Güncelleme Tarihi:
Michigan Üniversitesi’nden Scott Campbell’a göre sürdürülebilirlik, mevcut bir sistemin kendi devamlılığını sağlamak için uzun vadeli yeniden üretimi anlamına geliyor. Son yıllarda iklim değişikliği ve iklim değişikliğinden kaynaklı hava değişimleri, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir endişe kaynağı haline geldi. Bu nedenle, sürdürülebilirliğin sağlanması için teknoloji en etkili çözüm yol olarak görülüyor.
Teknolojideki yaşanan gelişmeler ile daha az enerji harcayan, daha az ham madde gerektiren, daha uzun ömürlü ürünler geliştirilebiliyor. Ancak Londra'da University College profesör olan İngiliz ekonomist William Stanley Jevons’a göre bu durum, bir paradoksu da beraberinde getiriyor. Jevons’a göre tüketimde yaşanan talep artışı, sürdürülebilirliği olumsuz yönde etkiliyor. Birim ürün başına kullanılan ham madde ve enerji miktarı azalsa da ürünlere artan talep sürdürülebilirliği olumsuz etkiliyor.
Örneğin, birinci sanayi devrimiyle buharlı makinelerin üretimde kullanılması, verimliliğin artmasını sağlamış ancak kömür tüketiminde de artış yaşanmıştır. Benzer şekilde ikinci sanayi devrimiyle buhar yerine elektrik enerjisi kullanılmaya başlanmış, elektrik tüketiminde artış yaşanmıştır.
Bilgisayar ve internet çağı olan günümüzde ise transistörler nedeniyle benzer bir paradoks yaşanmaktadır. Daha verimli transistör üretmek için yapılan çalışmalar nedeniyle, silisyum kullanımı artıyor. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tabletler gibi elektronik cihazların kullanımında yaşanan artışla, 1970’li yıllardan günümüze kadar silisyum tüketiminde yüzde 345’lik bir artış yaşandı.
Buna benzer bir etki ulaşım alanında da görülmektedir. Ulaşımda yeni bir çağı başlatan otomobiller, yakıt tüketimindeki artışı da beraberinde getirdi. Aynı şekilde dizel araçların geliştirilmesi de yeni bir tüketim alanını ortaya çıkardı. Günümüzde yaygınlaşmaya başlayan elektrikli otomobiller ise elektrik enerjisinde yeni bir tüketim alanının oluşmasına neden oluyor.
Teknolojinin sürdürülebilirliği sağlayıp sağlamadığı konusunda Jevons Paradoksu’nu destekleyen ve bu düşüncenin tersini savunan birçok düşünce akımı mevcut. Tüm bu görüşleri toplam tüketim ve toplam kazanç yönüyle değerlendirmek, en doğru yaklaşımda bulunmamızı sağlayacaktır. Ancak tek bir ürün bazında bile tüketim ve kazancı hesaplamanın oldukça karmaşık bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu soruya tam anlamıyla cevap vermenin çok zor olduğunu söyleyebiliriz.
Burak Kesayak
Twitter: @BurakKesayak