Güncelleme Tarihi:
Karagözoğlu, Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneğinin (MOBİSAD) çevrim içi olarak gerçekleştirdiği "İl Temsilcileri Yıllık Değerlendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, günümüz dünyasında üretim ve hizmet sistemlerinin, emek ve sermaye gibi gelenekselleşmiş üretim faktörleri yerine, giderek bilginin öneminin daha da arttığı dijital bir yapıya büründüğünü söyledi.
Nesnelerin interneti sayesinde birbirleri ile konuşabilen akıllı ve bağlantılı sistemlerin geliştirildiğini, makine öğrenmesi ile kendi kendini yönetebilen ve optimize eden otonom sistemlerin hayatı şekillendirdiğini ifade eden Karagözoğlu, "Teknoloji alanında yaşanan hızlı gelişmeler ile gerek bireysel gerekse kurumsal olarak hepimiz için sosyal yaşam ve iş görme şekillerimiz değişiyor. Kişisel olarak sahip olduğumuz teknolojik imkanların, aldığımız hizmetlere de yansımasını bekliyor ve her alanda sayısal dönüşümü talep eder durumda oluyoruz. Öte yandan, hem ülkemizde hem de dünyada yeni teknolojilere hemen her yerden ulaşılabilme ihtiyacının oluşması, güçlü mobil teknolojileri öne çıkarıyor." diye konuştu.
"Mobil teknolojilerdeki gelişim, dijital dönüşüme giden yolda en önemli hızlandırıcılardan biri"
Türkiye'nin teknolojik olarak uluslararası konumuna bakıldığında, mobil şebekelerin yaygınlığı ve aboneye verilen hizmetin kalite ve çeşitliliği gibi konularda yükselen bir trende sahip olunduğunu gördüklerini aktaran Karagözoğlu, "Rakamlara baktığımızda 83 milyon civarında mobil abone ve buna karşılık yüzde 99,6 penetrasyon olduğunu görüyoruz. 0-9 yaş nüfus hariç olarak incelendiğinde mobil penetrasyon yüzde 109 olarak karşımıza çıkıyor ki bu da herkesin en az bir mobil cihazının olduğunu gösteriyor. Hiç şüphesiz mobil teknolojilerde son yıllarda yaşanan gelişim, dijital dönüşüme giden yolda en önemli hızlandırıcılardan biridir." dedi.
Karagözoğlu, BTK olarak teknolojik gelişmelerin kalbinde bulunduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Geleceğin teknolojilerini ülkemiz vatandaşlarına sunmak için çalışıyoruz. Gündemimizin ilk sıralarında 5G ve ötesi teknolojiler var. 5G'yi sadece 'daha fazla hız' değil, teknolojik dönüşümün anahtarı olarak görüyoruz. Biz de 5G'ye mümkün olan en kısa süre içerisinde yerli ve milli imkanlarla geçmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın çizmiş olduğu Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu ile elektronik haberleşme alanında sürdürülebilir yerli ve milli bir üretim ekosisteminin geliştirilmesi amacıyla paydaşlarımızla yoğun çalışmalar yürütüyoruz ve bu çalışmaların somut sonuçlarını görmekten mutluluk duyuyoruz.
BTK olarak, elektronik haberleşme sektöründe önemli görevlerimizden birini de elektronik haberleşme sektöründe cihazlara yönelik piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerimiz oluşturuyor. Piyasa gözetim ve denetim çalışmalarımız ile elektronik haberleşme sektöründe piyasada yer alan ürün, sistem ve cihazların belirlenen temel gerekleri, ulusal ve uluslararası standartları karşılayıp karşılamadığını denetimlerimizde inceliyoruz. Özellikle cihazların sağlık, güvenlik ve teknik düzenlemeler açısından bir risk teşkil etmediğinden emin olmak istiyoruz."
"Mevzuatımızı AB mevzuatı ile uyumlu hale getirdik"
Ömer Abdullah Karagözoğlu, yaptıkları çalışmalarda, tüketicinin korunmasını hedeflerken, aynı zamanda uluslararası standartlara uyum, cihaz üreticileri arasında da rekabetin korunması, yerli ve milli imalat sanayisinin güçlendirilmesini de önemli bir amaç olarak gördüklerini söyledi.
Elektronik haberleşme sektöründe cihazlar açısından yaptıkları çalışmalara değinen Karagözoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öncelikle kendi mevzuatımızı AB mevzuatı ile uyumlu hale getirdik. Bizim sektörümüz ile ilgili en temel AB mevzuatı olan Telsiz Ekipmanları Direktifi'ni mevzuatımız ile uyumlaştırmak üzere hazırladığımız Telsiz Ekipmanları Yönetmeliği, geçtiğimiz kasım ayında yayımlandı. Bu düzenleme ile AB'nin ilgili standartlarının ülkemiz için de uygulanmasını yeni düzenlemeye uygun olarak sürdürmeye devam ediyoruz. Yine, ülkemizdeki yerli imalatçılarımızın piyasaya arz edeceği ürünlerin tüm dünya ile rekabet edebilmesi adına, teknik düzenlemelere uygunluklarına yönelik yaptığımız düzenleme ile daha yüksek kalitede üretilmesi ve yurt dışına ihraç edilmesini hedefledik.
