Paylaş
ep telefonlarının hayatımıza girmesinden sonra yaşantımız oldukça değişti. Teknolojinin nimetlerinden olan cep telefonu kullanımının ilk yıllarında sınırlı bir şekilde kullanılan kısa mesaj servisi yani bilinen ismiyle (SMS) oldukça sık kullanılan bir servis haline geldi. Kullanımı öyle bir hal aldı ki; espirili mesajlar, noktalama işaretleriyle kendimizi ifade edebildiğimiz karakterler gibi birçok işlevini hayatımızın içerisine aldık. SMS sonrasında gelişmiş mesajlaşma servisleri ve cep telefonlarının akıllı telefonlara dönüşmesiyle uzun yazışma karakterlerine izin veren operatör sistemleri kullanıcılar için hem büyük bir rahatlık hem de herkesin kendini rahatça ifade edebileceği eğlenceli bir kullanım sunuyordu. Kısa mesaj servisi, operatörlerin telefon görüşmeleriyle birlikte sunduğu ana servis ürünü olurken, bir anda hayatımıza data üzerinden akış sağlayan mesajlaşma uygulamaları girmeye başladı.
GÜVENLİK VE HIZ, MESAJLAŞMA SERVİSLERİNİN KULLANIMININ YAYGINLAŞMASINI SAĞLADI
Telefonlarda kullanılan kısa mesaj servisinin ilerleyen yıllarda hantallaşması ve operatörlerin bu servisi etkin bir şekilde geliştirememesi sebebiyle farklı alternatifler ortaya çıkmaya başladı. Bu alternatiflerin en güçlüsü, güvenli eposta kullanımı ve data kullanımı sağlayan, telefon görüşmelerinde de bu güvenlik sistemini öne çıkartan, kendi özel data merkezlerini kullanan Blackberry oldu. BBM ismini verdiği mesajlaşma servisiyle bir anda parlayan bir yıldız haline gelen servis, bir anda çok popüler bir mesajlaşma servisi haline geldi. Ortaya çıktığı dönemde rakibi de olmayan BBM, Blackberry cihazlarının vazgeçilmezi olmakla birlikte, bu markanın kullanımının tercih edilmesinde de büyük bir etken haline geldi. BBM’ in tahtı çok sağlam gibi gözükse de, Apple’ın iOS işletim sisteminin ve Google’ın başını çektiği açık kaynak kodlu Android işletim sisteminin ortaya çıkmasıyla birlikte dengeleri bir anda değiştirdi.
YENİ MESAJLAŞMA SERVİSLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
Tahtı çok sağlam gibi gözüken ve global manada hatırı sayılır bir kullanıcı kitlesi olan BBM, Blackberry OS işletim sisteminin zayıflaması ve iOS ile Android işletim sistemlerine karşı büyük kayıplar vermesiyle birlikte kullanıcı tarafında çok zayıfladı. iOS işletim sisteminin BBM gibi yine güçlü bir şifreleme ve güvenlik sistemiyle entegre olarak iMessage mesajlaşma servisini kullanıcılarına sunması ve gelişmiş özellikler eklemesi BBM servisini çok zor durumda bıraktı ve Blackberry kullanıcılarının da azalmasıyla birlikte servise olan ilgi oldukça düştü. Kanadalı firma bu durumu BBM servisinin kullanımını iOS ve Android işletim sistemi kullanıcılarına açarak aşmaya çalışsa da, maalesef tren çoktan kaçmıştı.
GÜVENLİ MESAJLAŞMA YERİNE, ÇOĞUNLUĞUN KULLANDIĞI MESAJLAŞMA TERCİH EDİLDİ
BBM’in kullanımındaki ana tema olan güvenlik olgusu, iOS tarafında iMessage ile korunsa da, Android dünyası tarafında pek ön plana çıkmadı. iMessage’ın iOS işletim sistemindeki cihazlar ile sınırlı kalması, BBM’in ise neredeyse tamamen ortadan kalkmasıyla birlikte gündeme farklı mesajlaşma uygulamaları oturdu. Bu uygulamalar oldukça eğlenceli özellikler sunmakla birlikte birbirleriyle de çılgın bir rekabet içerisine girdi. Akıllı telefonların son derece gelişmiş bir hal alarak bilgisayar kullanımını dahi zorlamasına operatörlerde yanıt veremedi ve data kullanımı çağında operatörler arama dışında farklı bir servise yani kısa mesaj gibi bir servisin geliştirilmesine odaklanamadı. Bu durum, Android kullanım oranının %87’lere ulaşmasıyla birlikte mesajlaşma uygulamalarını vazgeçilmez kıldı.
