TÜBİTAK desteğiyle Silikon Vadisi'ne giden 10 teknogirişimciyi kabul eden Ergün, Türkiye'deki teknoloji alanındaki girişimciliği teşvik etmek ve desteklemek amacıyla 2009 yılında başlatılan teknogirişim sermayesi desteği programının büyük ilgi gördüğünü belirtti.
Her yıl 100 kişiyle başlatılan bu programı 500 kişiye çıkarttıklarını anlatan Ergün, “Bu arkadaşlar arasından bazılarını da her yıl ABD Silikon Vadisi'ne göndererek tecrübelerinin daha da artmasını, uluslararası alana açılacak boyutta işler yapmalarının önününü açmak istedik. Bugün ilk gidip gelen arkadaşlarımızdan bir grup oluştu ve o grupla beraberiz” diye konuştu.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasında en etkili yollardan birinin girişimcilik olduğuna dikkati çeken Ergün, bu nedenle girişimciliğin ve yenilikçiliğin çok önemsenmesi gerektiğini söyledi.
Sanayinin rekabet gücünü buralarda gördüklerini dile getiren Ergün, “Yoksa ucuz iş gücü, hammadde, enerji ile bizim rekabet etmemiz mümkün değil. Biz, yenilikçilikle, Ar-Ge ile tasarımla markalaşmayla rekabet avantajı elde edebiliriz. O nedenle de girişimcilere çok önem veriyoruz. Bugün ürettiklerimizden daha kalitesini daha katma değerlisini üretmeye odaklanmalıyız ki 500 milyar dolarlık ihracat hedefini, 2 trilyon dolarlık üretim hedefini yakalayalım. Bunu sadece miktarla yakalamak mümkün değil, ancak değerli ürünler üretmekle yakalamak mümkün. Bunun için teknogirişimler son derece önemli” dedi.
Girişimcilik havuzunun genişlemesi ve girişimcilerin her açıdan desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Ergün, birkaç gün önce de Eskişehir'de kadın girişimcilerle beraber olduklarını anlattı.
Girişimcilik eğitiminin ortaokul düzeyine kadar yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Ergün, “Çünkü Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusu var. Bu nüfusun içinden çok daha fazla girişimci ve yenilikçi insanlar çıkması lazım” diye konuştu.
2009 yılından bu güne kadar 740 kişinin teknogirişim sermayesi desteğinden yararlandığını ifade eden Ergün, “100 kişiyle başladığımız bu yolculuğu önce 300'e çıkarttık. Şimdi de 500'e çıkarttık hedefimizi. TÜBİTAK ile benzer bir programı daha detaylı ele alarak kademeli bir destek programı oluşturduk. 100 bin liralık teknogirişim sermayesi desteğinden sonra ikinci faza geçen arkadaşlarımız 550 bin liralık ilave destekle buluşuyorlar” dedi.
“Bu yıl 407 kişi destekten yararlandı”Bu yıl 1.539 yeni projenin geldiğini bildiren Ergün, bunlardan 307'sinin desteklenmeye değer bulunduğunu, TÜBİTAK'ın desteğinden de 100 kişinin yararlandığını söyledi.
Bu kişiler arasından ulusal ve uluslararası düzeyde girişimcilerin çıkacağını anlatan Ergün, önemli olanın bu iklimin oluşturulması olduğu bildirdi.
Steve Jobs, Bill Gates gibi kişilerin çıkmasının sadece kişilerden kaynaklanmadığını ifade eden Ergün, şunları kaydetti: “Yani kişiler çok zeki olduğu için değil, ortam.... O ortamın daha önce oluşturulmuş olması onlara, o çocuklara bu fırsatı sunuyor. Biz de bu ortamları daha önce oluştursaydık bizden de daha fazla insan çıkardı. Şimdi geç de kalmış olsak, bugün bunları hızlandırmamız bizim için önemli. İyi bir şey yapıyorsanız vakit asla geç değildir. Yaptığımız şey iyi bir şey onun için vaktin geç olduğun düşünmüyoruz. Bu yaptığımız şeyler gelecekte ülkemizin önünde çok önemli açılımlar meydana getirecek. Bizim onlara verdiğimiz maddi destekten çok daha önemli şeyler var. Bakanlığımızın bilgisini, tecrübesini arkadaşlarımıza aktarmak, kendilerine yol arkadaşlığı etmek, süreç içindeki karşılaştıkları zorlukları gidermede yardımcı olmak paradan daha önemli.”
