Güncelleme Tarihi:
İnternet üzerine çalıştığınızda ne yaptığınızı insanlara anlatmak her zaman zordur. Özellikel de konuya hakim olmayan kişilere işinizi anlatmakta zaman zaman zorlanabilirsiniz. İnternet servis sağlayıcıları için bu zorluk reklamlarda ortaya çıkar. Öyle ya internet dediğin şey elle tutulan gözle görülen bir kavram değilki. 17 inçlik bir ekran karşısında klavye ve fare adı verilen iki cihazla saatlerinizi geçirdiğiniz bir nesneyi nasıl tanımlayacaksınız. Hadi tanımlamayı geçtin nasıl anlatacaksınız. Özellikle de konuyla ilgisi olmayanlara.
Türkiye'nin en büyük servis sağlayıcısı (hemen hemen diğer servis sağlayıcı firmaların hepsine altyapı sağlıyor) TTNet de benzer sorunlar yaşıyor. Mazhar Alanson - Biricik Sude, Cem Yılmaz ve son olarak Gülse Birsel - Özkan Uğur (MFÖ) kullanıldı TTNet reklamlarında. Ancak bu kadar ünlünün arzı endam ettiği büyükbütçeli reklam kampanyalarına rağmen ortaya çıkan sonuçları çok beğendiğimi söyleyemem. Birincisi reklamlar internet ya da iletişim mantığını çok iyi anlatmıyor. Bir iki efekt, irrite edici espriler (ki özellikle Gülse Birsel - Özkan Uğur reklamları böyle) ve içeriği tam olarak anlatamamanın getirdiği boşluklar.
Mesela Cem Yılmaz'lı balıkçı reklamı oyunculuk anlamında çok başarı bulduğum bir örnek. Fakat anlatmaya çalıştığı şeyi çok dolaylı ve zorlayarak vermiş. Konuyla ilgili birinin bile anlaması gerçekten zor bir reklam. Benzer şekilde TTNet Vitamin'i anlatan ve Gülse Birsel'in 'gergin' öğretmen rolünü oynadığı reklamlar da böyle. Bütün reklamlar için oyunculukları beğendiğimi söyleyebilirim. Ancak sorun reklamın senaryosunda ve anlatmak istediklerini doğru olarak iletememesinde.
Özellikle sabit telefonla ilgili yapılan reklamların bir diğer yönü ise inandırıcılıktan uzak olması. Örneğin konuya 'daha ucuz' şeklinde yaklaşmak pek doğru değil. Evet bunda belki TTNet'in suçu yok. Devletin aldığı sabit ücret (ki bana Deli Dumrul'u hatırlatıyor bu ücret. Bilmeyenler Google'da aratabilir) ve vergiler sebebiyle 10 liralık konuşmaya en az 17 YTL fatura geliyor. Hatta ofiste sadece faks için kullandığım ve hiçbir şekilde görüşme yapmadığım telefona bile ayda 14 YTL fatura geliyor. Eh böyle vergilerle ucuz olduğunu iddia etmek pek doğru değil. Hatta bazı GSM operatörlerinin sunduğu dakikalı paketlerinden aldığınızda ev telefonu yerine cepten aramak daha ucuza geliyor. Sanırım özellikle sabit telefon reklamlarının 'en ucuz iletişim yolu' mantığınından biraz uzaklaşması lazım. İnandırıcı olmuyor.
'İnterneti anlatan reklamlar arasında hiç güzel örnek yok mu' diyenleriniz vardır. Aslında var. En beğendiğim ve bence interneti en güzel anlatan reklam Smile ADSL'in MSN'de bir kızla tanışan genç reklamı var. Gerçekten de interneti çok güzel anlatan ve özellikle bu mantığı iyi kavramış bir reklam. Videosunu merak edenler Google'da (smile adsl tavşancık reklamı yazarak) arama yapabilirler. Mantığı çok iyi anlatan çok beğendiğim bir reklam. Hoş bu güzel reklamın devamı o kadar iyi olmadı ama yine de bugüne kadar gördüğüm en güzel internet reklamlarından biri olarak hafızama kazındı.
Türkiye'nin Telekomünikasyon Devi TTNet'ten çok daha ve iletişimle interneti iyi anlatan reklamlar bekliyoruz.