Güncelleme Tarihi:
Veri analitiği hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin için anlamı nedir?
Dünya giderek daha açık ve saydam bir hale geliyor. Türkiye örneğine bakacak olursak insanlar, yani son kullanıcılar şirketlerde veya özel hayatlarında teknoloji sayesinde daha güçlü hale geliyorlar. Bir şeyleri analiz etme, soru sorma ihtiyacımız hiç olmadığı kadar önemli hale geldi artık. Çok meraklıyız ve veri, hayatımızın içinde. Veri analitiği, toplum için çok önemli. Elbette ki SAP olarak biz de Business Objects ve özellikle de SAP HANA ürünümüzle bu ihtiyacı karşılıyoruz ve şirketimizin büyümesinin büyük bir bölümü de bu alandan kaynaklanıyor.
SAP HANA’yı nasıl tanımlarsınız? SAP HANA nedir, amacı nedir? SAP HANA’nın dışarıdaki ve şirketlerdeki insanlar için anlamı nedir?
Teknik olarak bakacak olursak, SAP HANA sıfırdan üretilen, geleceğin teknolojisine dayalı yepyeni, bellek içi bir veritabanıdır. Modern çok çekirdekli işlemcilere paralel olarak tasarlanmıştır. SAP HANA tamamiyle bellek-içi bir veritabanıdır ve çok çekirdekli modern işlemcilerin en iyi performanslarına dayalıdır. 2003’ten beri işlemciler çok çekirdekli ve bu, veritabanı dünyasını tamamiyle değiştiren bir yeniliktir.
İş dünyası açısından bakacak olursak, SAP geçmişte de hep gerçekzamanlı uygulamalar üzerine çalıştı. SAP HANA ile iş dünyasına gerçekzamanlı iş yapma fırsatını veriyoruz. Bu, arka planda verilerin topluca işlendiği süreçleri sonlandırabileceğimiz anlamına gelmektedir. Artık her şeyi gerçekzamanlı yapabilir, gerçekzamanlı verilere dayalı analizler gerçekleştirebiliriz. Eskiden farklı veri sistemlerinin işe dahil olmasını gerektiren karmaşık analizleri de yapabiliriz. Geçmişte güncel sistemlerimiz ve analitik sistemler arasında bir sınır vardı; günümüzde bu sınırı ortadan kaldırabiliriz. Yani, işletmeler mevcut karmaşık bilgi işlem alanlarını tarihlendirebilir ve önemli ölçüde hızlandırabilirler. Ayrıca geçmişte yapılması kesinlikle mümkün olmayan ve tamamen yeni şeyler de yapabilirler.
Geçmişte yapılması düşünülemeyen fakat şimdi yapabildiğimiz şeylerden kastettiğiniz nedir? Örnek verebilir misiniz?
SAP HANA sayesinde eskiye oranla en az 10.000 kat daha hızlı işlem yapan on yedi müşterimiz var. Örneğin, dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden biri farklı fiyat kategorilerinde kaç koltuğun kullanıldığına dair bilgileri anında analiz edebiliyor. Bu, havayolu şirketleri için en önemli bilgidir. Geçmişte üç aylık veriyi sekiz saatte, altı aylık veriyi de oniki saatte analiz edebiliyorlardı. Altı ayın üzerindeki verilerin analizi ise mümkün değildi. SAP HANA ile üç aylık veriyi de, altı aylık veriyi de, oniki aylık veriyi de, hatta beş yıllık veriyi de bir saniyede analiz edebiliyoruz. Bu, on iki saatle karşılaştırılınca 45.000 kat hız demek oluyor.
Farklı bir örnek daha vereyim bu konuda. İnsan genomunun analizine bakacak olursak, örneğin alınmasından genomun dizilenmesi ve yorumlanmasına kadar geçen süre haftaları bulmakta. Birkaç dakika içinde tamamlanabilecek bu sürecin haftalar sürmesinin hiçbir sebebinin olmadığını düşünüyoruz. Bu süreç ne kadar hızlı olursa doktorların çalışmaları da o kadar verim ve ivme kazanacaktır. Türkiye’deki bankacılık örneğini ele alalım bir de. Hayatın pek çok farklı alanında olduğu gibi, bankacılıkta da mobil işlemler giderek büyük önem kazanıyor. Bankacılıkta, son kullanıcıya bankacılık hizmetlerini gerçekzamanlı mobil araçlar üzerinden sağlayabilmek, gerçekzamanlı teklif yönetimini, gerçekzamanlı kredi hesaplamasını da beraberinde getiririr. Geçmişte bu işlemlerin gerçekzamanlı olarak yapılması mümkün değildi. Bu açıdan bakıldığında, mevcut sorunları etkili bir biçimde çözmek, tamamiyle yeni şeyler sunabilmek, iş dünyasında inanılmaz yenilikçi gelişmelere imza atabilmemiz için SAP HANA çok önemli fırsatlar sunuyor.
