Güncelleme Tarihi:
Eraslan, yaptığı yazılı açıklamada, linç kültürünün teknolojinin gelişmesi ve sosyal ağların hayata girmesiyle sosyal medyaya taşındığını belirterek, sosyal medya platformlarındaki özgürlük ve ulaşılabilirlik hissinin kimi zaman kötü sonuçlar doğurduğunu vurguladı.
Özellikle genç nesil kullanıcılar arasında anlık duygu değişimlerinin sıklıkla gözlemlendiği bu platformlarda bazı kullanıcıların, herkesle ilgili yorum yapma hakkını kendilerinde bularak zaman zaman olumsuz davranışlar sergilediğine değinen Eraslan, şöyle devam etti:
"Günümüzde sosyal ilişkilerde artış gösteren şiddet ve saldırganlık olgusu da dijitalleşme çağından payını alarak dijital platformlara taşındı. Bir kişiye veya kuruma yönelik belirli amaçlar güdülerek yapılan sistematik veya bireysel hakaret, saldırı, tehdit, nefret suçu gibi zarar verici davranışların tamamı olarak tanımlanan sosyal medya saldırganlığı, bireylere psikolojik ve sosyolojik açıdan önemli zararlar veriyor. Sosyal medya araçlarıyla gerçekleştirilen sanal iletişim de bu yeni dijital sosyal ortama saldırganlık dürtüsünü getirdi. Saldırgan davranışların sosyal medya ortamında çok yüksek seviyelerinde korkusuzca sergilendiği görülüyor."
"Sosyal medya saldırganlığının suç olduğu unutulmamalıdır"
Prof. Dr. Eraslan, sosyal ağlardan psikolojik saldırganlık davranışlarının üst boyutlarda sergilendiğinin görülebildiğine dikkati çekti.
"Günümüzde sosyal medyanın kontrolsüz yapısıyla her yaştan birey, farklı platformlarda sosyal medya saldırganlığına maruz kalabilmektedir." ifadesini kullanan Eraslan, şunları kaydetti:
"Sosyal medya saldırganlığının önüne geçebilmek için olayların tespit edilmesi gerekiyor. Bu noktada ilgili platforma veya yetkili birimlere bildirim çok önemli. Sosyal medya saldırganlığının suç olduğu unutulmamalıdır. Herhangi bir platformda sosyal medya saldırganlığına maruz kalan bireylerin ilgili açıklama ve dosyalarıyla siber@egm.gov.tr ve www.onlineislemler.egm.gov.tr adreslerine on-line olarak başvurarak yasal süreç başlatması gerekiyor."