Güncelleme Tarihi:
Yaşlıların aile içindeki ve sosyal hayattaki önemine ilişkin açıklama yapan uzmanlar, özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde yaşlıları üzmemek gerektiğini vurguladı. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, yaşlılarla temasa geçmenin en iyi yolunun onları aramak veya düzenli ziyaretler gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Dilbaz, sosyal medyada ya da günlük yaşamda olsun yaşlıların kendilerini daha çaresiz hissedebileceği ve kolay incinebileceğini belirterek, "Daha fazla ölüm korkusu yaşayabildikleri unutulmamalıdır. Bu hırçın ve kızgınlıkları da bu korkuyla ilintili olabilir. Yalnızken ölümün daha kolay gelebileceği endişesi de yalnız kalmak istememeleri altında yatan önemli nedendir. Dolayısıyla yaşlıları incitmemeli üzmemeliyiz." diye konuştu.
Yaşlılarda koronavirüs salgını sürecinde müdahaleler ve önündeki engellere ilişkin Dilbaz, şunları söyledi:
"İzolasyon altındaki, bilişsel yetersizliği bulunan veya bunamadan mustarip yaşlı yetişkinler salgın esnasında ya da karantinadayken daha gergin, öfkeli, tedirgin, içine kapalı, şüpheci olabilir. Bu süreçte yaşlılara aileler ve sosyal destek sağlayabilecek kişiler aracılığıyla duygusal destek sağlanmalıdır. Bilişsel yetersizliği bulunan veya bulunmayan yaşlılara anlayabileceği dille olan biteni anlatın."
Dilbaz, yaşlı bireylerin koronavirüse karşı daha savunmasız olduğunu dile getirerek, bağışıklık sistemleri daha zayıf ve yaşlı nüfusta Kovid-19 kaynaklı mortalite oranlarının daha yüksek olduğunu kaydetti.
Orta ve ileri seviyede bunamadan mustarip kişilerin tıbbi ve günlük ihtiyaçlarının karantina süresince karşılanması gerektiğini belirten Dilbaz, "Yaşlı bireylerin tıbbi ihtiyaçları, gerekli ilaçlara erişimi de salgın esnasında karşılanmalıdır." dedi.
Dilbaz, yaşlılara maske ve dezenfektan gibi önleyici malzemelerin, mal ve hizmetlerin dağıtımı, market alışverişi ve acil durumda erişilecek imkanlarının günlük yaşamdaki anksiyeteyi azaltabileceğini bildirdi.
Dilbaz, şunları kaydetti:
"Yaşlıların evde kalmalarının önemi farklı örneklerle anlatılarak kaygı ve endişeleri azaltılmalıdır. Devlet, kendilerini önemsediği ve korumak için her koşulda yanlarında olduğuna dair bir güvencedir. Evde kalan yaşlılarımızla telefonlaşma, mesajlaşma veya radyo yoluyla sosyal temasın devam ettirilmesi önemlidir. Toplumla, özellikle sosyal medya kullanmayanlarla, gelişmelere ilişkin temel bilgilerin paylaşılması ve ailelerinden ya da bakım verenlerinden ayrı kalanlara bakım-destek sunulması çok önemlidir."
Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da koronavirüs salgını nedeniyle yaşlıların sokağa çıkmamasını sağlamak gerektiğini belirtti.
Yılmaz, ancak belli nedenlerden dolayı sokağa çıkan yaşlılarla ilgili insanların birtakım videolar çekerek, onları alay konusu haline getirmelerinin, yaşlıları incitecek şekilde kullanmalarının hoş olmadığını vurguladı.
Yaşlıların çok daha değerli ve saygıya layık olduğuna işaret eden Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yüce dinimizde Efendimiz Hazretleri buyuruyor ki, 'Büyüğümüze saygı göstermeyen, küçüğümüze merhamet göstermeyen bizden değildir.' Bize yakışan yaşlılara saygı, küçüklere şefkat ve merhamet göstermektir. Dolayısıyla yaşlıları incitecek, alay konusu yapacak video kayıtları ve tavırlar hiç doğru olmamıştır."
Manevi olarak yaşlıları incitecek her şeyin Allah'ın asla hoşuna gitmeyecek hareketlerden olduğuna vurgu yapan Yılmaz, "Çünkü Cenabı Hak, yaşlıları, anne-baba seviyesindeki yaşları kemale ermiş insanları Kur'an-ı Kerim'de anlatırken onlara 'Üf' bile denilmemesini bize öğretiyor. Hal böyle olunca onun ya da başkasının babası, diğerinin dedesi olan bir yaşlımızı bu şekilde hafife alacak, küçük düşürecek şeylerden kaçınmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, "Efendimizin yaptığı gibi 'Veba bulunan yerdeyseniz dışarı çıkmayın veya bir yerde veba bulunduğunu haber almışsanız oraya girmeyin.' tavsiyesine uyarak, koronavirüs bulunan şartlarda uygulanan dışarı çıkma sınırlandırmasına dikkat etmeliyiz." diye konuştu.
Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Said Ercan ise Türkiye'de koronavirüs vakasının görülmesinin ardından yaşlıların odak noktasında olduğunu söyledi.
Sosyal medyada bazen iyi niyetle bazen de yeni takipçi edinebilmek ve daha çok izlenmek için yaşlıların kullanılmaya başlandığına işaret eden Ercan, "Yaşlı, bir evin demirbaşı, her şeyidir. Koronavirüsün onları hedef haline getirmesi sosyal medyada trend oldu ve herkes yaşlılarla ilgili içerik üretmeye başladı. Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde, kendisini görevli gibi gösterip yaşlıları azarlayanlar, onları 'evde kal' diye fırçalayanlar... Bunlar, yaşlılarımızı rencide eden davranışlardır." ifadelerini kullandı.
Ercan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Gençler artık hayatı yaşlılardan yani gerçek zeka ve deneyimden değil de yapay zeka ve internetten öğreniyor. Koronavirüsle birlikte bu tür alaycı videoların yayılması, yaşlıların hayatı öğretmedeki rolünü bitirebiliyor. Yaşlılarımızı üzmeyelim, incitmeyelim. Onları arayalım ve ilgisiz bırakmayalım. Sosyal medyada bu tür videolara da tepkimizi gösterelim."
İçişleri Bakanlığı, 65 yaş ve üstü olanlar ile kronik rahatsızlığı bulunanların ikametlerinden dışarı çıkmalarının, park, bahçe gibi açık alanlarda dolaşmalarının sınırlandırıldığını bildirmişti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da İçişleri Bakanlığının 65 yaş ve üstü, ayrıca kronik rahatsızlığı olanlara sokağa çıkma sınırlandırması getirmesine ilişkin genelgesine uyulmasını isteyerek, "Bugünlerde çınarlar kolay devriliyor. Dışarı çıkmayın. Koronavirüs salgınında ölüm riski, yaş yükseldikçe çok artıyor. Lütfen evde kalın. İçişleri Bakanlığımızın 65 yaş ve üstü ayrıca kronik rahatsızlığı olanlara getirdiği sokağa çıkma sınırlandırmasına uyun." çağrısında bulunmuştu.