Japonya’nın büyük perakende şirketleri arasında yer alan bir müşterimizden örnek vereyim. Yirmi iki milyon müşteri arasında beş milyonu bulan sadık müşterilerine sundukları avantajları hesaplama işini eskiden ERP sistemi ile yapıyorlardı. Her ay yaptıkları bu işlemin tamamlanması tam üç gün sürüyordu. Fakat artık SAP HANA ile bunu yalnızca iki saniyede yapabiliyorlar. Eskiden üç ayda yaptıkları ve şu anda iki saniyede gerçekleştirilen iş aynı, fakat farkı gerçekzamanlı olması. Müşteri mağazada alışveriş yapmak üzereyken o müşteri için verecekleri avantajları ve kampanyaları hesaplayabiliyor, tüm bunları müşteriye o anda sunabiliyorlar.
Berlin’deki SAP İnovasyon Merkezi’nde yürütülen projelerden biri de kanser analizi üzerine. Avrupa’nın en büyük hastanelerinden biri ile yürütülen bir projede, kanserli hastalara yönelik bakım ve araştırma gibi konularda SAP HANA kullanılıyor. SAP HANA sayesinde doktorlar üç günde yaptıkları işi şimdi hastanın önünde yalnızca iki saniyede yapabiliyorlar. Kanser hastalığı uzun seneler sürüyor, çünkü hasta ilaç kullanıyor, kemoterapi oluyor, ameliyat oluyor; hastalık iyileşiyor, yeniden başlıyor… Doktorun hastanın tüm geçmişine bakması ve ilacın tesirini analiz etmesi lazım. SAP HANA sayesinde bunların hepsini saniyeler içinde analiz edebiliyorlar. Böylece hastaya daha fazla yardımcı olabiliyorlar bu teknoloji sayesinde. Önümüzdeki dönemde bu proje kapsamında yürütülen çalışmalar verimli bir şekilde geliştirilmeye devam edecek.
Sağlık dışında eğitim vs. başka alanlarda da kullanılabiliyor mu?
SAP HANA eğitim alanında da kullanılıyor. Almanya’daki bir üniversiteden örnek vereyim. Orada SAP HANA konusunda çalışmalarımız var ve sosyal ağları eğitim için kullanıyoruz. Sosyal ağlardaki öğrenci sayısı giderek hızla artıyor. Mesela Stanford’da bir kursa 100.000 öğrenci katılabiliyor. Öğrenciler temel konuları oradan öğreniyor, eğer konuşmaya tartışmaya gerek görüyorlarsa orada tartışıyorlar. Sosyal ağda veri analizi konusunda 3.000 soru cevaplandırmış bir öğrenci var örneğin. Bu tarz yoğun etkileşimler yaşanıyor o alanda. Değişik bir öğretim sistemi oluştu bile diyebiliriz. Büyük verinin gerçekzamanlı analiz edilmesi sayesinde hangi öğrenciler daha başarılı hemen görebiliyorsunuz. 3.000 soru cevaplandıran öğrenci bir bayan. Bayağı zeki bir kişi. Öyle öğrencileri bulup çıkarıp, onlarla daha fazla ilgilenebilmek mümkün oluyor. Diyebiliriz ki, sistem komple değişiyor ve açık bir hale geliyor.
SAP HANA Türkiye’de de kullanılıyor mu?
Evet. Türkiye’de SAP HANA’yı ve SAP’nin diğer modern teknolojilerini kullanan birçok müşterimize hizmet veriyoruz. Türkiye bizim için bir pazardan çok, bir geleceği temsil ediyor aslına bakarsanız. Türkiye’de inovasyon için çok büyük bir potansiyel var. SAP HANA’ya etraflıca baktığımızda tamamiyle yeni uygulamalar geliştirmek için önemli bir fırsat görüyoruz ve bu sadece SAP ile mümkün değil. Bu yüzden SAP HANA’yı geliştirmeleri ve bu konuya yatırım yapmaları için “start-up”ları destekliyoruz, üniversiteler ve hükümetlerle birlikte çok yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye’nin geleceğine baktığımızda önemli fırsatlar görmekteyiz. Boğazın kıyısında, Asya, Ortadoğu ve Avrupa’nın kesiştiği yerdeyiz. Türkiye, genç nüfusuyla büyüyen ve gelişen bir ekonomiye sahip. Ülke tümüyle ve yoğun şekilde mobil teknolojilerden yararlanıyor. Bu gerçekten müthiş bir fırsat.