“Her yıl 10 arkadaşımızı göndermeye devam edeceğiz”Silikon Vadisi'ne her yıl 10 kişiyi göndermeye devam edeceklerini ifade eden Ergün, fırsatlara onları buluşturacaklarını bildirdi.
Gazetelerde ve televizyonlarda en önemli haberlerin kazalar olduğunu anlatan Ergün, girişimci, yenilikçi ve inovasyonların daha fazla ön plana çıkması gerektiğini, daha fazla insanın heyecan duyması gerektiğini, toplumu heyecanlandıran adımlar atılması gerektiğini dile getirdi.
“Marifet iltifata tabidir” diyen Ergün, herkesin takdir edilmek istediğini, bunun paradan daha önemli olduğunu söyledi.
Ergün, “Bu güzel işleri yapan arkadaşlara daha çok iltifat etmeliyiz. Fazlasıyla hak ediyorlar” dedi.
ProjelerDaha sonra projelerini Silikon Vadisi'ne giden girişimciler projelerini tanıttı.
İlk olarak projesini tanıtan Salih Kükrek, projesinin iş makinesi simülatörü olduğunu belirterek, “Aslında robotik ve simülasyon alanında çalışan bir firmayız. Amerika'ya gittiğimizde simülatör kısmının daha öne çıkacağını gördük ve ona göre faaliyet gösterdik” dedi.
Amerikan ordusuna çeşitli teknoloji tedariği yapan bazı firmalarla anlaşma imzaladıklarını ifade eden Kükrek, iş makinesi simülatörlerinin hem Türkiye'ye hem dünyaya yönelik bir proje olduğunu, iş makineleri operatörlerini yetiştirmekte kullanıldığını bildirdi. 2023 hedefleri kapsamında yapılacak yatırımlar için ihtiyaç duyulan yıllık 10 bin iş makinesi için operatör eğitecek teknoloji geliştirdiklerini belirten Kükrek, “Bu teknoloji şu anda Türkiye'nin hizmetine sunulabilecek durumdayız” dedi.
Simülasyon Ortak Yatırım Aracı Projesini geliştiren Hacer Yalım Keleş, teknik derinliği olan bir yazılım altyapısı geliştirdiklerini söyledi.
“Bizim yaptığımız kütüphaneyle inci avcılarına dalış tüpü veriyoruz” diyen Keleş, dünya çapında yenilikçi bir ürün ortaya çıkarttıklarını kaydetti.
Her şeyi Gören Göz Projesini geliştiren Kubilay Kaan Aydın, teknogirişim sermaye desteğiyle kurulduktan sonra Amerika'da kardeş şirket kurduklarını ifade ederek, Bursa'da satış pazarlama ve üretim üzerine ikinci şirketi açacaklarını anlattı.
Şu anda en önem verdikleri sektörün otomotiv sektörü olduğunu ifade eden Aydın, trafiğin büyük bir sorun olduğunu, geliştirdikleri projeyle bu sorunu çözmeye çalıştıklarını kaydetti.
Maç ve antrenman analizleriSanal Koçluk Sistemi Proje yürütücüsü Serdar Alemdar, top peşinde koştuklarını belirterek, “Şu anda dünya çapında gerçek zamanlı olarak antrenörler ve sporseverlerin ilgi duydukları maç ve antrenman analizlerini gerçek zamanlı olarak sunan bir platform geliştirdik” dedi.
Sporun, çalışanlarının performansının ölçülmediği en büyük endüstri olduğunu ifade eden Alemdar, “Çok fazla data var aslında ama ölçülmüyor. İçgüdüsel yönetim mantığı var. Dünya çapında genel görülen bir sorun ve biz bu sorunu adreslemek adına, sporcuların performanslarını rakamlara dökmek için platform geliştirdik. Şu anda futbol üzerine çalışıyoruz. Milli takımlarımız, lig kulüplerimiz kullanmaya başladılar. Geçen hafta ABD;de üç futbol takımı ile de görüşmelerimizi başlattık” diye konuştu.
