Güncelleme Tarihi:
Deloitte tarafından 2011 yılından bu yana yapılan ‘Global Mobil Kullanıcı Araştırması’ yayınlandı. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 30 ülkeden 49 bin katılımcıyla gerçekleştirilen araştırma, tüketicilere ve bu alanda hizmet veren şirketlere mobil cihaz kullanımının geldiği nokta hakkında önemli veriler sunuyor.
Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Endüstrisi Lideri TolgaYaveroğlu, konuya ilişkin “Mobilitenin sosyal dokumuza ne denli nüfuz etmiş olduğunu hepimiz biliyoruz; bunu rakamlarla da ortaya koymuş olduk. Araştırmamızın en çarpıcı sonuçlarından bir tanesi Türkiye’de tüketicilerin her gün toplam 4 milyar kez telefonlarını kontrol ediyor/kullanıyor olması. İçimizde her dört kişiden birinin uyanır uyanmaz yaptığı ilk şey telefonunu eline almak… Mobil teknolojilerin günlük yaşantımızda hızla artan yeri beraberinde birçok fırsat getirirken, sosyal etkileşimlerimizde de fark edilir değişikliklere neden oluyor” dedi.
Kullanıcılar 15 dakikada bir ekrana bakıyor
Türkiye’den 18-50 yaş arası 1000 kişinin katılımıyla ortaya çıkan sonuçlara göre Türkiye, dinamik ve genç nüfusu nedeniyle akıllı telefon bağımlılığının en yüksek olduğu ülkelerden biri. Türkiye’deki kullanıcılar günde ortalama 70 kez cep telefonunu kontrol ediyor, bu da yaklaşık 15 dakikada bir ekran yüzü gördüğümüz anlamına geliyor. Bu oran; Rusya, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin neredeyse iki katına denk düşüyor.
Genç telefon bağımlıları uygulamalara ayda 7,5 TL harcıyor
Akıllı telefon bağımlısı olarak nitelendirilebilecek kesim, Türkiye’de mobil kullanıcıların %22’sini oluşturuyor. Yaklaşık 5 cihaza erişimi olan bu kullanıcılar, uygulamalar için ayda ortalama 7,5 TL’yi gözden çıkarıyor. Her on kişiden dokuzu, uyandıktan sonra 15 dakika içerisinde cep telefonunu mutlaka kontrol ediyor ve yarısının yaptığı ilk şey sosyal medya hesaplarını ve mesajlarını (anında mesaj ve SMS) kontrol etmek oluyor. Bu kesimin %77’si toplu taşıma araçlarında, %52’si de TV izlerken düzenli olarak telefonlarını kullanıyor.
Her 5 kişiden biri trafikte akıllı telefona bakıyor
Rapora göre telefonun günlük kullanımı, yaşam alanlarında çatışma yaratabiliyor. Örneğin kullanıcıların yaklaşık %20’si, karşıdan karşıya geçerken ve araç kullanırken akıllı telefonunu kullandığını belirtiyor; bunu sürekli ya da çok sık yaptığını söyleyenlerin oranı ise %7. Bir diğer sosyal risk faktörü ise, aile ile birlikte geçirilen zamanlarda, 18-25 arası yaş grubunun, 45-50 arası yaş grubuna oranla iki kat daha fazla telefon kullanması...
Fotoğraf çekip paylaşmada Türkiye ön sırada
Her iki kullanıcıdan biri, çektiği fotoğrafları günlük olarak sosyal medyada paylaşıyor. Bu oranla Türkiye, hem akıllı telefonunu fotoğraf çekmek için kullanma, hem de bu fotoğrafı sosyal medyada paylaşmada Brezilya, Çin, Rusya, İngiltere, Almanya gibi pek çok ülkeyi geride bırakıyor.
Her 2 telefondan 1’i el değiştiriyor
Raporun bir diğer çıktısı da, Türkiye’deki kullanıcıların, akıllı telefon değiştirme hızı yüksek olan bir kullanıcı profiline sahip olması… Buna göre kullanıcıların %80’i, 3 yaşın altındaki telefonları kullanıyor. İkinci el telefon kullananların oranı sadece %14. Kullanıcıların %60’ı, telefonunu mağazadan; %16’sı ise internetten alıyor. Diğer taraftan her 2 telefondan 1’i, el değiştiriyor. Bu telefonların %70’i akrabalar ve arkadaşlar arasında el değiştiriyor, gerisi internet üzerinden satılıyor ya da yenisi alınırken takas yapılıyor. Yedek olarak saklanıp kullanılmayan telefonların oranı %37…
Wi-Fi’a oranla mobil ağ kullanımı artıyor
Türkiye’deki akıllı telefon kullanıcılarının %82’si internete kendi Wi-Fi’ı (evinde ya da işyerinde) ile bağlanmayı tercih ederken, halka açık yerlerde Wi-Fi ile kullanım oranı %37’ye düşüyor. Akıllı telefonları ile mobil ağ üzerinden internete bağlanan kullanıcıların oranı ise %65 -bu oran tablet kullanıcıları arasında yaklaşık üçte birine düşüyor.
Tercih edilen bağlanma metodu sorulduğunda, kullanıcıların %59 ile en sık Wi-Fi bağlantısını tercih ettikleri görülüyor. 2013 yılında %73 olan bu oran, Türkiye’de kullanıcıların mobil ağları giderek daha fazla kullanmaya başladıklarına işaret ediyor.
Video öncesi izlenen reklamlar en etkili
Akıllı telefon sahipliğinin artışına paralel olarak, mobil reklam, mobil ticaret ve mobil ödemenin de Türkiye’de giderek yaygınlaştığı görülüyor. Buna göre tüketicilerin en çok hatırladıkları ve tepki verdikleri video reklamlar, bir video izlemeden önce yayınlanan reklamlar oluyor.
Güvenlik algısı, mobil ödemeye engel
Kullanıcıların %85’i alışveriş sitelerine telefon üzerinden erişirken; tüm kullanıcıların sadece %17’si mobil ödeme yöntemlerini kullanıyor. Özellikle mağaza içi mobil ödeme yapmayanların en büyük çekincesi güvenlik endişesi olarak öne çıkıyor. Daha önce para transferi yapmayan kesimde, her iki kişiden biri ise henüz kullanmadığı bu özelliği denemek istediğini söylüyor. Ulaşım ve perakende sektörlerinin mobil ödeme ile entegre olması halinde kullanıcıların %45’i, toplu taşıma ile yolculuk yaparken, alışveriş yaparken ve taksi ücreti öderken mobil ödemeyi kullanmak istediğini iletiyor.