli. Yapay zekanın ilerlemesini umursamayan veya çok erken olduğunu düşünenler için tehlike çanları çalıyor olacak.
Bugün hayatımızda önemli bir yeri olan AI’ın, temelleri, bu disiplinin babası olarak nitelendirilen Alan Turing tarafından neredeyse 70 yıl önce atıldı. İlk çalışmaların başlangıcından bu yana, temel amaç bilgisayarların insanlar gibi davranmasını sağlamak. İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle, bazı teknoloji devleri Turing testini geçtiklerini iddia etseler de gerçekte böyle bir ilerlemenin önünde uzun yıllar var (Turing testi, bir insanın sorduğu bir soruya gelen yanıtların, bir insan tarafından mı yoksa bir bilgisayar tarafından mı verildiğinin ayırt edilemediği durumu ifade ediyor). Belirsiz süreçler karşısında insani reaksiyonlar veren, doğal dilleri anlayıp, dünyamızı insan beyni kadar anlayabilen ve bağlantı kurabilen makineler henüz tam anlamıyla geliştirilmiş değil.
Peki 2021’de ve ilerleyen yıllarda AI alanında öne çıkacak olan uygulamalar ve odaklar neler olacak?
Nesnelerin Yapay Zekasına (AIoT) merhaba
Nesnelerin Yapay Zekası olarak adlandırılan kavram, iki önemli teknoloji trendi olan nesnelerin interneti (IoT) ve yapay zekanın etkileşiminden oluşuyor. AIoT internete bağlı cihazların sadece veri üretmesindense; topladıkları verilerden bir şeyler öğrenip, gerekli aksiyonları otomatik olarak almalarını ifade ediyor. Konuşmanızı anlayarak, size gerekli cevabı veren dijital asistanlar, bu alandaki en somut örneklerden biri.
Benzer şekilde, AIoT ile akıllanan ofisler, ofiste sadece kaç kişinin, ne kadar süre bulunduğunu raporlamakla kalmayacak; aynı zamanda enerji tasarrufu sağlamak iç aydınlatma ve ısıtma konusunda da kararlar alabilecek. Evimizden bir örnek olarak AIoT buzdolaplarını verebiliriz. Bu buzdolapları içindeki ürünleri tarayarak, buzdola bınızda bulunan malzemelerden hangi yemekleri yapabileceğinizi tarifleri ile size sunacak.
Ülkemizde de bu alanda öne çıkan girişimleri görmekteyiz. Üç üniversiteli gencin girişimcilik projesi olan EyeCU, güvenlik sektörünün geleceği olmayı hedefliyor. Yapay zekayı kullanarak süpermarketlerde hırsızlık tespiti yapan ve gerekli kişiye anında bildirim gönderebilen bir otonom kamera sistemi ile dünyanın en büyük süpermarket zincirlerinden biri olan “7-Eleven”da test süreçlerine devam ediyorlar.
AI destekli sohbet robotları
Son zamanlarda AI’ın en popüler uygulamalarından olan ve oldukça yaygınlaşan sohbet robotları ya da bir diğer deyişle chatbotlar, iyi bir müşteri deneyimi sunmak adına da oldukça gelişti. Bu sistemlerin yanıt verme hızının artması ve daha kişiselleştirilmiş servisler sunması müşterilerin de bu servislere olan ilgisini artırıyor.
Yapay zeka destekli bir sohbet robotu, müşterinin söylediklerinden neye ihtiyaç duyduğunu daha iyi anlamak için doğal dil işleme ve makine öğrenmeden yararlanıyor. Lokal terminolojiyi ve sohbet detaylarını daha iyi anlamaya başladıkça, bu sistemler daha doğal, insan seviyesine daha yakın bir iletişim sağlıyor olacak. Ayrıca, AI asistanların gerçekleştirebilecekleri görevlerde de artış olacak. AI asistanlar farklı kullanıcıların seslerini daha iyi tanıyarak, daha kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilecek. 2021’de pek çok dijital asistana, açık platformlar sayesinde, alışkın olduğumuz servislerin de entegre olacağını göreceğiz. Şimdiden bu asistanlar üzerinden taksi çağırabilmek, biten ürünlerin siparişini verilebilmek, restoran rezervasyonu yaptırabilmek (tabii açık oldukları zaman:)) ve uçak bileti satın alabilmek mümkün.
Duygu analizleri ile yapay zeka empati kazanıyor
Geçtiğimiz hafta 2021’de öne çıkan teknoloji trendlerini analiz ederken, AI’ın karşısındaki insanın duygu durumu ve hisleri doğrultusunda iletişim kurmaya başladığına değinmiştim. Duygu analitiği AI’ın en ilgi gören alanlarından birisi konumunda. Bu alanda da ülkemizde öne çıkan start-up’lar bulunuyor. Bunlardan biri olan yine üniversiteli bir gencin kurduğu VentusAI, işletmeler için müşteri deneyimini ürün ya da özellik bazında en ince detayına kadar yorumlayarak gerçek zamanlı raporlar ve öngörüler ortaya çıkarıyor. Müşteri geri bildiriminin analizi, yorumları, kurdukları cümlelerin detayları gibi parametreler analiz edilerek, o işletme açısından iyi giden şeyler kadar, düzeltilmesi gereken konular da belirtiliyor. Örneğin, “diş macununun tadı güzel, ama kokusu hoşuma gitmedi” şeklinde yorum bırakan müşterinin, diş macununun tadına ve kokusuna yönelik farklı düşünceleri olduğu ayrıştırmasını yaparak, ürün geliştirme, yeni ürün tasarlama ya da ürün/servisleri iyileştirme doğrultusunda aksiyonlar alınmasına destek oluyor.
