Güncelleme Tarihi:
Kısa film serisinin ilk bölümünde Slater korumasız yazıcılar ve PC'lerdeki gerçek açıkları kullanarak bir şirkete sistematik siber saldırıda bulunuyor ve böylece posta odasından özel toplantı odasına kadar ulaşıyor. Park Pictures'ın ortak kurucularından ve Academy Ödülleri'ne aday gösterilmiş Lance Acord'un yönetmenliğini yaptığı "The Wolf" isimli filmin düzenlenmesi ise Academy Ödül sahibi Kirk Baxter tarafından yapıldı.
HP Pazarlama Grubu Başkanı (CMO) Vikrant Batra konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Christian Slater'ın ahlaki açıdan tutarsız, sevimli korsanı oynama yeteneğinin teknoloji ve siber dünyadaki popülaritesi ile bir araya gelmesi, kendisini bizim için mükemmel bir ortak yaptı. Bu sayede çoğunlukla geri plana atılmış yazıcı güvenliğinin şirketleri siber saldırılara karşı nasıl korumasız hale getirdiğini ve HP'nin hem yazıcı hem de kişisel sistem güvenliği konusunda yaptığı öncülüğü gözler önüne seriyoruz." dedi.
HP adına bazı özel etkinliklerde de yer alacak HP'nin siber güvenlik elçisi Slater ise açıklamasında şunları söyledi: "Verilere saldırılması hem iş dünyası hem de tüketiciler açısından ciddi ve büyüyen bir sorun. HP'den bana bu film serisi için işbirliği teklifi geldiğinde, bunun insanları siber saldırılara karşı daha iyi korunmalarına yardımcı olacak bir eğitim fırsatı olduğunu düşündüm."
The Wolf'un altışar dakikalık birinci ve ikinci filminde Slater, işinin ehli bir karakteri canlandırıyor. Ayrıca The Wolf'un ikinci kısmı sadece Amerika'da 300 milyon kişi tarafından izlendi ve 2017'de Cannes Lions festivali ve Clio Ödülleri gibi prestijli organizasyonlarda ödüller kazandı.
Wolf'un metotları belki yanlış olabilir ama hem filmin hem de kendisinin amacı, uç nokta güvenliği görmezden gelindiğinde oluşabilecek risklere dikkat çekmek. BT ile ilgili karar veren kişilerin büyük çoğunluğu, bilgisayar gibi siber saldırılara karşı ön savunma hattı olarak kabul edilebilecek bağlantılı cihazlara verdiği önemi yazıcılara vermiyor. Wolf, ikinci filmde bir hastanenin acil bölümündeki güvenli olmayan yazıcı üzerinden bir kişinin hastalık geçmişini değiştirerek onu hareket edemez hale getiriyor. Wolf, bölümün sonunda "Ve siz, çalıştığınız şirketlerin rahat koltuklarında oturanlar; unutmayın, sırada siz varsınız" diyor.
Elbette bu muhteşem finalin heyecanı, küresel siber saldırı tehdidini ele alan yeni filmle daha da yükseliyor. Başka bir deyişle artık çıta daha da yukarıda.
20 dakika uzunluğundaki üçüncü film True Alpha, önceki filmlerin süresinin neredeyse 3 katına çıkıyor. Bu filmde Slater ile karşı karşıya gelecek olan iki yeni karakter yer alıyor. Bu karakterler ise HP'nin reklamlarında siber savaşların kır saçlı infazcısı rolünü üstlenen Jonathan Banks'in (Breaking Bad, Better Call Saul) canlandırdığı Fixer ve Nijeryalı İngiliz model ve aktris Betty Adewole'nin oynadığı Cecilia Grey isimli eski siber saldırgan güvenlik uzmanı.
Slater, The Wolf ile ilgili görüşlerini şu şekilde ifade ediyor: "The Wolf, bana göre bir nevi kamu spotu. Ekran karşısına bir ürünü pazarlamak için değil, çok kötü şeyler olabileceğini göstermek için çıkıyoruz. Şu anda karşı karşıya olduğumuz şey çok korkutucu."
Filmi bu sayfadan izleyebilirsiniz.