Güncelleme Tarihi:
Panelde konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal, savunma sanayisinde yüzde 15'lerden yüzde 70'lere çıkan yerlilik oranının memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, "Şu an yüzde 70'ten de 75'lere çıkması hedefimiz var. Bu sürecin teknolojik tabanlı gelişime sahip olması gibi birtakım kritik bileşenlere bakıldığında sayıların memnuniyeti var fakat bundan sonra koyduğumuz hedeflerdeki teknolojik taban çok daha kuvvetli." dedi.
Ar-Ge'nin yeni hedeflere ulaşmadaki önemine işaret eden Mandal, "Bu yaşanan dönemlerin iş yapış yöntemlerini de değiştiriyor olması çok önemli. Savunma sanayisinde elde edilen gelişmelerin etkilerinin şu an salgın döneminde ihtiyaç duyulan ilaç ve aşı geliştirme çalışmalarına da etkisi var. Gıda arzının, güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bütün dünya görüyor. Dolayısıyla yaşıyor olduğumuz süreçte savunma sanayisindeki başarımız diğer sektörlere de rol model oluyor." şeklinde konuştu.
"Savunma sanayisine TÜBİTAK tarafından 2003'ten bu yana 5 milyar liraya yakın destek verildi"
Prof. Dr. Hasan Mandal, savunma sanayisinde izlenilen yöntemlerin ilaç ve aşı geliştirme süreçlerine de örnek teşkil ettiğini belirterek, "Özellikle SAHA İstanbul'un başarıyla gerçekleştirdiği platform yaklaşımını 'ilaç ve aşıda nasıl geliştirebiliriz' noktası bizim için bu dönemde izlediğimiz yöntemlerden birisi." dedi.
TÜBİTAK'ın destek programlarından örnekler veren Mandal, şunları kaydetti:
"Tüm bileşenlerimiz esasında bizim yeni bilgi üretimi ve insan kaynağı geliştirme çabamız için. Onun arkasındaki itici güç ve örnek aldığımız yer de savunma sanayisi... Şu an bunu diğer sektörlere de uygulamaya çalışıyoruz. Savunma sanayisi özelinde de TÜBİTAK tarafından 2003'ten bu yana 5 milyar liraya yakın destek verildi."
"Sürdürülebilir millileşme ve yerlileşme çok önemli"
Roketsan Genel Müdür Yardımcısı Akın Toros da ekim ayında 4. kez sonda roketini uzayın sınırlarının dışına fırlattıklarını belirterek, "Geri getirmeyi de başardık. Buradan elde ettiğimiz bilgilerle de kısa sürede hedeflediğimiz hedef ve başarılara ulaşacağız. Burada yerlilik ve millilik gerçekten çok kritik." dedi.
Yerlilik ve millik oranlarının artırılması ve daha verimli hale getirilebilmesine yönelik hedef ve stratejilere değinen Toros, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yerli ve milli alt yüklenici imkan kabiliyetlerini geliştirerek sürdürülebilir tedarik zincirini ve maliyet üretimini etkin sağlayan alt yüklenici ekosistemini oluşturmayı temel strateji edindik. Bunun için 3 temel başlığımız var. Birincisi, savunma sanayi ekosistemine yurt içinde olmayan teknolojiler ile üretilmeyen malzeme ve alt sistem ikamelerinin kazandırılarak Milli Teknoloji Hamlesi'ne katkı sağlanması. İkincisi, yurt içinde imkan ve kabiliyet kazanılması ve geliştirilmesi amacıyla tedarik faaliyetlerinin öncelikli olarak KOBİ'ler üzerinden gerçekleştirilmesi. Üçüncüsü ise yurt içinde kazanılmış imkan ve kabiliyetlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması. Bu kavram çok önemli. Salgında kısa süreli tedarik kesintisi yaşadık, bu da üretimi etkiledi. Bu yüzden sürdürülebilir millileşme ve yerlileşme olarak bu kavramı değerlendirmek çok daha etkili ve verimli olacaktır. Roketsan'ın 2020'de çalıştığı firmaların yaklaşık yüzde 70'i KOBİ statüsünde ve 37 farklı ilde yerleşik tedarikçilerimizin toplamı 1.710 adettir. Mümkün olduğunca alımlarımızı Türkiye geneline yaymak ve farklı illerdeki sektörel tecrübelerden faydalanmak amacındayız."