Güncelleme Tarihi:
Bununla birlikte medyanın bu konuyu ele alışında da önemli bir artış görülüyor. 2018 yılında moda dergilerinde de sürdürülebilir moda teriminden bir önceki yıla kıyasla yüzde 83 oranında daha fazla bahsedildi.
Tüketicilerin sosyal medyadaki davranışlarıyla pozitif bir sosyal etkinin ortaya çıktığını dile getiren GLAMI Türkiye İletişim Müdürü Melike Huska, “Artık internet üzerindeki alışveriş kararlarından önce birçok karşılaştırma yapan, tüm çevresiyle sosyal medya üzerinden konuşan bir kitle var. Özellikle Y ve Z jenerasyonunda markaların etik üretim ve tedarik süreci gözden geçiriliyor, markaların çevreye verdikleri önem satın alma kararında etkili oluyor” dedi. Nielsen’in verilerine göre, Y jenerasyonunun yüzde 75’i alışveriş alışkanlıklarında çevreyi göz önünde bulunduruyor ve sürdürülebilir ürünlere daha fazla ödeme eğilimi gösteriyor. Bu sebeple Stella McCartney, Patagonia ve Vaude gibi sürdürülebilir markaların yanı sıra H&M, Zara ve Nike gibi markalar da sürdürülebilir ürünlerini hızla artırıyor” dedi.
Moda endüstrisi iklim değişikliğinin yüzde 8’inden sorumlu
Birçoğu sürdürülebilir olmayan malzemelerden her yıl 100 milyar parçadan fazla giyim, ayakkabı ve aksesuar ürünleri üretilirken, moda endüstrisi tüm dünyadaki iklim değişikliğinin yüzde 8’inden sorumlu olarak gösteriliyor. Şu anda tekstil üretimi kaynaklı sera gazı salınımı tüm uluslararası uçuşların toplamından salınan gazdan daha fazla. Oysa tencel gibi çok daha az suya ihtiyaç duyan kumaş türlerine yatırım yapmak ve tüketimi o yöne kaydırmak önemli bir adım olabilir.