Güncelleme Tarihi:
Küresel salgın döneminde hastalığın teşhisi, tedavisi ve aşısının geliştirilmesi çalışmalarında faydalanılan yapay zekâ, sürücüsüz araçlarda da karşımıza çıkıyor. Bu süreçte toplu taşıma kullanımı konusunda insanların endişe yaşaması, sürücüsüz taksilere ve dolayısıyla otonom araçlara da ilgiyi arttırdı.
Dünyada sürücüsüz ulaşım hizmeti sunan pek çok girişim bulunuyor. Bunlardan biri olan Çin merkezli WeRide, Huangpu ve Guangzhou arasında144 kilometrekarelik bir alanda her gün sabah 8 ila 22 arası sürücüsüz taksi hizmeti sunuyor. Şirket, önümüzdeki yıllarda sürücüsüz taksi hizmetinin daha da yaygınlaşacağını belirtiyor. Avrupa merkezli otonom araç girişimi AImotive de kısa süre önce aldığı 20 milyon ABD Doları yatırım ile sektöre ilginin giderek arttığını gösteriyor. Otonom araç sektöründeki büyük oyunculardan biri olan Didi’nin de bu yıl 500 milyon ADB Doları yatırım aldığı biliniyor. Son birkaç yılda sektöre yapılan yatırım giderek artarken küresel otonom araç pazarının 2027 yılına kadar 65 milyar ABD Doları değerinde olacağı öngörülüyor.
İstanbul’da otonom taksi olur mu?
Günümüzde otonom taksiler, karmaşık olmayan, adeta elektronik çitlerle çevrili, kısıtlı alanlarda hizmet veriyor. Bu sistemi İstanbul gibi bir metropole taşımak zor olabilir. Şehrin karmaşık ve engebeli alanları, dar sokakları otonom araçların işini biraz zorlaştırıyor. Ayrıca bu araçlar için kesintisiz ve hızlı bir iletişim sistemi olması gerekiyor. 5G gibi hızlı bir sistem devreye girmeden böyle bir teknolojinin uygulamaya alınabilmesi pek mümkün görünmüyor.
Er ya da geç taksi şoförlerinin hatta ulaşım alanında çalışan pek çok kişinin işini elinden alacak olan sistemin henüz bebeklik aşamasında olduğu söylenebilir. Bugün olmasa da gelecekte karşılaşacağımız bazı durumlar düşünülerek şehrin teknolojik altyapısının ve yollarının uygun bir şekilde düzenlenmesinde hatta doğacak istihdam problemlerinin dahi şimdiden hesaplanmasında fayda var. İstanbul’da 17 bin 395 civarı taksi olduğu düşünülürse bunların sürücüsüz olması belki direkt araç sahiplerini değil ama bu sektörden geçimini sağlayan şoförleri etkileyecektir. Sistemin dünya çapında yaygınlaşması için daha zaman olsa da muhtemelen 20 yıl sonra sürücüsüz taksiler, otobüsler yaygın olarak kullanılabilecek.