Vakit ve nakit kazanmak isteyen herkes e-imza sahibi olmalı

Hayatın giderek dijitalleştiği günümüzde zamanı doğru ve etkin kullanmak, bununla bağlantılı olarak da bilgi güvenliği her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Tüm dünyada uzun yıllardır yaygın bir şekilde kullanılmakta olan e-imza ise, dijital yaşamın gerektirdiği bilgi güvenliğini sağlamanın en kolay yolu. E-imzanın gerek bireylere gerekse kurumlara yüksek oranlarda zaman ve para tasarrufu sağladığı da artık herkes tarafından kabul ediliyor. E-imza sahipleri ayrıca, kağıt kullanımını da en aza indirgeyerek hem bütçelerine hem de doğaya katkıda bulunuyorlar.    Araştırmalar, 2006 yılında, ıslak imza ile gerçekleştirilen işlemlerin yalnızca noter masraflarının 2,6 milyon TL olduğunu ortaya koyuyor. Firmaların iş takipçilerine ödediği ücretlerle bu rakam daha da büyüyor. Öte yandan günümüzde bankalar, firmalardan faks ile aldıkları ödeme talimatlarını işlemek için çok ciddi ve yüksek maliyetli operasyonlar yürütüyor. İşte e-imza, alışageldiğimiz tüm bu zorunlulukları sıfıra indirgeyerek kullanıcılarına hız ve güven sağlıyor.

E-imza nerelerde kullanılıyor?

Bugün alanında lider birçok resmi ve özel kuruluş e-imza uygulamasına geçiyor. E-Devlet Kapısı Projesi, Gümrük Müsteşarlığı (Özet ve detay beyan uygulamaları), Dış Ticaret Müsteşarlığı (Dâhilde İşleme Rejimi -DİR işlemleri), Maliye Bakanlığı (E-fatura uygulaması),  Adalet Bakanlığı (Ulusal Yargı Ağı Projesi – UYAP), Sanayi Bakanlığı (Garanti Belgesi, Satış Sonrası Hizmet Yeterlilik Belgesi ve Muafiyet Belgesi başvuruları), Türk Patent Enstitüsü (Marka başvuruları), Merkezi Kayıt Kurumu (Bilgi Güvenliği ve Sertifika Hizmetleri Uygulama Projesi), TÜBİTAK-TEYDEB (Proje başvuruları), Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü (Uygulama programı), Mali Suçları Araştırma Kurulu (Şüpheli işlem bildirimleri) ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (TIR karnesi kefaleti ile yapılan taşımalarda ön beyan işlemleri ve www.ebelge.org portalı kullanımı) bunların başında geliyor. E-imza ayrıca, banka talimatlarının gönderilmesi,  elektronik ortam üzerinden kurum içi kağıtsız ofis (izin belgesi, sözleşmeler, sipariş formları v.b.), e-posta uygulamaları, şirket içi yazışmalar ve kurumsal uygulamalar konusunda da kullanıcılarına büyük kolaylık sağlıyor.

E-imza ile e-ticarete duyulan güven de artıyor

E-imza uygulamaları, özellikle elektronik ticarette güvenlik eksikliği nedeniyle yaşanan kısıtlamaların ortadan kalkması açısından da büyük önem taşıyor. Türkiye’de ıslak imza gerektiren yasal işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi, e-ticarete olan güvenin artırılması ve hem ulusal hem de uluslararası ticaret hacminin büyümesi için e-imza bir gereklilik niteliği taşıyor. Çünkü başta KOBİ’ler olmak üzere her ölçekten firma, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında daha güvenli bir şekilde faaliyet gösterebilmek için bilgi güvenliği çözümlerine ihtiyaç duyuyor. Söz konusu çözümler kullanılmadığı takdirde de bunun gerek bireylere gerekse firmalara maliyeti son derece yüksek oluyor. Genel olarak pazara bakıldığında ise ülkemizde e-imza hizmeti veren, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında büyük yatırımlar yaparak kurulan, yüksek derecede güvenlik ve hizmet sürekliliği sağlayarak ticari yaşamlarını sürdüren üç adet Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcı (ESHS) olduğu görülüyor. Bu üç ESHS’ye ek olarak sadece kamu kurumlarının e-imza gereksinimlerini karşılamak üzere başbakanlık genelgesi ile TÜBİTAK tarafından kurulan bir başka ESHS de görev yapıyor.

Ancak her ne kadar şu anda Türkiye genelinde 150 binin üzerinde e-imza kullanıcısı bulunsa da diğer ülkelerle karşılaştırıldığında bu rakamın oldukça az olduğu anlaşılıyor. E-imza kullanımının gerçekten beklenen seviyeye ulaşmasındaki en büyük eksiklik, e-imza ile gerçekleştirilen uygulamaların yeterli olmayışından kaynaklanıyor. Bu nedenle e-imzayı herkes tarafından kullanılabilecek bir uygulama haline getirmek büyük önem taşıyor. Bir başka deyişle e-devlet uygulamalarının yaygınlaşması ve vatandaşa gerçek anlamda bir e-devlet hizmeti verilmesi veya bankacılık uygulamalarında yüksek güvenlikli ve yasal bağlayıcılığı olan işlemlerin yapılması ancak bu hizmetlerin sürekliliği ile mümkün olabiliyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yeterli güvenliğe sahip olmadığını görerek bankaların kullanımına son vermelerini istediği ve sadece şifre-parolaya dayalı internet bankacılığı uygulamalarına en uygun ve güvenli çözümün ise e-imza olduğu biliniyor.  ESHS’ler ve GSM operatörlerinin işbirliğiyle 2007 yılında hizmete girmiş olan ve e-imzanın cep telefonları aracılığıyla kullanımına olanak tanıyan ‘mobil imza’ hizmeti de bu açıdan hem büyük bir kullanım kolaylığı sağlıyor hem de internet bankacılığı uygulamalarının gereken en üst düzey güvenlik ile yapılmasına olanak tanıyor.