REKABET, SATIN ALMALAR VE SERVİS ÇEŞİTLİLİĞİ
Mesajlaşma uygulamalarının liderlik sıralamaları bölgelere ve ülkelere göre değişiklik göstermekle birlikte hızla çoğaldı ve belirli uygulamalar üzerinde yoğunlaştı. WeChat, WhatsApp, Telegram, Line, Viber gibi uygulamalar farklı lokasyonlarda, farklı kullanıcı sayılarına sahip olmakla birlikte en çok kullanılan uygulamalar oldular. Facebook 2014 yılında dünyada yaklaşık 450 milyon kullanıcısı bulunan ve en çok kullanılan mesajlaşma uygulamalarından olan WhatsApp’ı 19 Milyar Dolar ödeyerek satın aldı. Daha önce 1 Milyar Dolar ödeyerek satın almış olduğu popüler sosyal medya uygulaması Instagram gibi WhatsApp’ın da özerk olarak kalacağının bilgisini veren Facebook CEO’nun asıl amacı ise ikiye ayrılıyordu. Birincisi WhatsApp’ın sahip olduğu sistemi Facebook ve Instagram’ın mesajlaşma kısmına entegre ederek güçlendirmek ve ilerleyen yıllarda aynı dili konuşmasını sağlamak (şu an Facebook Messenger, Instagram Mesajlaşma ve Whatsapp birbirine tamamen entegre oldu), ikinicisi ise, tabii ki kullanıcı verileri.
MESAJLAŞMA UYGULAMALARI ÜCRETLİ DEĞİL, PEKİ GELİRLERİ NEREDEN GELİYOR?
Aslında ortada açık bir soru olduğunu düşünebiliriz. Dönemin popüler mesajlaşma servisi BBM, Blackberry sistemine entegreydi ve kullanıcılar bu sistem için aylık bir ücret ödüyordu. Bunun karşılığında hızlı ve güvenli bir mesajlaşma yazılımını kullanabiliyordu. Apple ise, iOS işletim sistemine entegre olan iMessage’ı yalnızca Apple kullanıcılarına açıyor ve donanım satın almış olan, yani Apple markalı model sahiplerine hizmet olarak sunuyordu. Peki WeChat, WhatsApp, Telegram, Line, Viber gibi mesajlaşma uygulamalarının gelir modeli neydi. Tabir etmek gerekirse, bu değirmenin suyu nereden geliyordu. İşte en çok merak edilen konu, aslında cevabı net bir şekilde içinde barındırıyor, fakat bu cevap kullanıcıların aklına pek getirmek istemediği, hatta unutmak istediği bir cevaptı. Klasikleşmiş bir deyim vardır, “Bir ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz demektir”. Bugün dünyada en önemli olgunun veri olduğunu düşünürsek ve yine verilerimizi çok rahat bir şekilde paylaştığımız bir platform olarak mesajlaşma uygulamalarını düşünürsek, aslında her şey gün yüzüne çıkıyor demektir.
HER UYGULAMA KENDİ İÇERİSİNDE BİR MESAJLAŞMA UYGULAMASI BARINDIRIYOR
Bahsi geçen popüler mesajlaşma uygulamalarının dışında, sıkça kullandığımız her sosyal medya uygulaması aslında veri trafiğinin sağlandığı bir mesajlaşma uygulaması olarak adlandırılabilir. Facebook Messenger, Snapchat, Skype, hatta YouTube bile içerisinde mesajlaşma uygulaması barındırıyor ve tabii ki tüm bu uygulamalar veri topluyor.
WHATSAPP’IN GÜNDEME OTURAN SON HAMLESİ NE İFADE EDİYOR?
