Teknopark İstanbul'da 1.700 yerli ve milli proje hayata geçti

Topçu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Teknopark İstanbul olarak yenilikçi iş fikirlerine sahip pek çok startup'a ev sahipliği yaptıklarını, bu startup'lardan pek çoğunun teknolojide dışa bağımlılığı azaltmak için yola çıktığını söyledi.

Topçu, "İnovatif projeleriyle öne çıkan girişimci grubumuz Stratejik Yenilikçiler... Bu arkadaşlarımız, fırtına korumalı rüzgar türbinleri, dev boyutlarda güneş kolektörü, kulak teşhis tedavi cihazı, metal yorulma ölçme sensörü, vertigo teşhis cihazı gibi inovatif projeler üzerinde çalışmalar yürütüyor." dedi.

Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren firmaların sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan Topçu, şunları kaydetti: 

"2020 yılı ocak sonu itibarıyla savunma sanayi, havacılık/uzay, denizcilik, ileri elektronik, enerji, sağlık bilimleri ve endüstriyel yazılım alanlarında yüksek teknoloji içerikli Ar-Ge çalışmaları yapan ASELSAN, TAI, Roketsan, STM, ASFAT, BMC Power, Vestel Savunma, Boeing, C-Tech, TUSAŞ gibi büyük 312 yerli ve yabancı firmaya 200 bin metrekarelik alanda ev sahipliği yapıyoruz. Yeni etap binalarımızın hızla tamamlanması ile 2020'de kendi binalarımız ve arazi tahsisleriyle birlikte yaklaşık 100 yeni firmaya ev sahipliği yapmayı, böylece firma sayımızı 400'e çıkarmayı planlıyoruz. Teknopark İstanbul'da şimdiye kadar 1.700 yeri ve milli proje gerçekleştirildiğini gururla söyleyebiliriz. Bunların arasında MİLGEM Korvet, Altay Tankı, Anka İHA, LHD Amfibi Hücum Gemisi gibi savunma sanayisinin önde gelen Ar-Ge projeleri yer alıyor."

Akıllı Sahte İlaç Tespit Sistemi

Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren ve sahte ilaçları tespit eden bir startup'a da değinen Topçu, şunları söyledi: 

"İnovatif projeler üzerinde çalışan bir diğer startup örneği olarak da Portmera'yı vermek isterim. Geliştirdiği Akıllı Sahte İlaç Tespit Sistemi ile bir ilacın herhangi bir kimyasal veya fiziksel işleme tabi tutulmadan, saniyeler içinde sahte olup olmadığının tespit edilmesini sağlayan Portmera, dünyada eşi olmayan çalışmaya imza atıyor. Dünya üzerinde henüz Portmera'nın üzerinde çalıştığı cihaz kadar portatif, hafif ve ekonomik olup bu denli hassas olan başka bir cihaz bulunmuyor. Bu da sistemin rakiplerinden açık ara önde olmasını sağlıyor. Yüksek hassasiyette tanıma, ayırt etme ve sınıflama yapabilen özgün yapay zeka algoritmaları sayesinde sahada toplanan zayıf sinyallerden bile yüksek doğrulukta bilgi elde edilebiliyor."

Mahallelerdeki güvenlik sorunlarına karşı insansız kara aracı projesi

Mahallelerde yaşanan güvenlik sorunlarına çözüm bulma amaçlı üretilen robotik projeden de bahseden Topçu, şöyle devam etti:  

"Teknoparkımızda yenilikçi fikirler üzerinde çalışan şirket örneklerimiz çok fazla. Son olarak ALKAR R4, GEAR G4 robotik Platformu ve M2 Fırlatılabilir M2 Fırlatılabilir Robot ile hem savunma sanayi hem de robotik alanda iş yapan şirketler için ürünler sunan Alpera'dan bahsetmek isteriz. Alpera, Teknopark İstanbul'un en başarılı girişimleri arasında yer alıyor. ALKAR R4, meskun mahallerde yaşanabilecek güvenlik ihlallerinin bertaraf edilmesine yönelik hazırlanmış orta sınıf olarak tanımlanan bir insansız kara aracı. GEAR R4 ise otonom araç geliştirme konusunda faaliyet göstermek ya da farklı amaçlara hizmet edebilecek mobil ürünler geliştirmek isteyenler için açık kaynak kod desteği verecek şekilde geliştirilmiş dört tekerlekli ve küçük ölçekli robotik bir platform. M2-Fırlatılabilir Robot da güvenlik güçleri ve kolluk kuvvetlerinin gerçekleştirdiği operasyonlar sırasında operatörlerin iç veya dış ortamlarda anlık video görüntüleri ve ses bilgileri elde etmelerini sağlayan kompakt bir mikro-robot platformu. Tüm bu başarılı projelerin altında Alpera girişimcilerinin imzası bulunuyor. Henüz bir yatırım almayan bu şirketimizin bizim için çok önemli olduğunu ve umut vadettiğini ifade etmek isterim."

