Güncelleme Tarihi:
Aquila ve Bursa Uzay ve Havacılık'ın sahibi Celal Gökçen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1987 yılında kurulan ve Türkiye'nin ilk 500 büyük şirketi listesindeki BPLAS olarak inovasyona dayalı pek çok ürünün Türkiye'de yerli imkanlarla üretilmesi için çalıştıklarını ifade etti.
BPLAS Ar-Ge bölümünün, İstanbul Teknik Üniversitesindeki (İTÜ) Ar-Ge bölümü ile birlikte araştırma ve geliştirme yaptığını anlatan Gökçen, 6 ayrı tesisteki bin 725 çalışanları ile plastik enjeksiyon, otomotiv, savunma sanayisi, elektrikli ev aletleri, yapı-inşaat sektörü, gıda, yüzey dekorasyon sektörlerinde ürünler geliştirdiklerini aktardı.
Almanların eğitim ve spor uçaklarında saygın markası Aquila'yı 2015'te satın aldıklarını hatırlatan Celal Gökçen, Aquila Uçak ve Havacılık Şirketi ile 150 yıllık sanayi mirası ve tecrübesiyle uçak sanayisinde de teknoloji ve tasarıma dayalı öncü ürünlerle büyümeyi hedeflediklerini ifade etti.
Aquila'nın dizayn, üretim, servis ve yedek parça olanakları ile sahip olduğu çok sayıdaki uluslararası yetki sertifikasyonlarıyla dikkati çektiğine değinen Gökçen, Almanya'daki havacılık faaliyetlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Aquila'nın tasarım ve geliştirme, üretim, bakım, Camo sertifikaları bulunuyor. 6 bin saat uçuştan sonra diğer uçak firmalarının bakım maliyetleri 25 bin avro seviyesinde iken bu maliyeti 4 bin avroya kadar düşürdük. 95 oktav normal benzin ile çok düşük maliyet ile uçma ayrıcalığı sunan Aquila, isteğe bağlı olarak uçak gazı ile de çalışabiliyor. 450 metre mesafede hem kalkış hem de iniş yapabilen Aquila, İngiliz Hava Kuvvetleri pilotları başta olmak üzere eğitim için pilotlar tarafından tercih edilen ilk marka. Aynı zamanda diğer marka uçaklara bakım ve servis hizmeti sunan Aquila, ABD, AB ve Avusturalya'da kabul gören sertifikasyon yetkilerine sahip."
Havacılık faaliyetleri Türkiye'de devam edecek
Gökçen, Aquila'nın ardından Avrupa'da faaliyet gösteren özel bir mühendislik firmasını satın alarak hedef büyüttüklerini, 4 ve 6 kişilik, turbo ve oto pilotlu uçak versiyonları için çalışma yürüttüklerini bildirdi.
"German Design Awards"da mükemmel tasarım ödülünü alan "Türk Kartalı ALPINA"nın da Türkiye'de üretilmesi için hazırlık yaptıklarını belirten Gökçen, Avrupa'nın en prestijlileri arasında gösterilen, 10 yıl aradan sonra bir uçak tasarımına verilen "mükemmel tasarım" ödülüne layık görülen ALPINA'nın, hem karaya hem suya inebildiğini aktardı. Gökçen,bunun aynı zamanda üstten kanatlı yapısı ve enerjisini tasarruflu kullanma özelliği bulunduğunu dile getirdi.
Gökçen, Alman hükümetinin desteğiyle yürütülen çalışmalara da katılmaya çalıştıklarını vurgulayarak şu bilgileri verdi:
"Almanya'da daha yeni kurulmuş bir firma sayılıyoruz. Yine de heyecan duyuyoruz. Alman hükümeti tarafından hidrojenle çalışacak olan uçak geliştirme projesi kapsamında konsorsiyumdayız. Hidrojen yakıt pilinin yerleştirildiği kanat teknolojisinin Ar-Ge'sini yürütüyoruz. Alman hükümeti, başka bir projede ise bir hidrojen jeneratöründen elektriği alıp elektrik motoru ile 800 kilometre hiçbir emisyon olmadan uçmayı hedefliyor. Biz de orada uçak gövdesini yapmak istiyoruz. Çalışmanın partneri olmak istiyoruz. Zannediyorum bu kabul edilecek önümüzdeki günlerde biz de bu çalışmayı yapacağız."
Havacılık Bursa'da da yükselecek
Celal Gökçen, Aquila'nın ardından Bursa Havacılık ve Uzay Şirketini kurarak havacılığın Bursa ayağını da başlattıklarını bildirdi.
Havacılık sektöründe Bursa'dan başarılı bir firma olarak yükseleceklerini belirten Gökçen, "Gururla belirtiyorum, İtalyanca kartal anlamına gelen Aquila artık Türk kartalı. Bundan sonraki adımımız uçak imalatını Türkiye'ye getirmek olacak. Geliştirme konusunda da orada çalıştığımız firmalar var." dedi.
"Bursa'da havacılık üzerine faaliyetleri arasında pilot yetiştirmeden uçak bakım gibi altyapı tesislerine kadar bir dizi hedefleri" bulunduğunu aktaran Gökçen, şu bilgileri paylaştı:
"Almanya'da bir yatırım yaptık ama yatırım sermayemizi Türkiye'de kazandık. Dolayısıyla zaman içinde bu yatırımların Türkiye'ye gelmesi arzumuz. Havacılıkta, Almanya ayağını da açık tutacağız. Ama biz yeni versiyon uçaklarımızı Türkiye'de geliştirmek istiyoruz. Tahminlerimize göre, 2021 yılının Mart ayında Türkiye'de ürettiğimiz uçaklar semalarda olacak. Üretimimizin mümkün olduğu kadar yerli olmasına çaba sarf edeceğiz."
Gökçen, sivil havacılık alanında Türkiye'de başlatacakları çalışmaya ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile bir görüşme yaptıklarına işaret etti.
"Havacılık Batı'nın tekelinde değil"
Üretimini yaptıkları uçakların Türkiye'ye mal olmasını istediklerine dikkati çeken Gökçen, "Benim büyüklerimden de öğrendiğim bu dünyada her zaman bir kiracı olduğumuz. Bu hayatın kimse sahibi değil. Bu oluşumların hiçbirini yanına götürme niyetinde de değilim, götürme şansım da yok. Götüren de görmedim şimdiye kadar. Geriye düzgün bir şeyler bırakabilmek en idealı. Bunu da ülkemiz için yapmak en doğrusu. Gayemiz bu." şeklinde konuştu.
Gökçen, "Bursa Havcılık ve Uzay Şirketinde uçağı üretmek, uçağa bakım yapmak ve uçağı kullanmak sahip olmamız gereken temel unsurlar olacak. Pilot yetiştirmenin yanında uçak bakım, uçak üretiminin Türkiye'de de yapılabileceğini göstermek istiyoruz. Bunlar Batı'nın tekelinde değil, bunları bizim mühendislerimiz de yapabilir. Sadece imkan tanımak lazım diye düşünüyorum." diye konuştu.