"Tablet bilgisayar savaşında geç kaldık"

seozturk@hurriyet.com.tr

HP Türkiye’nin başına gelene kadar olan yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?

İlk olarak finansal denetim alanıyla iş hayatına girdim. Daha sonra Karma Bilgisayar’da, 2.5 yıl kadar SuperOnline’da, 1997 Kasım ayında da HP’ye girdim.

Yani neredeyse 14 yıldır HP’de çalışıyorum. HP’de işe başladığımda Finansal Hizmetler alanında görev aldım. HP içinde bir banka hizmeti gibi çalışan bir bölüm vardı. HP bir yandan teknolojileri pazarlarken, diğer yandan uygun müşterilerde uygun krediler oluştuğunda, projeyi finanse eden bir bölüm vardı. Bu bölümü yurtdışından Türkiye’ye getirerek işe başladım. Daha sonra HP’nin Kişisel Bilgisayar grubuna geçtim. 2001’de Compaq birleşmesiyle birlikte Kişisel Bilgisayar, Baskı Cihazları ve HP’nin kanal operasyonlarından sorumlu hale geldim. 2002’nin ortasında Kişisel Sistemler Ülke Direktörü oldum. 6 yıl bu görevi sürdürdükten sonra ise 14 ülkeyi kapsayan Ortadoğu Kişisel Sistemler Grubu Genel Müdürü olarak atandım. 2,5 yıldır ise HP Türkiye Genel Müdürü olarak görevimi sürdürüyorum.

BİLİŞİM ALANINDA DAHA FAZLA YATIRIM ŞART 

Türkiye’de bilişim ve iletişim sektörü istenen seviyede mi? Bilişim sektörünün önünde büyük engeller bulunuyor mu?

Maalesef istenen seviyede değil. Dünyanın ilk 20 ekonomisine baktığımızda bu ülkelerin Gayri Safi Milli Hasıla’larının  ortalamada yüzde 2,5’u kadar Bilgi Teknolojileri’ne yatırım yaptığını görüyoruz. Bizde ise bu oran yüzde 1’i geçmiyor. Yani bu ülkeler Türkiye’ye göre 2,5 kat daha fazla bu alana yatırım yapıyorlar. İşin ayrıntısına indiğimizde ortaya çıkan başka bir gerçek daha var. Bizim bu yüzde 1’imizin yüzde 80’ini donanım, yüzde 12’sini servis, yüzde 8’ini ise yazılım oluşturuyor. G20’deki ülkelerde ise ortalamada servisin oranı yüzde 25-30’ları buluyor. Daha da gelişmiş ülkelerde bu rakam yüzde 40’ları buluyor. Yani bu ülkeler bize göre yazılım alanında 6 kat, serviste ise 9 kat daha fazla harcıyorlar. Bizim hem pazarımız ufak, hem de yeterince olgun değil.

TÜRKİYE'DE ÜRETİLECEK YURTDIŞINA SATILACAK

HP, Çorlu fabrikasında “Made in Turkey” imzalı bilgisayarlar üretiyor. HP’nin bu girişiminin Türkiye’ye yansıması nasıl olacak?

Her ne kadar tam kapasiteye ulaşılmadıysa da adette ciddi bir artış var. Bunun bir neticesi olarak da 100 ila 150 kişi daha istihdam edilecek. Fabrikada şu an için toplamda 230 kişi çalışıyor. İstihdamı daha da artırarak bu rakamı 2000’lere getirmeyi planlıyoruz. HP’nin tedarik zincirinde Türkiye’nin payı oldukça büyük. ABD, Meksika, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Doğu Avrupa’da Çek Cumhuriyeti vardı; şimdi bu ülkelere Türkiye de eklendi. Bu hamleyi çok önemli görüyoruz; çünkü bunun istihdam ve lojistik tarafı var, ihracat hacmi var. Bu şekilde benzer yatırımlar Türkiye’ye gelebilir. Örneğin ambalaj materyali Türkiye’den temin edilmeye başlandı. Yani bunu uzun vadeli bir yolculuğun ilk adımı diye bakmak lazım. Bugüne kadar bu alanda hiçbir çok uluslu şirketin yapmadığını HP yaptı. Geliştirme merkezi, demo merkezi gibi bir sürü şey açıldı belki; ancak gerçekten kayda değer ilk yatırım budur.

Fabrika ağırlıklı olarak yurtdışına yönelik olarak mı çalışacak?

Kesinlikle… Bu fabrikada üretilen kapasitenin yüzde 90’ı Türkiye coğrafyasına yakın olan ülkelere gönderilecek. Onun dışında Batı Avrupa’nın da belli bölgelerine bu fabrikadaki ürünler gönderilebilecek.

