Teknolojiyle birlikte… Arkas Holding

Denizcilik ve Lojistik sektöründe dijital dönüşüme karar veren ve bu doğrultuda yol alan ilk kurumlardan biri olan Arkas, Türkiye dahil 23 ülkede, 66 şirketi ile uluslararası bir holding. Kurumun faaliyetlerinden bahseden Arkas Holding’in CIO’su Mert Oruz; denizcilik, lojistik, liman ve terminal işletmeciliği olmak üzere ana faaliyet alanlarını anlatarak söze başladı.

“DAĞITIK YAPIMIZI BULUT İLE TEKİLLEŞTİRDİK VE SADELEŞTİRDİK”

Oruz, bu ana faaliyet alanlarını dağıtık bir coğrafyada yürüttüklerini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Akdeniz’de, Karadeniz’de, Batı Afrika’da ve Amerika’da ofislerimiz var. Bu dağıtık coğrafyada tekilleştirmeye ve sadeleştirmeye gitmek üzere yapılacak bir çalışmanın faydasını görürüz diyerek bu yola çıktık.”

OPERASYONEL MALİYET AZALDI

Bu dönüşümle Disaster Recovery yani felaket yönetimi tarafında da daha fazla yönetilebilir ve esnek bir yapıya geçtiklerini dile getiren Oruz, bu geçişi bir fırsat olarak gördüklerinin altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Önce sistemlerimizi taşıdık, taşıdıktan sonra da artık bulut teknolojilerinin ve oradaki hizmetlerin nimetlerinden faydalanmaya başladık. İlk olarak da ‘Capex’ yani bizim yatırım maliyetlerimizi operasyonel maliyetlere dönüştürme gibi bir avantajı sağladık. Operasyon maliyetlerine getirdiğiniz zaman da artık yavaş yavaş oradaki maliyetlerin her birinin kılcal damarlarına girip bakma gibi bir avantaj ortaya çıkıyor. En büyük fayda bu oldu.”

İŞ BİRLİKLERİ ARTTI

“İkincisi bulut teknolojilerinden artık sistemlerimi oraya geçirdiğim için büyün yazılımlarımı orada yazdığım için direkt bulut teknolojilerini fişe takıp istediğim kadar kullanma avantajım oldu.” diyen Oruz, Cloud’a doğan pek çok küçük şirketin olduğunu ve çok niş iş yapmaları nedeniyle sizin oraya geçmediğiniz durumda oraya fişi takıp onu kullanmanızın imkanı bulunmadığını kaydetti. Oruz’a göre Arkas Holding, bu sayede pek çok firmayla bu sayede ilişkiler kurmaya başladı. Böylece arka planda niş olan harika hizmetlere katılıp kullanmaya başladıklarını belirten Oruz, iş birliklerinin artmaya başladığına dikkat çekti.

Verilen BT hizmetlerini ilk kez holding bünyesinde finansal bakış açısı ile yönetme gibi bir avantaja sahip olduklarını dile getiren Oruz, kullandıkları kadar ödediklerine dikkat çekti ve ekledi:

“Yani yaktığımız belli ama anlık olarak ne yaptığımız, bütçesel olarak bunun karşılığı, mali akışının ne olduğu önemli noktalar. Bütçenin neresindeyim, genel olarak ne yapıyorum, ne kadar harcıyorum, ne kadar harcayacağım, yatırım yaptığımda bunun operasyonel karşılığının ne olacağı ile ilgili artık bir derdim yok.”

23 ülkede 66 ofislerinin bulunduğunu ve bu ofislerde de 8 binin üzerinde çalışana sahip olduklarına dikkat çeken Oruz, büyük bir veriyle karşı karşıya olduklarını söyledi. 23 ülkede gemilerinin uğradıkları 100’ün üzerinde liman bulunduğunu belirten Oruz, 100’ün üzerindeki limanın bağlı olduğu 100’ün üzerinde gümrük bulunduğuna vurgu yaptı ve gümrüklerin bağlı olduğu, çalıştığı müşterilerinin olduğunu dile getirdi.
Devasa bir veri havuzunun içerisinde olduklarının altını çizen Oruz, farklı türdeki birçok veriyi düzgün bir şekilde toplamanın peşinde olduklarını söyledi ve ekledi:

“Düzgün olarak veriyi aldıktan sonra işi artık sınıflandırma aşamasına getirmeye başlıyoruz. Bunları da Microsoft’un teknolojileriyle yapıyoruz. Bilgiyi akıllandırıyoruz, topluyoruz ve ona göre bazı stratejiler belirliyoruz. Ancak bunun güvenlik tarafı da var elbette.”

VERİ GÜVENLİĞİMİZ MICROSOFT’A EMANET

Güvenliğe ayrı bir parantez açan Oruz, bu konuda içinin rahat olduğunu, Microsoft’un veri merkezlerinde kendi verilerini tuttuklarını belirtti. Güvenlikle ilgili süreçleri esnek bir şekilde işletip yönetebildiklerini vurgulayan Oruz, bunun müşteri tarafında müşterinin bilgisine verdikleri güvenin de bir karşılığı olduğunu söyledi.
Bilgi güvenliğinin çok hayati bir konu olduğunu belirten Oruz, veri güvenliğini Microsoft’a emanet ederek rekabette avantaj elde ettiklerini kaydetti.


İlandır