Paylaş
Son iki yılda lüks markalar, giderek dijitalleşen dünyayla uyumlu yüksek performanslı ürünler geliştirmek zorunda kaldı. Bugün, lüks markaların sunacağı benzersiz değer teklifi, kullanıcıların üç temel alana odaklanan deneyimiyle tanımlanıyor: özel teknolojiler aracılığıyla etkileşimi sağlamak, kişiselleştirilmiş deneyimler yaratmak ve ödeme sürecinin her bölümünde yardım sağlamak. Bu kapsamda lüks markalar teknoloji desteği ile müşteri deneyimini zenginleştirirken fiziksel ve dijital verilerden yararlanıp fijital stratejiler geliştiriyorlar.
Peki lüks markaların dünyasında kimler neler yapıyor gelin lüksün teknoloji ile buluştuğu bir deneyim yolculuğuna çıkalım.
Burberry Sosyal Perakende Mağazası
Morgan Stanley'e göre, dünya çapındaki toplam VR/AR (sanal ve artırılmış gerçeklik) harcamasının 2024'te 72,8 milyar dolara ulaşması tahmin ediliyor. Uzaktan çalışma ve çevrimiçi sosyalleşmeye yönelik artan eğilimle birlikte metaverse geliştirme için devam eden destek de VR pazarının büyümesini besliyor.
AR ve VR teknolojisi lüks markaların geleceğine dijital dönüşüm için çok sayıda fırsat sunuyor. Bu fırsatlara hem fiziksel mağaza hem de dijital uygulamalar dahil. Fijital stratejiler üzerinde düşünmek de zaten her ikisini de kapsıyor.
Geçmişte yaşanan gelişmeleri hatırlarsak 2020'de lüks marka Burberry, Çin'in Shenzhen kentindeki sosyal perakende mağazasının lansmanını duyurmuştu. Burberry, Tencent ile iş birliği içinde Çin'de markalı VR deneyimleriyle donatılmıştı. Dünyanın en büyük oyun şirketi Tencent'in Kıdemli Başkan Yardımcısı Davis Lin, bu lansmanı “yeni bir inovasyon çağı için başlangıç noktası” olarak nitelendirdi. Burberry, müşterilerin mağazada kullanabilecekleri bir WeChat mini uygulaması oluşturmak için Tencent ile iş birliği yapmıştı.
Bu sayede müşteriler indirimlerin ve yeni avatarların kilidini açabiliyor, detaylı bilgi için giysilerin QR kodlarını tarayabiliyor, otomatik deneme odaları rezerve edebiliyor. Görüldüğü gibi kapsamı genişletmek, dijital üzerinden marka müşteri etkileşimini artırarak hayal edilebildiği kadar gerçek oluyor.
Bir diğer önemli nokta da marka ile müşteri bir deneyim yaşarken süreçlerin ya dijital ile “oyunlaştırılması” ya da “bizzat oyunun içinde olunması”. Lüks markalar her ikisini de kendi marka kimlikleri, yaratmak istedikleri etki doğrultusunda kullanıyorlar. Fakat her ikisinin farklı uygulamalar olduğunu belirtmekte fayda var.
Louis Vuitton'un Arkadaşlarla Zoooom Maceraları
Ünlü moda şirketi, marka kimliğini ve ürünlerini sergilerken artırılmış gerçeklikten (AR) en iyi şekilde yararlanıyor. Marka ilk bahar-yaz 2021 erkek koleksiyonu tanıtımı için bu teknolojiden yararlanmıştı.
Ziyaretçiler, telefon ekranlarından karakterlerle etkileşim kurmak için vitrin konumuna giriyor ve QR kodlarını kullanıyorlardı. Örneğin, Louis Vuitton'un (LV) amiral gemisi mağazasının bulunduğu Paris'te, insanlar LV uygulaması üzerinden kameralarını açarak karakterlerin binanın üzerine çıkıp şarkılar söylediğine tanık oldular. Lüks markalar için bir pandemi sırasında deneyim yaratmak kolay bir iş olmasa da markanın tasarımcıları bunu yapmanın en iyi yolunun teknolojiyi kullanmak olduğunu düşünmüşlerdi.
Gucci'nin Oyun Platformlarında Sınırlı Üretim Aksesuarları
Gartner’ın raporuna göre, tipik bir oyuncu haftada yaklaşık yedi saat oyun oynuyor. Lüks moda evi Gucci, bu veri doğrultusunda etkileşimi artırmayı düşünerek oyun platformlarıyla iş birliği yapmaktan, müşterilerin kendi ayakkabılarını tasarlamalarına ve onlara sanal olarak sahip olmalarına olanak tanıyan bir oyun başlatmaya kadar birçok farklı yöntemi uygulamaya almıştı. Marka bu noktada oyun ve modanın etkileşiminin farkında olan bir strateji izliyor.
Gucci, bir sosyal medya uygulaması olan Zepeto ile gerçekleştirdiği Gucci X Zepeto iş birliği doğrultusunda Gucci Villa'yı kurarak meta evrene giriş yapmıştı.
Balenciaga da Metaverse’de
2020'de Balenciaga, Fall koleksiyonunu bir video oyunu aracılığıyla piyasaya sürmüş ve oyuncuların avatarlarına özel uyumlar yaratmak için oyun platformu Fortnite ile iş birliği yapmıştı.
