Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de şirketlerin dijitalleşme yolculuğunda hangi noktada olduklarını tespit etmek, dijital kabiliyetlerini analiz etmek ve dijital potansiyellerini ortaya çıkarmak amacıyla Accenture, Vodafone, Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Türkiye Bilişim Vakfı ile beraber bu yıl ikincisi hayata geçirilen Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışması sonuçlandı.
Accenture Dijitalleşme Endeksi, şirketlerin dijital yeteneklerini ‘Dijital Strateji’, ‘Dijital Hizmetler’ ve ‘Dijital Operasyonel Yetkinlikler’ olmak üzere üç boyutta ve 10 temel kritere göre ele alıyor. Şirketler, geçtiğimiz seneki çalışmada bu 10 kriterin altında 91 göstergeye göre değerlendirilmişti. Bu yıl ise dijital dünyadaki gelişmelere paralel olarak bazı değişiklikler yapıldı ve geçen yılın endeksinde yer almayan yeni göstergeler eklenerek, şirketler 119 göstergeye göre değerlendirildi.
İncelenen göstergelerdeki artışa rağmen, Türkiye ortalaması geçen yıla oranla 1 puan artışla yüzde 61’e yükseldi. Accenture Dijitalleşme Endeksi 2016 sonuçlarına göre Finansal Hizmetler yüzde 81 puan ile dijitalleşme performansı en yüksek sektör olurken, onu sırasıyla Hizmet Faaliyetleri, Perakende Ticaret ve Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti ve Onarımı sektörleri takip etti.
Endekse katılan şirketler arasında yüzde 81 ve üzeri puan alan ve ’Dijitalleşme Öncüleri' olarak belirlenen şirket sayısı da bu yıl artış göstererek 23 oldu. Geçtiğimiz yıl 14 şirket ’Dijitalleşme Öncüsü‘ olabilecek performansı göstermişti.
Accenture Dijitalleşme Endeksi 2016 çalışmasında, dijitalleşmenin şirketlerin kârlılığı üzerindeki etkisi de analiz edildi. Buna göre, maksimum 100 puanlık Accenture Dijitalleşme Endeksi skorundaki her 10 puanlık artış, Türkiye’de bir şirket için ortalama olarak yüzde 1’lik ek Faiz ve Vergi Öncesi Kâr (FVÖK) marjı anlamına geliyor.
Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasında Türkiye’nin önde gelen sektörlerinin dijital dönüşümdeki mevcut durumunun tespit edilerek gelişim alanlarının ortaya koyulması ve bu sektörlerin dijital dönüşümüne katkı sağlanarak ülkenin büyümesine ve kalkınmasına destek olunması hedefiyle yola çıktıklarını belirten Accenture Türkiye Genel Müdürü Dilnişin Bayel,“Gelecek, dijital dönüşümü gerçekleştirebilen şirketlerin olacak. Dijitalleşme, dünya liginde yer alabilmenin en temel koşulunu oluşturuyor. Dijital dönüşüm konusu Accenture’ın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki operasyonlarının da odağında yer alıyor. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz Accenture Dijitalleşme Endeksi’nin de şirketlere dönüşüm yolculuğunda yol göstereceğine, dolayısıyla da Türkiye ekonomisinin büyümesine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi. Bayel, ayrıca Accenture’ın dijital dönüşüm ve yazılım geliştirme üzerinde uzmanlaşmış Fransa merkezli teknoloji danışmanlık şirketi OCTO’nun yüzde 47,4 hissesini ve markalara mobil kullanıcı deneyimleri konusunda hizmet veren ve İngiltere’nin en büyük bağımsız kreatif ajansları arasında gösterilen Karmarama’yı da satın aldığını belirterek “Accenture küresel ağının yeni satın alımlarla dijital dönüşüm, yazılım, veri yönetimi gibi stratejik alanlardaki birikim ve uzmanlığını güçlendirmesi; Accenture Türkiye olarak ülkemizde bu alanda sunduğu hizmetlerin zenginleşmesine ve derinleşmesine de katkı sunacak; yeni yatırımlarımıza yön verecektir” açıklamasında bulundu.