Silikon Vadisi'nde 22 yatırımcıyla görüştüklerini dile getiren Alemdar, 3'ünden teklif aldıklarını söyledi.
Alemdar, “Projelerimizi Amerika'ya taşıyıp, Amerika'dan dünyaya açılmayı ve bir dünya kupasında, bir olimpiyatta bizim sistemimizle verilerin üretildiği bir noktaya gelmeyi hedefliyoruz” dedi.
Veli Burak Çelen, insansız hava araçlarıyla orman yangınlarını tespit eden bir proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, orman üzerinde dolaşan üzerlerinde görüntü sensörleri bulunan insansız hava araçlarının orman yangını bulup, bilgi veren bir sistem olduğunu söyledi. Çelen, bu cihazla yangının büyüyeceği yönün belirleneceğini ve müdahalenin nereden yapılacağının belirlendiğini anlattı.
“Mobilya alışverişinde vizi dönemi” projesini geliştiren Mert Küçük, geliştirdikleri cihazla, mobilyaların 3 boyutlu olarak tarandığını ve istenilen desenin ışıkla yansıtıldığını söyledi. 3 farklı markanın farklı mobilya mağazalarında ürünü son kullanıcıya test ettirdiklerini anlatan Küçük, Fransa'dan sipariş aldıklarını ifade etti.
Umut Gültepe, moda tasarımcıları ve moda yazarları için sistemde bulunabilirliklerini artıracak bir sosyal servis geliştirdiklerini belirterek, “Kendi tasarımlarını diğer insanlara satmaya çalışan veya moda cihazlarını yeni başlayanlara zıplamalarını sağlayacak bir platform” dedi.
Ahmet Hidayet Kiraz, projelerinin fabrika içi insansız taşıma araçları olduğunu ifade ederek, “Fabrikalarda işletme maliyetlerinin yüzde 75'lere varan oranlara indirgeyebiliyor. Belirli noktalar arasında çalışabiliyor. Sayılı adrese gidiyor. Silikon Vadisi programı bizim için de faydalı oldu. Daha önce ulusal çapta düşündüğümüz birkaç yüz binlik hedefler uluslararası çapta birkaç milyonluk hedeflere dönüştü” diye konuştu.
Ahmet Engin Bayrak, beyin dalgaları üzerinden kişilerin duygusal durumlarını analiz ettiklerini belirterek, beyin dalgaları üzerinden bilinç altına bir kapı açıp bunu özellikle siyasi, sosyal pazarlama ve en önemlisi reklam araştırmalarında kullanılabilecek bir yazılım sunduklarını söyledi.
“Digitürk ile çalışıyoruz”Basın mensuplarının Türkiye'deki takımlardan sporcu performansıyla ilgili talebin gelip gelmediğinin sorulması üzerine Serdar Alemdar, sezon başından bu yana Digitürk ile çalıştıklarını bildirdi.
Her hafta 2-3 maçın datasını ürettiklerini ifade eden Alemdar, “Bu dataları da şu ana kadar
Galatasaray,
Fenerbahçe, Antalyaspor, Bursaspor, Gaziantepspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor takımlarının antrenörleri, yardımcı antrenörleri ile paylaştık. Daha önemlisi Milli Takımımızla da çalışıyoruz şu anda. Önümüzdeki haftaki Macaristan maçında da bu datalarımızı sunacağız” dedi.
Bakan Ergün'ün, “Şöyle diyebilir miyiz? Milli Takım oyuncu seçerken sizin datalardan yararlanacak mı? Bu oyuncunun son 1 yıl içindeki performansını görüp, ona göre bir takım oluşturabilecek. Hocalar, bu dataları analiz ederken nasıl analiz edecek. Takımlar bir de mühendis mi istihdam edecek?” sorusuna Alemdar, “Biraz öyle olacak. Sporculara milyon dolar veriliyor, mühendise de kaynak aktarılır. Çok az galibiyeti olan bir takımımızın antrenörü, bir galibiyeti bizim datalar sayesinde aldığını söyledi. Bazı futbolcular bize ricada bulunuyorlar yüksek performans gösterin diye” şeklinde cevapladı.
Konuşmaların ardından Bakan Ergün, projeleri gezdi.