Güncelleme Tarihi:
2020 Tokyo Olimpiyatları, son teknolojik gelişmelerin avantajlarıyla hem sporculara hem de izleyicilere farklı deneyimler yaşatacak. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda, ilk kez yarışma verileri ‘bulut’a taşındı. Güney Kore’nin PyeongChang kentinde düzenlenen 2018 Kış Olimpiyatları’nda ise bir adım daha ileri gidilerek tarihte ilk kez, verilerin toplanmasından dağıtılmasına kadar tüm kritik süreçler yüzde 100 bulut sisteminde yönetildi. 2020 Tokyo Olimpiyatları ise bugüne kadar izlediğimiz en teknolojik olimpiyat olacak.
Sürücüsüz araçlar ulaşım için kullanılacak
Tokyo Olimpiyatları’nda ilk kez kullanılacak olan yüz tanıma teknolojileri, yarışmalara katılacak 300 bin sporcu ve görevlinin güvenlik kontrolünü hızlandıracak.
Yeni nesil tercüme cihazları katılımcıların iletişimini kolaylaştıracak. Ulaşımı farklı bir boyuta taşıyacak olan ve oyunlar sırasında, sporcuları taşıma görevini üstlenecek sürücüsüz arabalar 2020 oyunlarının fark yaratacağı alanlar arasında. Olimpiyat oyunları için hazırlanan bir diğer yenilik ise oyunlarda ilk kez yüzde yüz yenilenebilir enerjilerin kullanılacak olması. Ünlü mimar Kengo Kuma’nın 2020 Tokyo Olimpiyatları için tasarladığı stadyum, güneş enerjisi kullanıyor. Japon Olimpiyat Komitesi, sıfır karbon emisyonunu hedefliyor. Bu doğrultuda, oyunlar sırasında kullanılan malzemelerin geri dönüşümden elde edilmesi öncelikler arasında yer alıyor.
2024 tarihine kadar Olimpiyat Oyunları'nın BT hizmet sağlayıcısı olarak önemli bir misyon üstlenen Atos Türkiye CEO’su Ventura, her oyunda kullanılan teknolojilerin bir adım ileriye taşındığını söylüyor. Ventura, “1992 yılından bu yana Olimpiyat Oyunları’na BT çözümleri sunan ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin önemli bir ortağı olarak, 2016 Rio Olimpiyatları’nda, tüm branşların sonuçları ve Olimpiyatlar'a dair her tür veri, saniyenin yarısından az bir süre içinde tüm dünyaya ulaştırmayı başardık. PyeongChang 2018 Kış Olimpiyat Oyunları, bugüne kadarki en dijital olimpiyat olarak tarihe geçti. Olimpiyatlar’a hazırlanan bir sporcu ortalama 10 bin saate yakın antrenman yaparken Atos olarak, PyeongChang 2018 Kış Olimpiyatları’na, 100 bin saatin üzerinde testlerle hazırlandık. 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda da kusursuz ve güvenli teknoloji hizmetleri sunmaya devam edeceğiz” dedi.
2020 Tokyo Olimpiyatları büyük bir bilişim organizasyonu
Dünyanın en büyük spor karşılaşması olarak adlandırılan Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunlar, diğer konularda olduğu gibi, BT altyapısında da kusursuzluk gerektiriyor. Bu süreçte; sporculara, seyircilere, organizatörlere, basına, televizyon izleyicilerine ve internet kullanıcılarına kusursuz ve güvenli teknoloji hizmetleri sunmak amacıyla tüm teknoloji ortaklarının ve tedarikçilerinin katkılarının bütünleştirmesi, işletilmesi ve güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Bu noktada bulut bilişimin önemine dikkat çeken Olivier Ventura, “Olimpiyat Oyunları’nın mobil ve online başta olmak üzere farklı platformlarda izleniyor olması, BT yaklaşımında da önemli bir paradigma değişikliğini beraberinde getiriyor. Her farklı organizasyonda yeni bir altyapı kurulmasının yerini; farklı teknoloji ortakları ile sürdürülecek tek bir altyapı sisteminin oluşturulması alıyor. Bu sistemin temelini ise bulut oluşturuyor. Bu sayede kritik hizmetler etkin bir şekilde sağlanıyor; operasyonlar esneklik kazanıyor; müşteriler ise her zaman ve her yerde hizmete erişim sağlıyor” dedi.