Siber Savaşlar

1980'li yılların sonu 1990'lı yılların başında internet hizmet sağlayıcıların (ISP) kurulmasıyala başlayan www (World Wide Web İnternet üzerinde yayınlanan aynı zamanda birbirleriyle bağlantılı zengin metin (yazı, resim, video...) dokümanlarından oluşan bilgi sistemidir. Bu dokümanların her birine web sayfası denir ve sadece internet üzerinden çalışan bir servistir. Web dünyasının kurucusu ve başkanlığını yaptığı W3C standartlar bütününü yazan bilgisayar profesörü Tim Berners-Lee'dir. Kendisi hala hayatta olup İngiltere internet projesi üzerinde çalışmaktadır. Birçok başarıya imza atan Tim'e Kraliçe tarafından 2004 yılında sör (sir) unvanı verilmiştir.

Peki nedir bu siber savaş? Bilgisayar ve inernet alanında uzman seviyede bilgi sahibi kişi veya kişilerin (hacker) özellikle e-posta, sosyal medaya hesapları, internet ortamında oynanan oyunlar hatta cep telefonlarına ulaşarak özel bilgilerine erişip kişilik haklarına saldırarak, karalayıcı küçük düşürecek şekilde ayyuka çıkarmak veya kamu, devlet kurum/kuruluşlarına ait internet üzerindeki hizmetlerini kesintiye uğratmak sunucu sistemlerinin hizmet vermesini engellemek, yavaşlatmak kurumun gizli bilgilerini ele geçirmek bu sayede şantaj yapmak, tehdit etmek için yapılan saldırılara siber saldırı diyebiliriz. Bu savaş iki kurum arasında olduğu gibi iki veya daha fazla ülke arasında da olabilmektedir. Normal hayattaki despot (zorla yaptırılan acımasız hatta diktatör) davranışların salan ortamdaki halidir.

Yapılan araştırmalara göre yetişkin kişiler internet ortamında daha tedbirli olduğu için siber savalşarda gençler ve çocuklar daha fazla etkilenmektedir. Genç kuşağın daha fazla merak duygusuna sahip olmasından dolayı siber saldırılarda kişiye ait özel bilgilere erişim sağlandığı (e-posta, resim, video) takdirde piskolojik baskı altında hisseder ve bu konuda agresifleşir, kaçamak cevaplar vererek durumdan sıyrılmaya çalışır, internet ortamında daha az vakit geçirmeye başlar bu duruma karşı bilinçli olmak ve yanında olduğunu göstermek kişinin atlatamayacağını düşünülüyorsa mutlaka profesyonel destek almak gerekir. Dünya devi Apple, iCloud (iPhone, iPad, Apple Watch kullanıcılarının bulut hizmeti kişiye ait özel veri depolama alanı) Eylül 2014'te büyük bir siber saldırıya maruz kalmış ve özellikle ünlü kişilerin özel bilgileri internet ortamında servis edildi. Ayrıca ABD'nin en büyük kredi raporlama firmalarından Experian'dan yapılan açıklamada ise son iki yılda T-mobile adlı GSM operatörüyle sözleşme imzalayan 15 milyon Amerikalının isim, soyisim, doğum tarihi, adres, sosyal güvenlik, ehliyet ve pasaport numaraları gibi önemli bilgilerinin siber hırsızlarca çalındığı kaydedildi Amerika birleşik devletleri, İngiltere, Rusya ve Çin gibi ülkeler siber sabaşları için çeşitli kurumlar kurmuş ve ciddi yatırımlar yapmaktadırlar. Rusya 1995 yılında kurulan Rusya Federal Güvenlik Servisi 2001 yılından itibaren ülkenin en önemli siber güvenlik birimi olarak çalışmakta Çin ise aynı statüdeki kişileri Mavi ordu çatısı altında topladığını belirtti. Ülkemizde Siber Güvenlik Kurulu başta olmak üzere TÜBİTAK, TSK Siber Savunma Merkezi Başkanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bu görevi üstlenmektedirler.

Son bir yılda internet ortamında yapılan siber saldırılarda 2.000.000 üzerinde sosyal medya ve e-posta hesabı hacklendi. Hacklenen sosyal medya hesaplardan asılsız bildirimler yapılarak kişilik haklarına saldırılar yapılmaktadır. Birçok kişi çalınan hesaplarını geri almayı başarabilirken bazı kişiler malesef geri alamamaktadırlar. Hesaplarımızın güvenli ve çalınma riskine karşı yapılması gereken işlemlerden bazıları,

a.) Kullandığınız şifreleri karmaşık olarak belirleyin.(büyük harf, küçük harf, rakam, karakter içermeli)

b.) Her hesap için farklı şifre kullanın,

c.) Mutlaka antivirus, anti malware, spybotprogramları kullanın ve güncel tutun

d.) Java, Adobe, Flash Player gibi derleyici yazılımların güncel versiyonlarını kullanın