"SEKTÖR VE HP OLARAK 2008 RAKAMLARINA DÖNDÜK"

2010 yılını nasıl geçirdiniz? 2011 yılındaki hedefleriniz nedir?

2010 yılını hem sektör hem de HP olarak büyüyerek geçirdik. Sektör ortalama yüzde 15 oranında büyürken, bu oran HP’de yüzde 40’ı buldu. Yani sektörün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Bu rakamlar hem sektör hem bizim için 2008 rakamlarına geri dönmeye başladığımızı gösterdi. Diğer bir deyişle, bir yandan büyüme yılı oldu, diğer yandan da 2008 rakamlarına geri dönüldü. Eğer 2011’de beklediğimiz büyüme oranlarını gerçekleştirebilirsek, hem sektör hem de HP olarak 2008’in üzerine koymuş, daha ileriye gitmiş olacağız.

3 KOLDAN KULLANICIYA ULAŞIYORUZ

HP, hangi alanlarda Türkiye’de varlık gösteriyor?

HP, hem dünyada hem Türkiye’de üç tane ana iş grubu etrafında örgütleniyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:  Kişisel Sistemler Grubu (masaüstü ve taşınabilir

bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tablet bilgisayarlar), Baskı Cihazları ve Baskı Hizmetleri (Yani bir bilginin kağıda dökülmesini veya kağıttan dijital ortama geçilmesini sağlayan hizmet) ve HP’nin son 10 yılına damgasını vuran Kurumsal grubumuz (kurumsal donanım, kurumsal yazılım ve kurumsal hizmetler). Kurumsal grubumuzla birlikte son 10 yıl içinde, birçoğu yazılım alanında olmak üzere, 35’e yakın şirketi satın aldık. Dünyanın en büyük hizmet şirketi EDS satın alındı. Dolayısıyla HP uçtan uca Kurumsal Bilgi Teknolojileri Çözümü portföyü inşa etti. Şu anda tüm dünyaya baktığımızda bir rakibimizle beraber kurumsal alanda en geniş çözüm portföyü sunabilen, en çok çalışanı olan, en kompleks hizmet projelerinin altına imza atabilen firmalardan biri oldu. Yani HP’nin içinde 3 ayrı şirket var diye de düşünebiliriz: Biri Kişisel Bilgisayar şirketi, diğeri Baskı Cihazları/Baskı Hizmetleri, son olarak da Kurumsal Teknoloji Çözümleri şirketi.

"SERVİS PROBLEMİNİ BUGÜN İÇİN AŞTIĞIMIZA İNANIYORUM"

Ürünlerini servise gönderenlerin haftalarca ürünlerini geri alamadıklarını iddia edenler var. Servis desteğinizde bu tip sıkıntılar var mı?

2003-2007 zaman aralığı,  tüketici işinde çok ciddi büyüdüğümüz bir dönem oldu. Bu dönemki büyümeyi yönetmekte bir miktar zorlandık. Bakım hizmetlerinde 2007 yılından bir yıl öncesine kadar istediğimiz seviyeyi tutturamadık. Ama bu sorunun üzerine ciddi bir aksiyon planı geliştirdik. Servis merkezimizi değiştirdik, yurtdışından uluslar arası alanda deneyimli bir şirketi Türkiye’ye getirdik. Bu tip şikayetler bana da geliyordu o dönemlerde; ancak bugün için HP olarak çok daha iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim.

"BULUT BİLİŞİM'İN ANA SAĞLAYICISI OLMAK İSTİYORUZ"

Şirketler Bulut Teknolojisi’ne gün geçtikçe daha fazla yatırım yapıyor. HP, bu teknolojinin neresinde?

Yeni CEO’muzun stratejisi tamamen şunun üzerine kurulu: Kesintisiz, güvenli ve seni tanıyan akıllı bir teknoloji… Bunun içinde Bulut (Cloud) denilen bilgi kümesi var. Bugün Amazon’un yaptığı gibi kendi donanım yatırımını yapmadan, internet üzerindeki bir servis sağlayıcıdan donanım kapasitesini kullandıkça “öde” metoduyla alabilirsin. Bu işin halka açık tarafıydı. Bu mantalite, şirketin içerisindeki “intranet” yani sadece iş yerindekilerin ulaşabildiği bir ağ kapsamında da uygulanabilir. Buna “Dahili Bulut Bilişim” de diyebiliriz. Biz bu noktada uygulama ekosisteminin yaratılmasında, bunun güvenliğinin sağlanmasında firmalarla beraber çalışan, dolayısıyla Bulut Bilişim’in ana sağlayıcısı olmak istiyoruz.