Aslında Whatsapp, içerisinde Facebook ve Instagram gibi oldukça geniş kullanıcı kitlesine sahip olan bir grubun mesajlaşma uygulamasının temelini oluşturuyor. Avrupa, Amerika ve dünyanın diğer ülkelerinde kişisel verilerin korunmasının öne çıktığı bir dönemde, Whatsapp kullanıcı beyanı ile önümüzdeki günlerde başına gelebilecek farklı olasılıklara karşı kendini güvence altına almak istedi diyebiliriz. Ülkemizde de bu hakların savunucusu olan KVKK kurumu gibi dünyada yer alan tüm kurumların bu durumu dikkatle izlediğini varsayarsak, Facebook grubunun rekabet kurumuna karşı sorumluluğu da üzerine ekleyince, böyle bir hamle yapmasını gayet doğal olduğunu söyleyebiliriz.
ÖNEMLİ OLAN BİZİM KARARIMIZIN NE OLACAĞI
Aslında ortada çok açık bir konu var, bu konu kullandığımız uygulamanın bizim verilerimize erişebileceği. Bu uygulamanın menşei ne olursa olsun, bizim bilgilerimize erişme imkanı olacak. Her ne kadar çok güvenli olduğu söylense de, kendilerinin dahi güvenlik algoritmaları sebebiyle okuyamadığı açıklamaları yapılsa da bunu hiçbir zaman bilemeyiz. Ülkelerin veri sahipliğinde öne çıkma isteği olduğu açıkça ortada. Verinin bu kadar önemli olduğu bir noktada; Çin’in WeChat’i, Japonların Line ve Viber’ı, Ruslar’ın Telegram’ı, Amerika’nın Whatsapp’ı ve Türkiye’nin Bip’i. Mesajlaşma uygulamaları kullanırken bunlardan birini tercih edebiliriz. Ancak şu kesinlikle unutulmamalı ki, “hiçbir verinin gizli tutulmasının garantisi %100 olamaz”.
NASIL BİR ÖNLEM ALMALIYIZ?
Maliyetli olan kısa mesaj veya gelişmiş kısa mesajlaşma dünyasına dönmeyeceğimizin kesin olduğunu düşünürsek, mutlaka bir mesajlaşma uygulaması kullanacağız. Ancak şöyle önemli bir nokta var ki, kullanacağımız mesajlaşma uygulamasına yalnızca kendimiz karar vermiyoruz. Bulunduğumuz sosyal çevre ve toplumun yoğun olarak kullandığı mesajlaşma uygulamasını kullanacağımız kesin. Örnek vermek gerekirse; bir karar verdiniz ve ben artık şu mesajlaşma uygulamasını kullanacağım dediniz. Fakat çevrenizde ve bulunduğunuz sosyal ortamda bu uygulama kabul görmediyse en fazla bir ay içerisinde bu uygulamaya veda edecek ve yeniden kabul gören uygulamayı kullanmaya başlayacaksınız. Bu durumun realitenin kendisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu nedenle mesajlaşma uygulamasını bir araç olarak kullanmalı ve burada paylaştığınız bilgi ve içeriklerin her zaman birileri tarafından ulaşılabilir olabileceğinin bilinciyle kullanımınıza devam etmelisiniz. Sosyal medya uygulamaları veya mesajlaşma uygulamaları olsun, paylaştığınız veriler iyi niyetle veya kötü niyetle mutlaka sizin karşınıza çıkacaktır. Bu karşılaşma masum bir reklam da olabilir, daha farklı bir tema da olabilir. Her zaman bunun bilinciyle sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarını kullanırsanız, karşınıza çıkabileceklere karşı kendinizi güvence altına almış olursunuz. Bugün veya yarın ne konuşulursa konuşulsun, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları kullanılmaya devam edecek ve hepimiz farklı uygulamalar da olsa, bu programları kullanacağız. Ama hangi bilgilerimizi ve ne tür bilgilerimizi paylaşacağımız her zaman bizim elimizde olacak.
Siz değerli Hürriyet okurları için son günler gündemi oldukça meşgul eden ve hayatımızın tam ortasında duran bir konuya açıklık getirmek ve bu vesileyle sizlere bu konudaki görüşlerimi bazı önemli bilgiler ışığında aktarmak istedim. Sizler için özel olarak kaleme alacağım yeni makalemde bir araya gelmek üzere hepinize teknolojiyle dolu geçen sağlıklı günler ve esenlikler dilerim.
Paylaş