Sağlık uygulamaları kişisel verileri koruyamıyor
Güncelleme Tarihi:
Pandemi nedeniyle birçok bireyin evde hareketsiz kalması, sağlık ve fitness uygulamalarının kullanımını %67 oranında artırdı. Ancak formda kalmayı ve beslenme rejimine ayak uydurmayı daha kolay hale getiren bu uygulamalardan %80’inin, veri güvenliğine dair potansiyel riskler içerdiğini aktaran siber güvenlik uzmanı Serap Günal, uygulamalara kayıt yaparken dikkat edilmesi gereken noktaları 4 adımda sıralıyor.
Spor salonlarının kapatılması, dışarıda egzersiz yapılamaması ve çalışanların evde hareketsiz kalması gibi birçok neden, sağlık ve fitness uygulamalarına ilgiyi artıyor. Öyle ki yapılan araştırmalar, bu uygulamaların kullanımının bir önceki yıla kıyasla %67 oranında arttığını raporluyor. Ancak bu süreçte zinde kalmak ve formunu korumak isteyen kullanıcılar; ağırlık, yaş, beslenme düzeni ve hatta kalp atış hızı gibi en önemli kişisel bilgilerini cihazlarına indirdikleri uygulamalar ile paylaşırken veri ihlali yaşama riskini de artırıyor. Söz konusu uygulamaların %80’inin veri güvenliğine dair güvenlik açığı bulundurduğuna dikkat çeken Serap Günal’a göre, veri ihlaline uğramak istemeyen kullanıcıların uygulamalara kayıt yaparken dikkat etmesi gereken 4 önemli nokta bulunuyor.
Sağlık ve Fitness Uygulamaları Kişisel Verileri Korumada Sınıfta Kalıyor
Günümüzde sağlık ve fitness uygulamaları, reçeteleri ve kondisyon ilerlemelerini takip etmekten tansiyonu ve kalp atış hızınızı gerçek zamanlı olarak ölçmeye kadar her konuda hayatımızı kolaylaştırmayı hedefliyor. Bununla birlikte, birçok kullanıcı hem sağlıklı olmak hem de aktivite takibini kolay yapabilmek adına ad, soyad, yaş, kilo, cinsiyet ve e-posta adresi gibi hassas kişisel verilerini de içeren verileri bu uygulamalar ile paylaşıyor. Her ne kadar bu bilgilerin paylaşılması görünürde kullanıcılar tarafından zararsız görünse de güvenliği güçlü olmayan uygulamalar veri ihlali ile karşılaşmayı mümkün kılıyor. Özellikle, birçok sağlık ve fitness uygulamasının veri güvenliğinde zayıf kaldığını hatırlatan Serap Günal, kişisel veri kaybına maruz kalmak istemeyen kullanıcıları dikkatli olması gerektiği konusunda uyarıyor.
Dijital Uygulamalarda Kişisel Verileri Korumanın Yolları
Günümüzde dijital uygulamaların ad, soyad ve e-posta adresi gibi belirli kişisel verileri toplamasını engellemek artık pek kolay olmasa da toplanılan veriyi azaltmak mümkün olabiliyor. Günal, kişisel verileri korumak ve veri güvenliğini sağlamak için 4 önemli tavsiye veriyor.
1. Uygulamalarınızı dikkatli seçin. İlgilendiğiniz uygulamaları indirmeden önce araştırmanız çok önemlidir. Güçlü kaynaklar tarafından önerilen uygulamaların güvenlik yönergelerine uyma ve veri gizliliği yasalarına tabii olma olasılığı çok daha yüksektir. Bu uygulamaların tercihi diğerlerine oranla nispeten daha güvenlidir.
2. Önce gizlilik politikasını okuyun. Gizlilik politikasını okumak, sağlık güvenliğindeki en önemli adımlardan biridir. Şirketin 3. şahıslarla bilgi paylaşıp paylaşmadığını kontrol ettiğinizden emin olun. Politikada bu net değilse uygulamadan kaçınmalısınız.
3. Kullandığınız uygulamayı zaman zaman araştırmaya devam edin. Veri paylaşımına karşı sağlam bir duruş sergileyen bir uygulama bulabilirsiniz. Ancak, gizlilik politikasının şirketin 3. taraflarla veri paylaşmadığını belirtmesi, politikayı daha sonra değiştirmeyecekleri anlamına gelmemektedir. Teknoloji ilerledikçe, bireysel şirketlerin uygulamaları da artıyor ve sonuçta ortaya çıkan değişiklikler bazen daha kötü olabiliyor. Zaman zaman uygulamanızı araştırdığınızdan emin olmanız ve kaçırmış olabileceğiniz büyük gelişmeler olup olmadığını takip etmeniz önemli olacaktır.
4. Uygulamalarınızdaki gizlilik ayarlarını kontrol edin. Cihazınıza yeni bir uygulama yüklediğiniz anda yapmanız gereken diğer bir şey de gizlilik ayarlarını kontrol etmektir. Uygulamanın istediği izinleri dikkatlice inceleyin. Örneğin, bazı uygulamalar çok az erişim istemektedir. Ancak uygulama kişilerinize, konumunuza veya mikrofonunuza erişmek istiyorsa bu uygulamayı kullanma kararı alırken tedbirli olmalısınız.