"TABLET BİLGİSAYAR İÇİN BİRAZ GEÇ KALDIK"

iPad ile birlikte tablet bilgisayarlar ikinci baharını yaşamaya başladı. HP, tablet bilgisayar savaşında ne durumda?

Tablet bilgisayarımızın satışı bir ay içinde ABD’de başlayacak; Türkiye’ye gelmesi ise bir yılı bulacak. Aslında biz bu işte biraz geç kalmış durumdayız. Apple ve Android cihazlarıyla Google çok yol almış durumda.

HP tablet bilgisayar çıkarmak için neden bu kadar bekledi?

Palm’ı daha erken satın alabilirdik. Bilgisayar pazarında iyi gidiyorduk ve biz de dahil birçok şirket tablet bilgisayarlar pazarının bu denli hızlı büyüyeceğini tahmin etmemişti. Ancak HP, Palm’ı almakla işletim sistemi ve donanımı bir arada sunan, Apple’dan sonra ikinci firma olacak. Yılda yüz milyon adet kutu sevk eden bir markadan bahsediyoruz. Bunların hepsinin içine WebOS konacak. WebOS sadece bir akıllı telefon işletim sistemi değil, Bulut Bilişim işletim sistemi. Dolayısıyla WebOS, Bulut’a bağlı internete, intranete bağlı tüm cihazların haberleşmesini ve birbirleriyle kendi içeriklerini paylaşmasını olanaklı kılan bir işletim sistemi olacak. Bu alanda üçüncü bir firma başarılı olacaksa, bunun biz olacağımızı düşünüyoruz.

Tablet bilgisayarınız için Windows 7 veya Android işletim sistemlerini hiç düşünmediniz mi?

Windows 7 ile zaten bir işbirliğimiz vardı. Ancak özellikle mobil cihazlar üzerinde WebOS, tabletimizin ana işletim sistemi olacak. Microsoft’la işbirliğimiz devam ediyor. Microsoft’un değişik uygulamalarıyla WebOS arasında da çeşitli sinerjiler kurulacak.

TABLET MASAÜSTÜ BİLGİSAYARLARI ÖLDÜRMEYECEK

Yakın gelecekte masaüstü bilgisayarların veya laptop’ların yerini tablet bilgisayarlara bırakacağına inanıyor musunuz? Tablet bilgisayarlar ciddi bir alternatif olabilir mi?

Notebook ve netbook’larda bir dönem çok hızlı büyüyorlardı; ama masaüstü bilgisayarlar hala ölmedi. Çok güçlü bilgisayarların gerektiği ortamlarda yoğun olarak masaüstü bilgisayarlar tercih ediliyor. Banka şubelerinde güvenlik nedeniyle hala masaüstü bilgisayarlar kullanılıyor. Dolayısıyla notebook ve netbook’lar belli amaçlarla kullanılmaya devam edecek. Ama tabletin ve akıllı telefonların diğerlerine göre daha hızlı büyümesi sürecek. Bundan 10 yıl önce notebook’lar PC pazarının yüzde 3-4’üydü; bugün ise yüzde 65’i. Tablet bilgisayar için de aynı şeyin yaşanacağını düşünüyorum.

RAKAMLARLA HP (DÜNYA)

2010 geliri: 126 milyar $ (yüzde 8 artış)
Fortune 500 sıralamasında 10. (ABD)
Fortune 500 sıralamasında 26. (Global)
170 ülkede faaliyet
320 binden fazla çalışan
145 bin satış ortağı
210 bin hizmet ortağı
88 bin perakende satış noktası
Yılda 3,5 milyar dolar yatırım
Günde 11 yeni patent

RAKAMLARLA HP (TÜRKİYE)

Capital dergisine göre IT sektörünün 2. firması
440+ çalışan
3 ana dağıtıcı, 5000 iş ortağı ve 100’e yakın yetkili iş ortağı
19 ana kategoride ürün ve hizmetler

HP PAZAR PAYLARI

x86 standart sunucu pazarı: % 50 pazar payı ile 1. sırada*
İş kritik sunucu pazarı: % 34 pazar payı ile 2. sırada*
Disk depolama sistemleri pazarı: % 23 pazar payı ile 2. sırada*
İş Teknolojisi optimizasyonu pazarı: % 34 pazar payı ile 1. sırada*
Toplam lazer ve püskürtmeli yazıcı pazarı: % 46 pazar payı ile 1. sırada
Toplam bilgisayar pazarı: % 15 pazar payı ile 1. sırada

*2010 3. çeyrek rakamları

seozturk@hurriyet.com.tr