Robotik Süreç Otomasyonu (RPA)
RPA da son dönemlerde özellikle kurumsal firmaların odaklandığı, AI’ın en heyecan verici kullanım alanlarından birini oluşturuyor. RPA sistemleri özellikle tekrarlayan manuel görevleri verimli bir şekilde yerine getirmeye yardımcı oluyor. Sistemin anlamlandıramadığı bir süreç olduğu zaman, ilgili kişilerin sürece dahil olmalarını da sağlıyor. Bu görevler, muhasebe süreçlerinden, bir müşteriye fatura iletmeye; işe alım süreçlerinden, dokümantasyon ve hukuk metinlerinin yorumlanması ya da kontrolüne kadar çeşitlilik gösterebiliyor.
Yüz tanıma biometrik uygulamalar arasında öne çıkıyor
Akıllı telefonlarımızı açmak için artık standart bir özellik haline gelen yüz tanıma sistemlerini farkında olmadan hayatımızın pek çok alanında kullanıyoruz. Örneğin, Facebook, yüklediğiniz bir fotoğrafınızda, bağlantılarınız arasında bulunan arkadaşlarınızı ya da aile bireylerinizi etiketlemek için yüz tanımadan yararlanıyor. Önümüzdeki yıllarda, yüz tanıma sistemlerinin daha hassas hale gelmesi ile bu uygulama alanı özellikle perakende, sağlık, havayolu gibi sektörlerde kişiselleştirilmiş servisler sunmak adına da kullanılacak.
Takım sporlarında sakatlıkları tahmin etme
Önde gelen spor kulüplerinden olan Barcelona’nın teknoloji bölümü de sporcularının sakatlık olasılıklarını tahmin edip, bunları engellemek için AI’dan yararlanıyor. Antrenman ve maçlarda, sporcuların kullandığı giyilebilir teknolojilerden gelen veriyi işleyen algoritmalar, oyuncuların performans kriterlerini (ne kadar koştuğu, yüksek hıza çıkarak kendini zorladığı süreler) de analiz ederek oyuncu bazında sakatlık olasılıklarını çıkarıyor. Bir yıl boyunca bu verilerin analizi, algoritmaların %50’den daha fazla olasılık ile kas sakatlıklarının doğru tahminini sağlıyor. Bu da takımı çalıştıran hocalara, antrenörlere ve fizyoterapistlere çalışma programlarını tasarlarken önemli ipuçları sağlayabiliyor.
Aynı zamanda, maç öncesi ya da maç sırasında rakip takıma yönelik stratejilerin belirlenmesinde de pek çok futbol ve basketbol kulübünün hocası AI’dan destek almaya başlamış durumda.
AI sigortacılığı da basitleştiriyor.
Bir kaza yaptığınızda, sigortadan yararlanma deneyimi ne yazık ki hala oldukça prosedüre dayalı ve zaman alan bir süreç. AI desteği ile sigorta şirketleri de müşterilerine daha verimli, problemsiz ve hızlı dönüşler sağlayabiliyor. Bir kaza olduktan sonra, kazanın resimlerini çekerek, sisteme yükleyip, chatbot üzerinden gerekli evrakları ileterek, dakikalar içerisinde gerekli işlemleri tamamlamak mümkün…
Yapay Zeka Etiği
Yapay zeka yetenek ve kullanılabilirlik açısından hızla büyümeye devam ederken, etik açıdan dikkat edilmesi gereken pek çok konuyu da beraberinde getiriyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde firmalar, veri işleme uygulamalarında kendi değerleri ile birlikte müşterilerinin değerlerini de koruyacak şekilde aksiyon almalılar. Yapay zeka odağında öne çıkan etik konulardan bazıları: İş kaybı ve servet eşitsizliği, yapay zekanın hatalarından kimin sorumlu olduğu, tekillik ve AI üzerinde kontrolün nasıl sağlanacağı, AI’ı eğitme süreci ve AI’ı önyargılardan uzak tutma…
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakın zamanda “yapay zeka alanında öne çıkan devlet Dünya’yı yönetir” şeklinde gerçekleştirdiği açıklama AI’ın geldiği noktayı açıkça gösteriyor. AI uygulamalarına hızla adapte olup, doğru bir şekilde kullanmaya başlayarak hem günlük hayatınızı kolaylaştırmak hem de işlerinizde fark yaratmak sizin elinizde…
Paylaş