Güncelleme Tarihi:
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün (MGM) web sayfasında UV indeksi "gün içerisinde, güneş tam tepede iken yer yüzeyine ulaşması beklenen ve insan sağlığına zararlı olabilecek UV radyasyon miktarının, 0'dan 15'e kadar uzanan bir ölçek üzerinde sınıflandırılması" şeklinde tanımlanıyor.
1992'de Kanadalı bilim insanları tarafından geliştirilen indeks, daha sonra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından 1994'te standardize edilerek uygulamaya geçmiş.
Cep telefonlarındaki hava durumu aplikasyonlarında da UV indeksine yer veriliyor.
UVI değeri ne kadar yüksekse güneş ışınlarının cilde ve gözlere vereceği zarar da o kadar büyüktür ve hasar daha kısa zamanda gerçekleşir.
Gün içinde UV radyasonu seviyesi değişkenlik gösterir. 12.00-14.00 saatleri arasında en yüksek seviyededir.
Ekvator çizgisine yakın ülkeler yıl boyunca gün ortasında çok yüksek UV değerlerine maruz kalabilir.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, Kenya'nın başkenti Nairobi'de UV seviyesi yıl boyunca 10'un üzerindedir.
İspanya'nın Akdeniz'deki Mallorca adasında Haziran ve Temmuz aylarında UV indeksi 9'u bulur.
Akdeniz'de 9-10 derecesi sık görülür.
İngiltere'de yaz aylarında normalde 6-7 seviyesinde seyreder. Ancak şu günlerde İngiltere'nin güneyinde bazı bölgelerde UV indeksinin 9'a kadar çıkabileceği belirtiliyor.
BBC Hava Durumu'ndan Matt Taylor, bu durumun sadece havanın bulutsuz olmasından kaynaklanmadığını söylüyor.
Taylor diğer nedenleri şöyle sıralıyor: "Yaz gündönümünü (21 Haziran, en uzun gün) henüz geride bıraktık, yani Güneş tam tepede. Ayrıca kuzey yarımkürede kış ve ilkbahardaki genel hava durumu nedeniyle ozon tabakasının aşırı düzeyde incelmesi söz konusu. Bir de kuzey yarımkürede son dönemlerdeki kısıtlamalar nedeniyle hava kirliliği oldukça az. Bu da UV ışınlarının dağılmasını önlüyor."
MGM sayfasında, ultraviyole indeks değerinin 6-7 seviyesinde olması "yüksek" UV derecesi olarak değerlendiriliyor ve bunun anlamı ve alınması gereken önlemler şöyle sıralanıyor:
"İndeksin bu değerleri orta şiddette ultraviyole radyasyonu temsil eder. Olağan cilde sahip insanlar 15 dakika kadar güneşte kalabilirler. Ancak şapka ve gözlük kullanımı şiddetle önerilir. Diğer taraftan, güneşe maruz kalacak olan burun ve kulaklar mutlaka korunmalı, dudaklara koruyucu kremler sürülmelidir."
8-10 aralığı ise "çok yüksek" dereceye tekabül ediyor ve şu uyarılar yapılıyor:
"Oldukça yüksek ultraviyole radyasyonu temsil eder. Ultraviyole radyasyona maruz kalarak, olası muhtemel zararlar için risk faktörü bu değerlerde fazladır. 10 dakikadan daha az bir süre güneşte kalınabilir. Şapka ve güneş gözlüğü gibi temel korunma araçlarının yanı sıra, dışarı çıkma zorunluluğu olan insanlar mutlaka gölgelerden yararlanmalı ve pantolon ile beraber uzun kollu giyecekler tercih edilmelidir. İndeksin bu değerlerinde her türlü açık hava sporlarından uzak durulmalıdır."
Sağlıklı olmak için güneşe ihtiyacımız var. Vücudumuzun ihtiyacı olan D vitamininin büyük kısmı güneş ışınları vasıtasıyla deri tarafından karşılanır.
Ama UV ışınlarına fazla maruz kalmak özellikle açık tenlilerde güneş yanığına yol açar. Bu ise tek risk değildir. Uzmanlar aşırı UV radyasyonunun cilt kanseri ve göz kataraktına yol açtığını söylüyor.
Bu nedenle günün en sıcak saatlerinde vücudu ince giysiler, güneş kremi, şapka ve güneş gözlükleri ile korumak gerekiyor.
Ayrıca cilde ulaşan UV miktarının günlük hava sıcaklığı ile pek ilgisi olmadığı, nisan ayında açık ve hafif rüzgarlı bir gündeki UV seviyesinin ağustostaki sıcak bir gündeki ile aynı seviyede olabileceğine dikkat çekiliyor.
BBC Hava Durumu'ndan Helen Willetts, "Cildiniz 30 derecede de 20 derecede de aynı hızla yanabilir. Bulutlu günlerde de UV ışınları ince bulutlardan nüfuz eder ve hava size güneşli gelmese de hala yanabilirsiniz" diye uyarıyor.
Güneşin cilde zarar vermesini önlemek için yüksek faktörlü bir güneş kremini düzenli aralıklarla sürmek gerekir. Özellikle açık tenliler için bu daha fazla geçerlidir.
Ayrıca güneşin tam tepede olduğu öğlen saatlerinde dışarı çıkmak tercih edilmemelidir.
Güneş gözlüğü takmak da gözleri korumak açısından önem taşır. Uzmanlar, UV ışınlarına maruz kalmanın katarakt, kanser ve kar körlüğü gibi ciddi rahatsızlıklarla bağlantısına dikkat çekiyor.