Paylaş
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından yayınlanan ve oldukça ses getiren “Mesleklerin Geleceği 2020” raporuna göre, çalışanların yarısının beş yıla kadar yeni yetkinliklere sahip olması gerekecek. Bu hızlı değişimin temel tetikleyicisi, pandemi sebebiyle artış gösteren “dijital disruption” (dijital yıkım). Bu yıkım hem ekonomik olarak, hem de artan dijital dönüşümün ve otomasyonun iş süreçlerini değiştirmesi şeklinde kendisini gösteriyor. “Disruption”, benim de derslerimde ve konferanslarımda oldukça sık kullandığım, günümüzde detaylı olarak analiz edilmesi gereken bir kavram. “Disruption”ı getirileri kapsamında hem tehdit, hem de fırsat olarak ele almakta yarar var. Açıkçası “disruption”, hemen her şeye yönelik şüpheci bir bakış açısı ile detaylı analiz; hatta statükoyu sorgulamayı gerektiriyor. Bu doğrultuda, değişimi doğru anlayıp, kendimizi potansiyel olarak süreçleri iyileştirmeye ve yenilikleri ortaya çıkarmaya yöneltmeliyiz.
Yeni dünyada yer edinme, bu dünyaya hazır olma ve fark yaratma açısından; yeni teknolojilere ve koşullara hızlı ayak uydurabilme, adapte olabilme, hızlı algılayabilme ve belirsizliklerle başa çıkabilme yetenekleri daha da önem kazanıyor. İş dünyasının da, bu yeni yetkinliklere hızla adapte olması gerekiyor. Zaten, yeni normali analiz ederken de pek çok kez bahsettiğimiz üzere, adaptasyon ve sürekli öğrenmeye yatkınlığın önemi bu süreçte oldukça önemli yer tutuyor. Bu doğrultuda, eleştirel düşünme ve problem çözme, işverenlerin önümüzdeki beş yıl içinde öne çıkacağına inandıkları becerilerin başında geliyor. Yeni yetkinlikler arasında, aktif öğrenme, direnç, stres toleransı ve esneklik gibi kendi kendini yönetme becerileri de bulunuyor.
WEF, 2025 yılına kadar 85 milyon farklı işin, makinaların insanların işlerini yapmaya başlaması sonucu şekil değiştireceğini öngörmekte. Bundan daha fazla sayıda işin ise, insan makine iş gücünün gelişimi doğrultusunda ortaya çıkması bekleniyor. 97 milyon yeni işin bu dönemde ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. Yönetim kademelerinde, özellikle rutin ve manuel işler en büyük tehditle karşı karşıya. WEF’in 2016’da gerçekleştirdiği “Geleceğin Meslekleri” araştırmasında da bugün ilkokul çağında olan çocukların %65’inin mesleklerinin ne olacağını, bilmediğimiz belirtilmişti (bu nedenle çocuklara meslek yönlendirmesi yapmamakta yarar var:)).
Öte yandan, önümüzdeki beş yıl içerisinde, artan dijitalleşme ve yeni teknolojilerin kullanımı, bu imkanlardan yararlanan kesim ile yararlanamayanlar arasındaki farklılıkları, yetkinlikler açısından genişletiyor olacak.
Peki, yakın gelecekte öne çıkacak olan yetkinlikler neler?
Gelecekte öne çıkacak 10 yetkinlik WEF tarafından 4 kategoride listelenmiş: Problem çözme, kişisel yönetim, takım çalışması ve teknoloji kullanma/geliştirme…
Problem çözme becerilerinin altında, analitik düşünme ve inovasyon; kompleks problem çözme; kritik düşünme, analiz; yaratıcılık, orjinallik ve insiyatif alma ve son olarak da akıl yürütme, problem çözme ve fikir oluşturma yer alıyor. Uzun vadede yapay zekanın gelişimi ile robotlar ile rekabette fark yaratmak için, robotların yapamadığına odaklanmak gerekiyor; bunlar da temel olarak bağlantı kurma, mantık yürütme, analiz etme becerileri…
Kişisel yönetim kategorisinde, aktif öğrenme ve öğrenme stratejieri ile esneklik ve stres toleransı bulunuyor. Ünlu fütürist Dr. Kaku’ya göre, gelecekte seri üretimi olmayacak tek şey insan beyni olacak. Bu nedenle geleceğe yatırım yaparken özellikle “eğitim ve kültüre” yatırım yapmak önem kazanacak.
Takım çalışmasında ise liderlik ve sosyal etkinin önemini görmekteyiz. Yeni nesil liderden beklentiler, liderlik yaptığı alana hakim olmanın yanı sıra, işbirlikçi ve ekibiyle birlikte çalışan bir liderlik yöntemi benimsemesi ve birlikte çalıştığı insanları lider yapmaya dayanıyor. Yeni nesil lider, aynı zamanda iyi bir mentor olmalı. Takım arkadaşlarının potansiyellerini fark etme konusunda başarılı olmalı ve onları doğru yönlendirebilmeli. Tüm ekibin yetenek ve isteklerine göre büyük resme dahil olmasını sağlayabilmeli. İlham verici olmak da yeni nesil liderlik özellikleri arasında yer alıyor.
Son olarak teknoloji kullanma/geliştirme yetkinliği kapsamında, teknoloji kullanımı, kontrol ile tasarım ve programlama öne çıkıyor. Sürücüsüz araçlar, dronelar, robotlar, blokzinciri, endüstri 4.0, yapay zekadan bahsederken, genelde bu inovasyonların hangi mesleklerin yerini alacağını ve hangi meslekleri işinden edeceğini tartışmaktayız. Ancak bu yeni alanların doğuracağı yeni mesleklere genellikle pek değinmiyoruz. Aslında, temelde, yeni teknololojilerin ortaya çıkaracağı uygulamaları ve değişimi daha dikkatli ve detaylı analiz etmemiz gerekiyor.
Gelecekte yepyeni gelişmelerle birlikte daha önce hiç karşılaşmadığımız sorunların da mevcut olacağını bu yıl oldukça somut bir biçimde gördük. Meslekler değişse de, işini en iyi yapan, en hızlı adapte olan, teknolojiyi kullanabilen, trendleri takip eden, kendini yenileyen, belirsizlikle başa çıkabilenler öne çıkacak.
Paylaş