e.) Düzenli aralıklar ile şifrenizi değiştirin

Hatırlarsanız 31 Mart 2015 de ülke genelinde elektrik kesintisinin sebebi Siber saldırılar olabilir şeklinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından bir açılama yapılmıştı. Yapılan açıklamadan sonra siber saldırıların nelere mal olabileceğini insanlar yaşayarak öğrenmeye başladı. Elektrik enerjisi ile çalışan aletler günlük hayatımızın % 87 sini oluşturmaktadır. Aydınlatma, soğutma, ısıtma haberleşme gibi alanlarda kullmakta ve enerji merkezleri bilgisayarlı sistemler tarafından koordine edilmektedir. Sürekli saldırılar altında tutularak sistemlerin hizmet verememesi durumunu düşünürsek büyük maddi kayıplar verileceği kaçınılmaz bir gerçektir. Her gün kullandığımız toplu taşıma araçları sefer tarifeleri bilgisayarlı sistemler tarafından yönetilmektedir. Uçak seferleri, deniz, hava ve kara yolu trafiğinin her kesiminde kullanılan bilgisayar sistemleri hizmet verememesi durumunda ulaşımın durması anlamına gelmektedir. Bunun yanı sıra hastahanelerdeki Sağlık Bakanlığı'na bağlı sistemlerin çalışmaması hasta kabulü yapılamaz ve eczaneler ilaç veremez duruma gelebilir. Telefon hizmet sağlayıcılarının hizmet vermeme yani iletişimin kesilmesine, hayati öneme sahip bir yapının güvenliği söz konusudur. Peki tüm bunlar neden oluyor? Bilgisayar sistemleri neden hizmet veremez duruma geliyor? Her sistem kurulurken; bant genişliği, tahmini hizmet alacak kullanıcı sayıları, aynı anda istek sayısı gibi değerler belirlenir ve bu değerlerin ortalama % 20 daha fazla yükü kaldırabilecek şekilde tasarlanır. Örneğin çift şeritli bir yol düşünün 10 araç hareket etmesi durumunda trafik olmayacak ama aynı yola 100 – 200 araç hareket etmek istemesi durumunda trafik olur ve araçlar hareket edemez. Yapılan siber saldırılar da aynı şekildedir ve buna DDOS saldırısı denilmektedir. Uluslar arasında bilinen hacker grupları Anonymous ve RedHack'in en fazla kullandığı saldırı türü DdoS tur. 2009 Yılında yapılan DDoS saldırısı sonucunda uzun bir süre sosyal medya kuruluşlarından Twitter’e erişim kesilmişti.

Ülkemiz siber savaşlarına hazır mı? sorusu aklımızın bir köşesini sürekli meşgul ediyor. Istatistiki verilere bakacak olursak Sınıflandırmada 3. Grubun içinde yer almaktayız.

a.) 1.Grupta ABD, Çin ve Rusya Dünya genelinde en fazla Siber güvenliği için insan ve maddi kaynak ayıran ülkelerdir. Güçlü bir yapıya sahip olduğu için politika koyma yetkisine sahip ülkelerdir.

b.) 2. grupta Fransa, İngiltere ve İsrail bulununuyor.

c.) 3. grupta Türkiye, Kuzey Kore, Güney Kore, Hindistan, Almanya ülkeleri bulunuyor. Daha az personel ile 1. Grupdaki ülkeleri takip ediyorlar.

d.) 4. grupta diğer dünya ülkeleri bulunuyor. Bunların başında Japonya, Avusturalya, İran, Hollanda ve Pakistan geliyor.

2015 Mayıs ayıda çeşitli sosyal paylaşım sitelerinden Türkiye'nin Ermeni soykırımını kabul etmemesi durumunda siber saldırıya maruz kalacağına dair tehditler aldı ve tespitlere göre 12 farklı ülkeden devlet bünyesindeki farklı kurumların sistemlerine saldırılar düzenlendi. Türk hack olarak kendilerini tanıtan grup tarafından karşılık verilerek özellikle Alman gizli servisi BND başta olmak üzere yüzlerce siteye saldırı düzenleyerek hizmet vermesini durdurdu. Bu saldırı üzerine Almanya Gizli Servisi (bnd.bund.de), Almanya Merkez Bankası (bundesbank.de), Almanyadaki bazı haber portalleri (kath.de), Federal Almanya Araştırma ve Eğitim Bakanlığı (bmbf.de) ile başkent Berlin (berlin.de) adreslerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 300 devlet sitesini saatlerce erişime kapattı.

2015 Aralık ayında yaşanan siber saldırıda .tr alan adı DNS sunucularına karşı yapılan saldırılar sonucunda ODTÜ rekörü tarafından yapılan açıklamada “Konunun ODTÜ/Nic.tr tarafından tutulan ‘.tr’ DNS kayıtları veya DNS servisi ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu toplu saldırı, bugüne kadar dünya üzerinde yaşanmış en yoğun saldırılardan biri. Uluslararası literatüre geçecek düzeyde bir siber saldırı yaşandı" ifadesini kullandı.

Siber savaşlar prestij ve güç gösterisi haline dönüşmeye başladığı için bundan sonrada sürekli hayatımızda olacak gibi görünüyor. Bazı e-ticaret sitelerine santaj yapılarak gelir elde ettiğini ve uyulmadığı takdirde saldırıya maruz kaldığı için zaten hizmet veremediğine dair tehditler görmekteyiz. Bugün siz Türkiyedeki en büyük online alış veriş sitelerinden birinin sahibi olsanız ve aylık gelirinin % 30 unu vermeniz aksi takdirde ayda 10 gün sitenizin hizmet veremeyeceği ile sizi tehdit etmesi durumunda siz hangisini tercih ederdiniz?