Güncelleme Tarihi:
Telkolar ve sınır bilişim: Fırsat mı, tehdit mi, dikkat dağıtıcı mı? adlı rapor, sınır bilişimdeki büyümenin operatörler için yeni gelir fırsatları yarattığını gösteriyor. Omdia (eski adıyla Ovum), mobil ve kablo operatörlerinin, var olan baz istasyonu ağını sınır veri merkezleri gibi noktalarla merkez ofisleri birleştirerek, maliyetleri büyük ölçüde düşüren sınır bilişim hizmetlerinin geliştirilmesi için bir platform yaratabileceklerini belirtiyor.
Vertiv Strateji ve Gelişmeden Sorumlu Üst Düzey Yöneticisi Gary Niederpruem, “Sınır bilişimdeki büyüme, telekom operatörlerinin 5G, IoT ve diğer inovatif teknolojileri baz alan yeni hizmetler geliştirmeleri için fırsatlar oluşturuyor. Operatörlerin, sınır bilişim yolculuklarında onları destekleyecek uluslararası erişime olduğu kadar, çeşitli çözüm ve hizmetlere de ihtiyaçları var” şeklinde konuştu.
Omdia raporu, sınır bilişimin yeni rekabet alanları açacağını da ortaya koyuyor. Çalışmaya katılanların yüzde 36’sı ağ operatörlerinin sınır bilişim ile gelir yaratan yeni hizmetler yaratmada en önemli kurumlar olduğu görüşünde. Uygulama geliştiriciler (%30) ve açık bulut sağlayıcılar (%25) da sınır bilişim alanında önemli oyuncular olarak görülüyor.
Omdia Kıdemli Telekom Analisti Julian Bright, “İletişim servis sağlayıcıları (CSPler), yeni sınır bilişim pazarında açık bir fırsat gördüklerine inanıyorlar, ancak açık bulut sağlayıcıları ve OTT içerik oyuncuları gibi potansiyel oyuncular da sınır bilişim kullanmayı cazip buluyorlar. Bu servis sağlayıcıların sınır bilişim pazarında yakalamak istedikleri payın büyüklüğü çeşitli faktörlere göre değişecek. Bu faktörler içerisinde var olan ağlarının sınır bilişim paradigmalarını destekleyecek şekilde nasıl değişebileceği ve sıradan bağlantı sağlayıcılar olmaktan ne kadar uzak olacakları da yer alıyor” dedi.
Omdia raporu, 2018’de 1,2 milyar dolar büyüklükteki prefabrik modüler veri merkezi (PFM) pazarının 2023’te 4,3 milyar dolara büyüyeceği öngörüsünden hareketle, telekom operatörlerinin geleceğin sınır bilişim altyapılarına geçişinde PFM’lerin oynayacağı rolün önemini de özellikle vurguluyor. Rapor, öngörülen bu büyümeye telekom operatörlerinin öncülük edeceği gibi, bulut hizmet sağlayıcılarının da toplam büyümeye katkı sağlayacağının altını çiziyor.
Hızlı kurulumun yanında, enerji verimliliği de ağ operatörleri için önemli endişelerin başında geliyor. Vertiv’in 2019’da yayımladığı 2020: Aynı Umutlar, Artan Korkular başlıklı araştırmasında, teknoloji araştırma şirketi 451 Research, sınır bilişim ve 5G bağlantılarıyla ilgili enerji maliyetlerinin operatörler için ciddi bir endişe olduğunu ortaya çıkartmıştı.
451 Research Başkan Yardımcısı Brian Partridge ise konuyu, “Enerji tüketimi, 5G ağ sahipleri için ağ OPEX’inin %20-40’ını kapsaması sebebiyle önemli bir kaygı kaynağı. Vertiv’in analizi 2026 yılında 5G’nin toplam ağ enerji tüketimini %150-170 arasında artıracağını tahmin ediyor. Endüstrinin veri merkezi özelindeki önlemlere ve özellikle MIMO antenleri gibi yüksek enerji gerektiren teknolojiler sebebiyle enerji verimli 5G çözümlerine ihtiyacı önemli seviyede” ifadeleriyle değerlendirdi.