Ürünlerin teknik düzenlemeye uygunluğunun belirlenmesinde önemli araçlarımızdan biri 5G Vadisi'nin de içerisinde yer alan Hacettepe Üniversitesi Beytepe yerleşkesinde bulunan BTK Piyasa Gözetim Laboratuvarı'mızdır. Türkiye Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilmiş olan laboratuvarımızda sadece piyasa gözetim ve denetimi amaçlı alınan numunelerin testlerine değil, aynı zamanda 3. şahısların başvurularına da hizmet veriyoruz. Laboratuvar altyapısını her geçen gün yeniliyoruz. Yaptığımız güncellemeler ile dijital ve IP bazlı testler uygulayabiliyoruz. Yine, önceki dönemlerde çok uygulanmayan yıkıcı testler de yapılarak tam uyumluluğu denetlemiş oluyoruz. Kurumumuz denetim faaliyetlerini yürütmekle birlikte, piyasada tüketicilerimize sunulan cihazların standartlara uyumu ve güvenliği konusunda hepimizin el birliği ile çalışmasının önemli olduğunu düşünüyorum."
"Dijital projelerin büyük bir kısmı yapay zeka tabanlı olacak"
BTK Başkanı Karagözoğlu, bağlantılı cihaz sayısındaki artış ile birlikte oluşan büyük miktardaki verinin analizi ve değer üretmesinin pek çok ülke için öncelikli konuların başında geldiğini belirterek, "Yapay zeka kavramı günümüzde de en çok konuşulan konulardan biri haline geldi. Gelecek dönemlerde, yapay zeka alanında lider olan ülkeler çok daha güçlü olacak. Bilişim sektörüyle liderliklerini sürdürme hedefinde olan ülkelerin dijital projelerinin büyük bir kısmı yapay zeka tabanlı olacak. Bugün halihazırda finans, meteoroloji, savunma sanayi başta olmak üzere askeri hizmetler, sağlık, sigorta şirketleri, bilgisayar oyunları, bankacılık ve müşteri tanıma sistemleri, havacılık, ulaşım gibi daha birçok konuda yapay zeka çalışmalarından yararlanılıyor. " değerlendirmesinde bulundu.
Çok yakın bir zamanda ise insan aklının sınırlarını zorlayacak bir şekilde tıptan ulaşıma, çağrı merkezi hizmetlerinden haberleşme teknolojilerine kadar her alanda yapay zeka teknolojisinin kullanılacağına işaret eden Karagözoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz de Türkiye'nin dönüşümüne katkı sağlamak ve 2023 hedeflerimize ulaşabilmek için teknolojimiz ve yerli yazılıma yaptığımız desteklerle bunun vizyonunu ortaya koymaya çalışıyoruz. Önümüzdeki yıllarda yapay zeka küresel pazarında, ülkemizin de yer alması için çalışmalarımıza hız kazandırıyoruz. Yaklaşık 766 milyon dolarlık yazılım ve bulut pazarı potansiyeline sahip bir ülke olarak büyüyen bir ekonomimiz var. Teknoloji ve yazılım anlamında önemli başarılar elde ettik ancak gidecek daha çok yolumuz var.
Son derece dinamik bir sektör olan bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik doğru politikaların oluşturulması ve en uygun düzenlemelerin yapılması büyük önem taşıyor. Zira, bilgi ve iletişim sektörü diğer tüm sektörleri de etkiliyor, dönüştürüyor. Bu alana yapacağımız katkı ve yatırım diğer tüm alanları da doğrudan etkiler konumda. Biz de çalışmalarımıza ilgili tüm paydaşlarımızın katkıları ile hız kesmeden devam ediyoruz. Bu kapsamda özellikle yeni teknoloji ve hizmetlere yatırım ve tüketicilere güvenle sunulmasında değerli sektör firmalarımızın güç birliği ile ortak hedefler doğrultusunda yapacağı katkıların önemli olduğunu düşünüyorum."
"7 yıl düzenlemesi, çözümden uzak bir süredir"
MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı da mobil iletişim sektöründe faaliyet gösteren esnaf ve KOBİ'lerin korunmasını talep etti.
Sektörde yaşanan kayıt dışılığa dikkati çeken Turnacı, şunları kaydetti:
"Kayıt dışılığın yükselmesinde yasa dışı yollarla iş yapanların IMEI kopyalama yöntemleri en başta gelmektedir. IMEI kopyalama, MOBİSAD'da 10 yılın üzerinde gündemdedir. En son torba yasada yapılan düzenleme ile Bakanlığımız ve kurumumuz, 7 yıl sinyal almayan cihazları aktif IMEI havuzundan çıkarmıştır. Aslında bu durum bir taraftan MOBİSAD'ın yıllardır sürdürdüğü haklılığının ispatı olmuştur. Olumlu bir adım atılmıştır ama maalesef yeterli olmamıştır. Hem vatandaşlarımızın artık kimlik vazifesi gören cep telefonlarının güvenliğini sağlamak, seri numaralarının çalınmasını engellemek hem de sektördeki kayıt dışılığa son vermek için 7 yıl, 2 yıla indirilmelidir. Bir sistem kurularak 2 yıldan sonra kullanmak isteyen vatandaşlarımızın operatör bayileri üzerinden cihazlarının açılması sağlanmalı, daralan sektöre de trafik oluşturulmalıdır."
Turnacı, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nda yaşanan aksaklıklara değinirken, "Şehirlerimizin basiretli tüccarlarından oluşan sektör mensuplarımıza ekonomiye ve istihdama sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür etmek yerine haftada 3 gün savcılıkta ifade verdirmek, esnafımıza ve KOBİ'lerimize yapılan bir haksızlıktır. Bizler kesinlikle suçlunun cezasız kalmasını istemiyoruz. Artık adalet doğru tahsis etsin istiyoruz. Burada oluşan mağduriyetler için BTK ve MOBİSAD bir komisyon çalışması yapmalı ve bu durum son bulmalıdır." ifadelerini kullandı.