'Siber ordu kurulsun'

Güncelleme Tarihi:

Siber ordu kurulsun
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2012 09:18

Meclis Bilişim Araştırma Komisyonu, 4 aylık çalışması sonucunda hazırladığı raporda, gelecekte siber savaşların önemli boyutlara ulaşacağı uyarısında bulunarak “siber ordu” kurulmasını önerdi.

Araştırma komisyonu, gelecek günlerde Meclis Başkanlığı’na verilecek raporunda şu tespitlerde bulundu:

SADECE BİR KURUMUN İŞLEVİ DEĞİL

“Düşman ülkelerin siber saldırı potansiyelleri, ulusal ve uluslararası hacker gruplarının tespiti ve takibi gibi konuların istihbarat kurumlarınca ele alınması gereklidir. Bir savaş halinde askeri bilgi sistemlerini hedef alacak siber saldırıların silahlı kuvvetler birimlerince yapılması gereklidir. Siber saldırı kavramı normal askeri saldırı kavramından ayrı tutulmamalı, siber saldırının sadece düşman tarafından gerçekleştirilebilecek olası siber saldırılara karşı yapılabilecek bir eylem olarak düşünülmemesi, normal bir saldırıda da kullanılabilecek ana ya da tamamlayıcı bir unsur olarak ele alınması gerektiği değerlendirilmelidir. Siber ortamda savunma sadece bir kuruma ait birimin sağlayabileceği bir işlev değildir. Siber ortamdan istihbarat elde edilmesi amacına yönelik eylem yeteneğinin istihbarat kurumlarında bulunması gereklidir.

AŞIRI KULLANIMIN ZARARI

İnternetin aşırı kullanımı da çocuk ve gençler için bir başka problemdir. Günlük ekran süresinin iki saat olması önerilmektedir, bu süreye televizyon, bilgisayar, mobil telefon, internet gibi tüm ekranlı araçlar bir arada değerlendirilmekte ve günlük sürenin iki saati geçmemesi gerekmektedir. Yapılan çalışmalarda çocuk ve gençlerin pornografik materyali sık kullanması ile psiko sosyal gelişimlerinin olumsuz etkilenmesi arasında ilişki olduğu gösterilmiştir. Cinsel yaşantıyı pornografi sitelerinde gördükleri gibi zanneden çocuk ve gençler normal cinsel yaşantıdan sapmalar gösterebilmektedir.

BAĞIMLILARIN PROFİLİ

İnternet bağımlılarının yüzde 50’sinde başka bir psikiyatrik bozukluğun bulunduğu saptanmıştır. En sık rastlanan bozukluklar; madde kullanımı, duygu durum bozukluğu, depresyon-distimi, psikotik bozukluk, anksiyete bozukluğudur. İnternet bağımlılarının üçte birinde en az bir başka bağımlılık daha bulunmaktadır. En sık kompulsif alışveriş, patolojik kumar, piromani, kompulsif seks bağımlılığı görülmektedir. Özellikle genç yaş grubunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, sosyal fobi, depresyon ve ailede bağımlılık öyküsü olanlarda riskli internet kullanımının daha sık olduğu saptanmıştır.

İNTERNETİN RİSKLERİ

İnternetin getirdiği riskler: İyonlaştırıcı olmayan radyasyona elektromanyetik alana bağlı sorunlar, bireylerin ekran başında uzun süre kalmaları, daha az hareket etmelerine, daha sedanter yaşamalarına buna bağlı sorunlar (obesite, metabolik sendrom gibi), çocuk ve gençlerin istenmeyen yayınlara, zararlı içeriklere maruziyeti, şiddet ve pornografi, postür, pozisyon sorunları ve tekrarlayıcı kas iskelet sistemi hastalıkları, görme ile ilgili sorunlar, internet bağımlılığı gibi yeni hastalıklar, bilgi kirliliği, yanıltıcı ve yanlış bilgilerin yaygınlaşması olarak özetlenebilir.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!