Yapay elmas üreten Türk şirketi 

Teknopark İstanbul Genel Müdürü Topçu, laboratuvar ortamında elmas üretimi gerçekleştiren Appsilon şirketinin Türkiye'yi bu alanda üretim gerçekleştiren 4 ülkeden biri yaptığını belirterek, "Bu ürünler mücevher, savunma sanayi, elektronik, kuantum ve uzay gibi stratejik önemi olan alanlarda kullanılıyor. Dünyada yapay elmas üretimi yapan 6. şirket olan Appsilon, bizim için oldukça önemli bir şirket. Onlara ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Geçtiğimiz dönem toplamda 2,5 milyon avro yatırım aldılar." diye konuştu. 

Sağlık alanındaki başarılı projelere de değinen Topçu, ELAA Teknoloji'nin 3 Boyutlu Akciğer Navigasyon Sistemi'nin, şüpheli akciğer lezyonlarının tomografi çekilirken teşhis edilmesini ve doktora bilgi verilmesini sağladığını kaydetti.

Topçu, "Bulut tabanlı çalışan sistem; doktorun bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülerini eklemesiyle hastaya özgü hava yolu ve damar yolu haritalarını çıkarabiliyor. Daha sonra doktor gitmek istediği bölgeyi seçtiğinde sistem bu noktaya en kısa ve en güvenli rotayı çiziyor ve ilgili noktadan kesin tanı alınmasını sağlayacak koordinat sistemini ve navigasyonu doktora sunuyor. Sistem, şüpheli lezyonların erken teşhisinde yüzde 100'e yakın oranda doğruluk sağlıyor. Ürün doktorların akciğer tomografisinde görülen şüpheli kitleye endoskopi ile en kısa ve doğru yoldan ulaşmasını sağlayan bir algoritma sunuyor." şeklinde konuştu. 

Teknopark İstanbul olarak devlet tarafından teknopark şirketlerine sağlanan teşvikleri oldukça değerli bulduklarını ifade eden Topçu, "Teknopark İstanbul olarak yerli ve yabancı 300'ü aşkın şirkete mali ve teknik birçok avantaj sağlıyoruz. Vergi muafiyetleri sayesinde hem yerli hem de yabancı şirketlerin Türkiye'ye yatırım yapmasının önünü açıyoruz." dedi. 

Girişimciliğin, işsizlik sorununa önemli bir çözüm olanağı sunmasının yanında ekonomik büyümenin de önemli bileşeni konumunda olduğunu vurgulayan Topçu, yerli ürünlerin piyasaya sürülmesinin ülke ekonomisinin büyümesine doğrudan etki ettiğini söyledi.

Topçu, "Biz de teknoparkımızda projesi olan yetenekli girişimcilere ve şirketlere destek sağlayarak milli ekonominin büyümesine katkıda bulunuyoruz. Amacımız, milli teknolojilerin üretimini artırmak ve ülkemizin yerli sanayiyi geliştirme hedefine yardımcı olmak. 2030 yılında 1 milyon metrekare kapalı alanda 1.000'i aşkın şirkete, 300'ü aşkın girişimci grubuna ve 40 bini aşkın nitelikli Ar-Ge mühendisine ev sahipliği yapmak istiyoruz." diye konuştu. 

Teknopark İstanbul olarak her bir girişimciye ayrı ayrı değer verdiklerini ifade eden Topçu, amaçlarının  kuluçka merkezinde yeni başarı hikayelerinin yazılmasına destek olmak, dünyaya açılan, ihracat yapan küresel startup şirketleri çıkarmak olduğunu söyledi.