Sahte ürünlere dikkat

Bilişim ürünleri çok hızlı tüketilen ve teknolojik ömürleri kısa cihazlar. Bugün en iyisi diyerek aldığınız bir cep telefonu 6 ay sonra üretimden kalkabiliyor. 'En hızlısı bu' düşüncesiyle satın aldığınız bir dizüstü bilgisayar da 1 yıl sonra tarihin tozlu sayfaları arasınad yerini alıyor.

Bu kadar hızlı tüketilen ve eskiyen başka bir sektör ürünü sanırım yok. Hal böyle olunca gözünü bu alana dikmiş bazı sahtekarlar da türeyebiliyor. Taklit, sahte ya da halk diliyle 'çakma' elektronik cihazlar özellikle konuya hakim olmayan kullanıcılar için büyük bir tehlike.

'Benzer' ürün alanında en büyük potansiyel uzakdoğulu firmalarda bulunuyor. Özellikle bazı üreticiler bilinen markaları 'andıran' modellerle piyasaya çıkıyorlar. Bu 'andırma' sınırı bazı cihazlarda aşırıya kaçtığında ise 'taklit' ürünler ortaya çıkıyor. Taklit olayı geçtiğimiz aylarda Nokia'nın N95 modeline televizyon özelliği eklemeye kadar vardı (normalde N95'in televizyon özelliği bulunmuyor). Elbette büyük AR-GE maliyetleriyle üretilen bir telefonu ancak dış görünüm olarak taklit edebiliyorsunuz. İçeriği ise tamamen farklı.

Taklit ürünlerden ilk nasibini alan Apple olmuştu. Zamanında 'çakma' iPod'lar ülkemizde de el altından satılmıştı (yarı fiyatına). Görünüm olarak iPod'u andıran bu cihazların gerek plastik işçiğili gerekse arayüzü ucuz bir taklitten öte geçemiyordu. Konuya az çok hakim olanlar ve daha önce iPod kullananların anlayabileceği bu kötü taklit cihazlar bazı kullanıcıları da üzmüştü.

Fiyatları yüksek olmasa da satış adetleri fazla olan bellek kartlarının da sahtesi bulunuyor. Orjinallerine neredeyse birebir benzeyen bu bellek kartlarını gerçeklerinden ayırmak neredeyse imkansız. Geçen gün çok bilinen bir markanın 16 GB CompactFlash bellek kartının 150 YTL'ye satıldığını duydum. Elbette ürün sahte idi. Normalde o markanın 16 GB kartı en az 300-350 YTL olması gerekiyor. Hatta elime böyle bir ürün de geçti. Sağını solunu incelediğimde konuya vakıf olmayan birine rahatlıkla satılabilecek kadar iyi bir işçiliği bulunduğunu söyleyebilirim.

Bu tip ürünler için en büyük pazar ise internet. Özellikle bireylerin satış yapabildiği online açık artırma sitelerinde sahte, taklit ya da çalıntı mallara rastlanabiliyor. Bu tip konularda da dikkatli olmak, güvenilirliği kuşkulu olan satıcılardan alışveriş yapmamak gerekiyor.

İşte sizi sahte ve taklit mallardan koruyabilecek birkaç ipucu:

-Fazla bilinmeyen markalı bir ürün alırken bu cihazın resmen Türkiye'de satılıp satılmadığını araştırın. Resmi satışı ve Türkiye Temsilcisi olmayan ürünlerde garanti ve diğer ek özellikler bulunmayabilir.

-Online alışverişlerde (gerek mağaza gerekse bireysel) güvenirliliğinden emin olduğunuz yerleri tercih edin. Bireysel alışverişlerde ürünü görmeden ve sağlamlığından emin olmadan parasını ödemeyin.

-Piyasa fiyatının çok altında satılan elektronik cihazlarda mutlaka bunun sebebini araştırın.

-Türkiye'de temsilcisi bulunan ancak yurtdışından getirilmiş bir ürün satın aldığınızda büyük ihtimalle Türkiye'de garanti ve servis kapsamında kullanamayacağınızı bilin. Birçok temsilci yurt dışından alınan ürünlere Türkiye'de ücretsiz servis ve garanti vermiyor.

-Bir ürün satın almadan önce onunla ilgili araştırma yapın. Mümkünse internette fotoğraflarına bakın, teknik özellikleri konusunda bilgi edinin. Sahte ürünlerde gerek görünüm gerekse özellikler farklı olabiliyor.

-'Ucuz ürün alacak kadar zengin değilim' prensibini aklınızdan çıkarmayın. Kaliteli bir cihaz genelde belli bir fiyattan satılır. İşçilik ve üretim maliyetlerinin belli olduğu günümüzde çok ucuz ürün sevdasına paranızı sokağa atmayın.

Sahte ürünler konusunda dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum. Günümüzde kolay yoldan para kazanmak isteyen çok fazla kişi bulunuyor. Paranızın kıymetini bilin ve her şeyde olduğu gibi bilişim ürünlerini satın alırken de dikkatli olun.