Dijital gelecek için formülün, “İş ortaklığını her an ve her yere taşımak” olduğunun altını çizenVodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy şu şekilde konuştu: “Vodafone olarak, Türkiye’yi dijitalleşmeye götürecek yolda işletmeler için onlara “her an ve her herde” dokunabilen uçtan uca çözümler geliştiriyor ve uyguluyoruz. İşletmelerin “dijital iş ortağı” olarak tek çatı altında sunduğumuz çözümlerle, dijital bağlantılı yaşamı kurumlar için kolay ve erişilebilir kılmayı hedefliyoruz. Bu hedefle, Türkiye’nin her alanda dijital röntgenini çekiyoruz. Özel ya da kamu, kurumlara dijitalleşme yolculuğunda rehberlik ederken, fırsatları ve riskleri de değerlendirip iş sürekliliğinin sağlanmasına yardımcı oluyoruz. Türkiye’de işletmelerin dijital haritasını çıkarmak ve rekabet için ihtiyaçlarını belirlemek üzere Yarına Hazırım Platformu’nu geliştirdik. İşletmelerin dijital olgunluğunu ölçtüğümüz ve dijital yol haritalarını çizdiğimiz bu platform ile Temmuz 2014’ten bu yana toplam 45.000 işletmenin Dijitalleşme Endeksini hesaplayarak ihtiyaçlarını tespit ettik. Türkiye’de işletmelerin Dijitalleşme Endeksini %48’den %53’e çıkardık. Hedefimiz daha büyük. Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksini %75’e çıkarmak için çalışıyoruz.”
Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı; “Özel şirketlerimiz kadar kamu kurumlarımızın da dijitalleşme yarışında daha hızlı koşması yaşamsal bir gereklilik. Çünkü, ekonomik büyüme ve sosyal kalkınmanın kilidini dijitalleşme anahtarı açıyor. Bu yarışta geride kalan şirketler kadar, ülkeler de arayı kapatmakta çok daha fazla zorlanıyor. Dijitalleşme, ülkemizin küresel rekabetçilikte etkin bir ekonomiyi gerçekleştirmeye yönelik hedeflerini doğrudan etkiliyor. Bu sonucu bilimsel veriler ile de kanıtlamış olması bile tek başına, hazırlanan bu raporun katma değeridir. Rapor, üniversite, özel sektör, sivil toplum arasındaki örnek bir ortaklıkla hazırlanan bir veri/bilgi kaynağı olarak da ayrıca alkışı hak etmektedir” açıklamasında bulundu.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Köksalan ise endeks çalışmalarının önemine değinerek; “Teşhisin, değerlendirmenin, gelişimin temelinde ölçüm vardır. Bilimsel yöntemlerle geliştirilen ve titiz bir saha çalışmasıyla uygulanan bu dijital endeks, katılan şirketlerin dijitalleşmede bulundukları noktayı ölçerek bu konuda gelişmeleri için gerekli bilgileri sağlamaktadır” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker; “Şirketler dijital dönüşüm süreçlerinde tüketicilere yeni değer önerileri geliştirme ve rekabette farklılaşma amacı ile dijital uygulamaları hayata geçirmekte. Ancak, şirketler açısından sınav, bu dönüşümün ne kadar hızlı gerçekleştiği ve dijitalleşmede ne kadar yol kat edildiği ile veriliyor. İkincisi tamamlanan dijital endeks çalışması, araştırmaya katılan şirketlerin sınav notunu açıklamakla kalmayıp, şirketlerin dijitalleşme çabalarındaki güçlü ve zayıf yönleri ile gelişim alanlarını saptamalarında ve dijital dönüşüm yol haritalarını hazırlamalarında yol gösterici bir kılavuz niteliği taşımaktadır” dedi.