Prada'nın Alışveriş Yapanlara Yönelik Yapay Zeka Deneyimi
Moda ve yapay zekanın büyük bir etkileşim yaratacağını uzun süre önce öngörmeye başlamıştım. Yine 2019 yılında İtalyan lüks moda evi Prada, yapay zeka (AI) kullanarak müşteri deneyimini geliştireceğini duyurmuştu. Adobe ile birlikte şirket, tüketicilerle ilişkilerimizi geliştirme, ihtiyaçları doğrultusunda giderek daha fazla kişiselleştirilmiş çözümler sunma hedefine ulaşmayı hedeflediklerini ifade etmişti. Prada aynı zamanda alışveriş yapanların ürünlerinin gerçekliğini tespit etmelerine ve sahte ürünler satın almalarını engellemeye yönelik bir blok zinciri çözümü olan Aura’da LV ve Cartier ile birlikte çalışıyor. Rakip olmalarına rağmen, Nisan 2021'de LVMH (LVMHF), Prada (PRDSY) Maison Margiela ve Cartier güçlerini birleştirdi ve tasarımcı ürünleri için "dijital ikiz" yaratan kar amacı gütmeyen bir platform olan Aura Blockchain Konsorsiyumu'nu kurdular. Konsorsiyuma bağlı diğer markalar ise BVLGARI, Hennessy, Hublot ve Miu Miu. Aura Blockchain Konsorsiyumu kendini müşteri deneyimini geliştirmek ve lüks için erdemli bir gelecek inşa etmek için teknolojilere yatırım yapan lüks markaların kar amacı gütmeyen bir dernek olarak tanımlıyor.
Amacın blokzincir çözümlerini ve ilgili teknolojileri tüm lüks markalar için kolay ve erişilebilir hale getirmeye çalışmak olduğu ifade ediliyor. Bu sayede tüm müşteriler ve paydaşlar için şeffaflık ve güven oluşturmaya yardımcı olacak araçların sağlanmasına çalışılıyor ve lüks ürünlerin satın alma, satma, yeniden satma ve geri dönüşüm deneyimini geliştirmesine odaklanılıyor. Ayakkabı veya el çantası gibi fiziksel ürünler için bir "dijital ikiz" yaratan Aura'nın yazılımı, malzeme türü ve kaynağı, nerede ve ne zaman yapıldığı ve kaç tane üretildiği gibi bir bilgi defteri derliyor. Burada "banka düzeyinde şifreleme" kullanan ve "sahtesinin yapılması imkansız" dijital bir kimlik doğrulama sertifikası olarak tüketicilere daha yüksek düzeyde bir kanıt ve koruma sağlayacağı ifade ediyor. Bir web sayfası veya mobil uygulama aracılığıyla erişilebilen dijital ikizler, bilinçli tüketiciler için sürdürülebilirlik ve etik konularla ilgili "izlenebilirliği ve güveni" artırarak ürünün kökeni hakkında daha fazla bilgi sağlayabiliyor.
İsviçre merkezli lüks saat markası TAG Heuer’de müşteri deneyimini ürün teknolojisi yanında yeni nesil ödeme yöntemleri ile de destekliyor. Marka kripto para ile hem fiziksel mağazaları hem de online alışverişte ödeme almaya başlayacağı bilgisini geçtiğimiz aylarda paylaşmıştı. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada Web 3.0, blokzincir ve NFT konularına duyulan ilgi de ifade edilmişti.
Philipp Plein, Londra’nın Eski Bond Caddesi’nde bir Web 3.0 kripto konsept mağazası ve çevrimiçi olarak ücretsiz ve bağımsız bir NFT ticaret platformu başlattı. Böylece “Butik” kavramı ilk kez seçkin ve yenilikçi Crypto Concept Store'da metaverse ve kripto dünyası ile buluşmuş oldu. Marka üç katlı mağazada moda, kripto para birimi ve NFT'lerin dijital sanatını bir araya getirmiş oldu. Marka bu karma konsepti perakende deneyimi 4.0 olarak isimlendiriyor.
Diğer yandan lüks markalar, oyun dünyasının ötesine taşan metaverse trendini son derece önemsiyor. Birçok lüks marka metaverse'de ürünlerinin sanal versiyonlarını satma fırsatından değerlendiriyor. Morgan Stanley analistleri, sanal lüks ürün pazarının 2030 yılına kadar 50 milyar dolara ulaşabileceğini öngörüyor.
Farklı sektörlerde Lüks, Teknoloji ve Marka Etkileşimi
Otomotiv sektörü sürüş deneyimi, konfor ve tasarım anlamında birçok yeni teknolojiyi uzun süredir kullanıyor. Yapay zeka, nesnelerin interneti, otonom sürüş, artırılmış ve sanal gerçekliği en başta sayabiliriz. Yakın zamandaki haberlere göre General Motors’un lüks markası Cadillac, yalnızca elektrikli bir tasarım üzerinde bir süredir çalışıyor. İç mekânında, sürücüler ve yolcular için kişiselleştirilebilir deneyim sunacak modelin 2024 yılında piyasada olması bekleniyor.
Deniz ve seyahat sektöründe de trendler, teknoloji ve tasarım ile müşteri deneyimini en yüksek seviyeye çıkarmak için değişiyor. Lüks yat sektörü de otomotiv sektörü gibi deneyimde bir çok teknolojiyi entegre etmiş durumda. Bu gelişime çevreye daha saygılı, karbon emisyonu daha az salınımı olan teknelerin inşa edilmesini de ekleyebilirim.
Lüks otellerde teknoloji ile deneyim yaratmada rekabet halinde. Teknolojik yeniliklerle her ziyarette her misafir için giderek daha kişisel, benzersiz şekilde uyarlanmış deneyimler sunmaya çalışıyorlar. Birçok farklı uygulama arasında iş seyahatindeki müşterilerine holografik sunum imkanları, sanal lobi uygulamaları ile müşteriler arası etkileşim sağlama, spa ve wellness teknolojileri, robotik yardım, kişiselleştirimiş karşılama ve hizmet sunumunu saymak mümkün.
Paylaş