A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2012 15:17
Güneş sistemi dışında yaşama elverişli olma ihtimali bulunan bir gezegen keşfedildi.
Gezegenin, Dünya'ya en yakın Güneş benzeri yıldız olan Tau Ceti'nin 5 gezegeni arasında yer aldığı bildirildi.
İngiliz bilimadamlarınca bulunan gelişmiş bir veri eleme yöntemi kullanılarak keşfedilen 5 gezegen arasında yer alan HD 10700e adlı gezegenin su bulunması mümkün, yaşama elverişli gezegen kuşağında olduğu belirtildi.
Hertfordshire Üniversitesi'nden Prof. Hugh Jones başkanlığındaki bilim ekibince bulunan gezegenin Tau Ceti'ye uzaklığı, Dünya'nın Güneş'e uzaklığının yarısı kadar, ancak Tau Ceti'nin Güneş'ten biraz daha küçük ve sönük bir yıldız olması, gezegeni yaşama elverişli gezegen kuşağına dahil ediyor.
Güneş Sistemi'nden 12 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Cetus takım yıldızında yer alan Tau Ceti'nin kütlesi Güneş'inkinin yüzde 78'i kadar.
Tau Ceti Sistemi'ndeki 5 gezegenin yoğunlukları Dünya'nınkinin 2 katı ile 6 katı arasında değişiyor ve yıldız etrafındaki dönüşlerini 14 ila 640 günde tamamlıyor.
Tau Ceti sistemindeki gezegenleri teleskopla gözlemlemek yerine, gezegenlerin Tau Ceti üzerinde yarattıkları algılanması güç renk kaymalarını geliştirilmiş yöntemlerle ölçerek bulan araştırmacıların yaptıkları bilimsel çalışma, Astronomy and Astrophysics adlı bilimsel derginin internet sitesinde yayımlanacak.
Gezegenlerin yıldızın etrafında dönüşleri sırasında en çok hareket eden unsur gezegen olsa da yıldızda da gezegen etrafında dönerken ileriye ve geriye doğru hafif çekilmeler meydana geliyor. Yıldızın bu algılanması güç hareketleri, Dünya'dan gözlemlendiğinde yıldızın ışığında algılanması güç renk kaymalarına neden oluyor.
Ancak yıldızlarda başka nedenlerle de renk kaymaları meydana geldiği için bundan faydalanarak gezegenleri belirlemek amacıyla radyal hız ölçümleri yapmak güç oluyor. Bilim adamlarının "gürültü" adını verdiği bu durumda radyal hız ölçümü yapmak belirgin bir gezegen parçasını ayırt etmeyi gerektiriyor.
Geliştirdikleri "gürültü modellemesi" sayesinde belirgin bir gezegen parçasını diğerlerinden ayırmayı başaran araştırmacılar, yeni yöntemle yapılan radyal ölçümlemelerin yardımıyla daha fazla gezegenin varlığına ilişkin deliller bulunmasının giderek daha mümkün hale geldiğini belirtti.