Accenture Dijitalleşme Endeksi’ne göre Türk şirketleri, dünyadaki eğilime paralel olarak şirket içi operasyonlarını dijitalleştirmeye, müşteriye dokunan hizmetlerini dijitalleştirmeye oranla daha fazla ağırlık veriyor. Şirketlerin iç operasyonlarını dijitalleştirme puanları yüzde 69 iken müşteriye dokundukları dijital hizmetler alanındaki endeks puanları ise yüzde 52 seviyesinde. Dolayısıyla büyük fırsatların yer aldığı dijital hizmet boyutunda şirketlerin başarısı, buradaki yetkinlikleri müşteri yaşam döngüsü boyunca en iyi deneyimi yaşatacak şekilde kurgulamalarından geçiyor. Accenture Dijitalleşme Endeksi’nde ‘Bilgilendirme/Cezbetme’, ‘Satış/Sevkiyat’, ‘Kullanım’ ve ‘Satış Sonrası Servis’ olmak üzere 4 evrede incelenen müşteri yaşam döngüsüne göre ise ‘Satış/’Sevkiyat’, çalışmaya katılan şirketlerin dijitalleşme alanında en düşük performansı gösterdiği evre.
Türkiye’de müşterilerin yüzde 85’i memnun kalmadığı servis sağlayıcısını kullanmayı bırakıyor. Bu oran dünyada yüzde 64 iken, gelişmekte olan pazarlarda yüzde 79. Dolayısıyla, Türk şirketlerinin müşteri yaşam döngüsü boyunca dijital yetkinlikleri doğru kullanarak rekabet avantajı yakalayabilecekleri ortaya çıkıyor.
VERİ GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDA EKSİKLİKLER
Accenture Dijitalleşme Endeksi 2016, Türk şirketlerinin dijitalleşmenin önemli ayaklarından biri olan kurumsal güvenlik uygulamaları ve hassas verilerin korunması konularında kritik iyileştirme alanlarının olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, araştırmaya katılan Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin yüzde 27’si disk şifreleme, yüzde 12’si felaket kurtarma ve yüzde 30’u kimlik ve erişim yönetimi çözümlerini kullanmıyor.
Diğer yandan çalışmaya katılan şirketlerin sadece yüzde 55’i kendilerini dijitalleşme sürecine tümüyle hazır hissediyor ve dijitalleşme trendi ile ortaya çıkan yeni fırsatlara ve risklere karşı hazırlıklı olduğunu belirtiyor. Dijital dönüşüm sürecinde karşılaşılan zorlukların başında ise sırasıyla; çevik karar alma süreçleri, regülasyonlar, şirket kültürü ve finansal kaynak tahsisi konuları yer alıyor.
5 ADIMDA DİJİTALLEŞME
Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasına göre Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin dijitalleşmeyi gündemlerine alarak ve iş yapış biçimlerini gözden geçirerek yakalayabilecekleri birçok fırsat bulunuyor. Buna göre şirketlerin atması gereken adımlar şu şekilde:
1) Nerede Olduğunuzu Tespit Edin ve Dijitalleşme Stratejinizi Oluşturun
2) Dijitalleşme için Temelleri Doğru Atın
3) Dijitalleşmeyi Kullanarak Şirketinizi Farklılaştırın
4) Doğru Yönetişim Yapıları ile Gelişiminizi Sürekli İzleyin
5) Makro Ölçekte Yapılması Gerekenlerin Önemini Göz Ardı Etmeyin
Accenture Dijitalleşme Endeksi metodolojisi hakkında
Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasında şirketler, dijitalleşme seviyelerinin belirlenmesinde 3 ana başarı kriteri üzerinden değerlendiriliyor:
Dijital Strateji: Şirketlerin hedeflerine ulaşmak için dijitalleşmeyi kurum stratejilerine ne ölçüde entegre ettiklerini gösteriyor.
Dijital Hizmetler: Şirketlerin ürün, hizmet ve çözümlerinin yanı sıra bunlarla bağlantılı fonksiyonlarının dijitalleşmesini değerlendiriyor. Şirketlerin satış öncesi, esnası ve sonrasında müşterileriyle etkileşimlerini ne ölçüde dijitalleştirdikleri de bu değerlendirmeye katkıda bulunuyor.
Dijital Operasyonel Yetkinlikler: Şirketlerin dijital teknoloji ve uygulamalardan faydalanarak, yönetişim yapılarını dijitalleşmeden maksimum faydayı sağlayacak şekilde kurgulayarak; organizasyonel iş akışı, iç süreçleri ve operasyonlarını ne ölçüde desteklediğini inceliyor.