Türkiye'de internet projelerine yakın takip

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede internet projelerine yakın takip
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2010 12:15

Inveon'un Kurucu Ortağı Yomi Kastro, Inveon Ventures'ın şirketlere yönelik fırsat sitesi Firmanya'nın prototip aşamasında 4 tane yatırım teklifi aldıklarını açıklayarak, “Türkiye'de sektöre yerel fonlardan ziyade yabancı yatırımcıları hakim. Bu kişiler, Türkiye internet piyasasında çıkan projeleri çok yakından takip ediyorlar. Bir şey olduğu anda Avrupa'dan size ulaşıp bu tarz hamleler yapabiliyorlar” dedi.

Kastro, soruları yanıtlarken, 2006 yılında kurdukları Inveon'un yenilikçi internet ürünleri geliştirmek, kurumsal yazılımlar sunmak amacıyla paralel şekilde ikiye ayrıldığını, Inveon Software Solitions'un özellikle ilaç ve perakende sektöründe olmak üzere kurumsal firmalara web tabanlı iş yazılımları yaparken, yenilikçi internet girişimleri yapan Inveon Ventures'ın, özellikle son 2 yılda Türkiye'de çıkışta olan e-ticaret trendi ve arama motoruna yönelik çalışmaları hayata geçirdiğini anlattı.

Kastro, bir internet girişimini hayata geçirmek için finans, teknoloji, yönetici kadro ve sektörel bilgiye ihtiyaç olduğunu kaydederek, şu bilgileri verdi: “Bunların hepsinin tek bir bünyede bulunması çok olası değil. Biz de bundan hareketle, Ventures'ı sadece kendi girişimlerini yapan değil, girişimcilerin teknik altyapıya ve internet business konusunda bilgiye ihtiyacı olduğu noktada devreye girdiği bir ortaklık yapan bir yapıya çevirdik. Bunun duyulmasıyla, iyi fikir sahibi olup, teknik altyapı çok pahalı olduğundan veya knowhowı olmadığından fikrini hayata geçiremeyecek kişiler, 'bu internet projesinin altyapısını siz yapın, biz de böyle bir ortak girişime gidelim' modeliyle bize geliyorlar. Biz de bunlar arasından uygun bulduklarımızla beraber çalışıyoruz.”

Ventures'ın şirketlere yönelik fırsat sitesi Firmanya girişiminin, dünyada yükselen kolektif satınalma trendinin şirket alanına uygulanmasının ilk örneği olduğunu belirten Kastro, Türkiye'de internette hareketlenme olmasıyla yurt dışındaki fonların her harekete, bir yanıt verdiğini gördüklerini söyledi.
Kastro, Firmanya'yı açmadan önce prototip aşamasında fikir almak ve girişimi şekillendirmek konusunda yatırımcı ve internetteki fikir liderleriyle görüştüklerini dile getirerek, “Daha siteyi açmadan, prototip aşamasında bize 'bu şartlar altında ben sana yatırım yapabilirim, ilgilenirsen ilerleyelim' diyen 4 tane teklif geldi” dedi.

Türkiye'de sektöre yerel fonlardan ziyade yabancı yatırımcıların hakim olduğuna dikkati çeken Kastro, “Bunlar, 'venture partner' diye tabir edilen kişiler aracılığıyla çalışıyorlar. Bir ayağı Avrupa'da, bir ayağı Türkiye'de olan 3-5 tane isim var. Bu kişiler, Türkiye internet piyasasında çıkan projeleri çok yakından takip ediyorlar. Bir şey olduğu anda Avrupa'dan size ulaşıp bu tarz hamleler yapabiliyorlar. Genel olarak Türkiye ekonomisi ve internet businessin geleceği açısından çok heyecanlandırıcı hamleler” diye konuştu.

Kastro, Türkiye'de şirket kanun ve düzenlemelerinin çok esnek olamadığından bazı kurguları yapmak için, “çok karmaşık” kurallar koymak gerektiğine değinerek, bunun, çok hızlı büyüyen, yatırım alan şirketlerin hızına yetişemeyecek bir yapı olduğunu belirtti.

“YURT DIŞINDA ŞANSIMIZI DENİYORUZ”

Yomi Kastro, “perakende ve ilaç dışında yeni sektörlere girmekten çok, bu sektörlerde daha derine inmek” şeklinde genişleme planları olduğunu kaydederek, “Inveon'un yurt dışında yavaş yavaş göstermeye başladık. Şansımızı deniyoruz. Önümüzdeki günlerde yurt dışında da başarı hikayeleri duyurmayı arzu ediyoruz. Başka bir sektöre girmektense, uzman olduğumuz sektörde daha derinlemesine uzman olmak bizim için daha doğru olacak” diye konuştu.
Inveon'un en önemli zenginliğini “ekip” olarak tanımlayan Kastro, ÖSS'de dereceye girmiş, en iyi üniversitelerden mezun olmuş, çift anadal yapmış, “sosyal yanı çok kuvvetli” kişilerle çalıştıklarını belirterek, “Biz de Inveon'u çok genç kurduğumuzdan, gençlerin inisiyatif verildiği takdirde güzel işler yapacağına inanıyoruz” dedi.

Kastro, Inveon'un ilk yazılımcısının, en başta yazılım geliştirdiğini, daha sonra proje yöneticiliği yaptığını, şu anda şirket ortağı olduğunu dile getirerek, ekibe yeni biri katılacağı zaman, bu kişinin tüm ekip tarafından değerlendirildiği anlattı.

CV'ye çok fazla önem verdiklerini ancak, bazı kişilerin şanssızlıkları nedeniyle “parlak CV” oluşturamadığını ifade eden Kastro, yaşadığı bir deneyimi şöyle anlattı: “Biri vardı Mustafa diye, bizim aradığımız 'süper star' seviyesinde değil. Ona 3-4 kez olumsuz yanıt verdik. Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüste yürürken yolumu kesti. Tek ihtiyacım bir şans dedi. 'Tamam yarın gel başla' dedim. Biz, biraz onu yönlendirdik, zaten onun içinde parlak bir hamur vardı. Şimdi 3 seneyi birlikte deviriyoruz. bugün en önemli internet girişimlerimizin altyapısını şu an o yapıyor. Diyorum ki, ne iyi olmuş da gün önümü kesmiş.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!