Verilerin topluca işlendiği ve çok uzun zaman alan süreçlere son verme zamanı. Şirketlerde arka planda çalışan, uzun zaman alan yazılımlar var. O yüzden hızlı hareket edemiyor kurumlar. Hızlı hareket etmesi için arka planda çalışan, biz bilişimcilerin “batch” dediği, arkada çalışarak hesaplama yapan yazılımları kaldırmaya çalışıyoruz. Görüştüğümüz bir CEO, “Biz bunu kaldırmaya çalışıyoruz. Biz şirket olarak hızlı hareket etmeliyiz, çünkü mobil bir şirketiz. Hesap bitince müşterimize zamanında cevap vermeliyiz, promosyon yapmalıyız, onu da anında yapmalıyız. O yüzden arkada çalışan hesaplamaları kaldırmaya çalışıyoruz,” dedi. Bu görüşler iş dünyasının düşünce ve ihtiyaçlarını yansıtıyor. Biz de şirket olarak inovasyona daha çok değer katmaya çalışıyoruz. Burada Türk şirketleriyle işbirliğine gireceğiz. Onlarla beraber ileri görüşlü projeler yapmaya çalışıyoruz. O yüzden teknoloji ve yenilikten sorumlu yöneticilerimiz Türkiye’yi daha sık ziyaret ediyorlar bir süredir ve bu devam edecek. Türkiye’de bir inovasyon merkezi kurmayı, “start-up”lar, üniversiteler ve devlet kurumlarıyla birlikte çalışarak Türkiye’de inovasyon anlamında çok önemli çalışmalar hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Soru: Peki sizce mobilite nereye gidiyor?
Mobil cihazlar dünyada en önemli etkileşim paradigması haline geldi. Türkiye gibi gelişen ekonomilerde, mobilin her şeyin önüne çıktığını görebilirsiniz. Mobil alanda yeniliklerimiz ve vizyonumuzla öncü konumdayız. İnovasyon anlamında üç önemli ayağımız var: Mobilite, bulut bilişim ve SAP HANA bellek içi teknolojisi. Bunların tümünde son derece güçlüyüz.
Bir havayolu firması ile yaptığımız bir görüşmede şirketin CEO’su uçak bakımlarının güvenlik konusunda çok önemli olduğunun altını çizdi ve bu çerçevedeki çoğu işin kağıtla görüldüğünden söz etti. Mühendisler uçağın yanına gidiyorlar, neye baktıklarını işaretliyorlar, fakat tabii ki havaalanı ortamında kağıtla çalışmak çok zor. Eldiven giyiyorlar, toz, yağ, rüzgara maruz kalıyorlar, kağıtlar uçuyor, ama bu arada yapılan bakım ve kontrollere ilişkin imza atmaları gerekiyor. Mobilin gücünü bu çalışmalara dahil etmek gerekir. Tüm süreçlerin hepsi mobil olarak gerçekleştirilebilir. Bütün süreçler değişiyor. Bir uçak şirketi için bu bakım konusu bayağı hesaplı. Orada ne kadar optimize ederlerse o kadar başarılı olurlar. Bu konuda birkaç inovatif çalışma yapıyoruz. Mobilite bütün şirketlerde kullanılıyor ve her şey mobil oluyor artık. Şirketlerin hareketi değişiyor, hızlanıyor, optimize oluyor. İnovatif çalışmalarımızla kağıdı kaldırmaya çalışıyoruz.
Başka eklemek istedikleriniz?
Zamansız şehir denen İstanbul’da yaşıyoruz. Zamansız yazılım ise işlev durdurmayan yazılım demek. İstanbul durmuyor, İstanbul’u yeniden yüklemek zorunda değiliz. İstanbul sürekli yaşayan, değişen, yüzyıllardır var olan ve çok modern bir şehir. Şirketler de bu şekilde gelişmek zorundalar. Özetle bu, bizim SAP’de inandığımız şey. Tüm dünya yazılımlar sayesinde tam anlamıyla bir dönüşüm geçiriyor. Kitaplar, müzik, kamera, hatta cüzdan ve kredi kartı gibi eskiden fiziksel olarak bulunan her şeyi cihazlar günümüzde artık içinde barındırıyor. Dünya yazılım ile değişirken biz de bunun SAP adına, Türkiye adına, Türkiye’de SAP adına yenilikleri hayata geçirmek için heyecan verici bir zaman olduğunu düşünüyoruz. Bu zamansız şehir, bu kavramları konuşmak için çok uygun bir yer. Dijital dünyadaki devrimin yeni nesli burada, İstanbul’da. Bu çok heyecan verici. Bir sonraki gelişimde de Türkiye’de bir İnovasyon Merkezimiz olacak. Burada yaptığımız her şey bize büyük heyecan veriyor.