Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz günlerde şirketin müşterilerinin görüşmelerine devlet yetkililerinin yüksek erişim sağlayabilmesi için kendi altyapısında bir değişikliğe gittiği yönünde haberler çıkmıştı. Ancak Skype’a ait blogta Mark Gillett tarafından yayınlanan bir yazıda, söz konusu değişikliklerin ‘kullanıcı deneyimi ve güvenliği için’ yapıldığını belirtti. Gillett kullanıcı bilgilerinin hükümetle sadece ‘gerekli’ durumlarda paylaşılacağı belirtildi.
Microsoft’un amaçları hakkında yaşanan endişeler ilk olarak geçtiğimiz yıllarda iki kullanıcı arasında yapılan sesli görüşmelere ait bilgilerin sessizce kopyalanabilmesi için çıkarılan bir patentten kaynaklanıyor. Alınan bu patentin ardından Microsoft’un 8,5 milyar dolara Skype’ı satın alması endişeleri daha da artırmıştı.
Geçtiğimiz Mayıs ayında da güvenlik araştırmacısı Kostya kortchinsky kendi blogunda, şirketin kullanıcıları birbirine bağlama politikalarında değişikliğe gittiğini açıklamıştı.
Microsoft’a satılmadan önce şirketin ana değerlerinden biri hükümet izlemesine karşı direnişti. Verileri merkezi sunucular aracılığıyla iletmek yerine bilgisayarları direkt olarak bağlayan Skype, bu yöntemle polisin dinleme için araya girmesini zorlaştırıyordu. Ancak Microsoft’un satın almasıyla birlikte daha güçlü bir sistem kurmak adına merkezileştirilmiş sunucular kullanılmaya başlandı. Yaşanan bu değişiklik Skype’ın gizlilik politikasını zayıflattı.
Skype’ın gelişim ve organizasyon yetkilisi Mark Gillett tarafından yayımlanan blog yazısında ise tüm bu yaşananlara rağmen yapılan değişikliklerin sesli ve görüntülü görüşmelerin izlendiği ve kaydedildiği yönündeki iddiaların yanlış olduğu belirtildi. Gillett açıklamasında, “Skype’dan Skype’a yapılan aramalar bizim veri merkezimize gelmiyor ve süpernodlar Skype kullanıcıları arasındaki medya geçişin etkilemiyor” dedi.
Skype’ın gizlilik kurallarına göre bir anlık ileti eğer hukuken aksi bir durumu gerektirmiyorsa maksimum 30 gün muhafaza edilebiliyor.