Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Kutup Araştırmaları Enstitüsü (KARE) koordinasyonunda gerçekleştirilen 4'üncü Ulusal Antarktika Bilim Seferi devam ederken, ikili iş birlikleri kapsamında Belçika ve Polonya gibi ülkelerin kıtadaki araştırma üslerine giden Türk bilim insanları da çalışmalarını tamamlamaya başladı.
Bu kapsamda, Belçika'nın Antarktika'daki üssünde çalışmalarda bulunan Kırklareli Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Mehmet Yeşiltaş, Belçika ve Japonya'dan bilim insanlarıyla çıktıkları meteorit arama seferinde elde ettiği sonuçlarla yurda döndü.
Yeşiltaş, Antarktika'nın zorlu koşullarının hakim olduğu Nansen buzul bölgesinde kamp kurarak meteorit arama çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Meteoritlerin büyük kısmının Mars ve Jüpiter arasında bulunan bölgedeki asteroitlerden geldiğini belirten Yeşiltaş, atmosferden geçerek yeryüzüne düşen meteoritlerin bilimsel incelemelerinin uzayla ilgili birçok konuda bilgi edinmelerine olanak sağladığını bildirdi.
Yeşiltaş, topladıkları materyaller arasında "karbonlu meteorit" gibi önemli ve nadir bulunanların da olduğuna işaret ederek, bu grup meteoritlerin organik moleküller yönünden zenginlik taşıdığını dile getirdi.
Meteoritlerin içindeki organik moleküllerin uzay koşullarında nasıl ve hangi yollarla oluşmuş olabileceğinin öncelikli olarak araştırılacağı bilgisini veren Yeşiltaş, Antarktika'da ilk kez mikrometeorit de topladıklarını ifade etti.
Yeşiltaş, "Doğu Antarktika'da bulunan dağlardan numuneler topladık. İlk incelemelerimize göre, topladığımız Antarktik mikrometeoritlerin sayısı 10 binin üzerinde." diye konuştu.
Mikrometeoritlerin en fazla 2 milimetrelik kozmik toz parçaları şeklinde olduğunu anlatan Yeşiltaş, şöyle konuştu:
"Mikrometeoritler, kimyasal içerikleri bakımından meteoritlerden farklılıklar gösteriyor. Bu sebeple mikrometeorit araştırmaları, Güneş sistemimizi, oluşumunu ve geçirdiği evreleri anlamamız için büyük önem taşıyor. Antarktika, meteoritler ve mikrometeoritler için çok ideal bir yer. Çünkü kıtadaki soğuk hava ve iklim koşulları sebebiyle buraya düşen örnekler, içeriklerinde bir değişiklik yaşanmadan korunuyor."
Bölgede kar motoru kullanarak ulaştıkları dağlarda mikrometeorit toplamak için 750 metrelik bir tırmanış da yaptıklarını söyleyen Yeşiltaş, "3 saatte tamamladığımız bu tırmanıştan sonra istediğimiz noktaya ulaştık. Bu noktada mikrometeoritlerin en fazla bulunabileceği iki lokasyonu tespit ettik ve buralardan toplam 10 kilogram ağırlığında numune topladık." ifadelerini kullandı.
Yeşiltaş, söz konusu mikrometeoritlerin Türkiye'de inceleneceğini belirterek şunları kaydetti:
"Elde edilen sonuçları bilimsel yayınlarla paylaşacağız. Topladığımız mikrometeoritlerin sayısı, toplandığı derinlik ve bölge göz önünde bulundurulduğunda, bunların yaklaşık 2-3 milyon yıldan beri o bölgede birikmekte olduğunu düşünüyoruz ancak bu konuda daha net bir yaş tayini, çalışmalarımız sırasında ortaya konulacak."
Türk bilim insanları olarak ilk kez geçen yıl meteorit topladıklarını anımsatan Yeşiltaş, kıtada 1970'lerden bu yana sistematik olarak meteorit arama çalışmaları yürütüldüğünü dile getirdi.
Yeşiltaş, Türkiye'de meteorit araştırmaları alanında farkındalığın arttığına ve önemli gelişmelerin kaydedildiğine dikkati çekerek, bu yıl 2'nci Meteorit Araştırmaları Çalıştayı'nın düzenleneceğini ve konuya ilişkin bilgilerin Meteorit Çalışma Grubunca duyurulacağını bildirdi.