Güncelleme Tarihi:
Tarih henüz bilinmiyor ancak 1 Nisan'dan önce olması bekleniyor. Çünkü bu tarih, Rus milletvekillerinin Dijital Ekonomi Ulusal Programı adı verilen yasa tasarısında değişiklik tekliflerini vermeleri için son gün.
Test, Kremlin yönetiminin ülkeyi kriz dönemlerinde, örneğin savaşlar sırasında siber saldırılardan koruması için "egemen internet" yaratma çabasındaki son hamlesi.
Ancak aynı zamanda, denemenin Çin'dekine benzeer, kısıtlı ve kontrol altındaki bir internet yaratmak için bir deneme adımı olduğu yönünde kaygılar da var.
Uzmanlar, bunun internet bağlantısının hala bulunduğu, ancak sansür düzeyine göre farklı ülke vatandaşlarının farklı internet deneyimleri yaşadığı eğilimin bir parçası olduğunu söylüyor.
Ama yine de Rusya'nın internetin fişini çekme planıyla ilgili birçok soru var.
Kısaca, evet.
İnternet büyük ölçüde fiziksel bir şey. Ülkeleri ağa bağlayan kabloları keserseniz, bu ülkelerde internetin fişi çekilmiş olur.
Bu durum, geçen yıl Moritanya'yı internete bağlayan kabloları bir trol teknesinin koparması sonucu, kazayla yaşanmıştı.
Batı Afrika ülkesindeki dört milyon kişi, iki gün internete girememişti.
Ancak Rusya, fişi tamamen çekmek istemiyor. Ülkenin içindeki internet hizmetini sürdürmek, ancak içeri ya da dışarı veri akışını bloke etmek istiyor.
Aslında, hükümetler ve üniversiteler gibi büyük kuruluşların kullandığı intranet şebekelerine benzer bir sistem söz konusu.
İnternet Topluluğu adlı kuruluşun Teknoloji Programı Müdürü Mat Ford, "Başarılı bir şekilde yapılırsa, Rusya'daki internet kullanıcıları, Rusya'nın ev sahipliği yaptığı internet içeriklerine ulaşabilir ve diğer kullanıcılarla iletişim kurabilir. Ancak, Rusya dışındaki herhangi bir hizmetle iletişim kuramazlar" diyor.
Bunu tüm bir ülke çapında yapmak diğer intranet sistemlerinin aynısı olsa da, çok daha karmaşık.
Aşılması gereken iki ana teknik sorun var.
Birincisi, Rus internet hizmet sağlayıcıları, internet trafiğini ülke içindeki iletim noktalarına yönlendirmek zorunda kalacak. Bu da Rusya'da internet erişimi sağlayan firmaların, tüm verinin Rus telekominikasyon kuruluşu Roskomnazor'un yönettiği veri dağıtım noktalarından geçmesini sağlamak zorunda kalması anlamına geliyor.
İkincisi, Rusya kendi Alan Adı Sistemi (DNS) sistemine bağımlı kalacak olması. DNS sistemiyle, her bir internet sitesi ve sunucunun karmaşık alan adları, daha insani, kullanıcı dostu bir hale geliyor. Örneğin, www.example.com'un alan adı aslında 192.168.1.1.
Dünyadaki her bir internet sitesi ve sunucuyu içeren bir rehber oluşturmak, Rusya'nın planının hayati bir parçası, çünkü DNS rehberlerini elinde tutan kuruluşların hiç biri Rus değil. Bu da hangi hizmetlerin ülke içinde ve "güvenli" ve hangi hizmetlerin uluslararası ve "güvensiz" olduğunu belirleyebilmeleri anlamına geliyor.
Sansür kaygıları da işte tam bu noktada gündeme geliyor. Rus hükümeti internet trafiğini sadece kendi DNS hizmetiyle yönlendirmeye karar verirse, bu durum istediği herhangi bir siteyi yasaklayabilmesi anlamına geliyor.
Mat Ford'a göre, Rus hükümetinin tam olarak hangi internet sitelerinin ve sunucuların tamamen Rus olduğunu belirlemesi çok zor olacak. Çünkü birçok hizmet, küresel internetin her yanında bulunan kod parçalarına dayanıyor.
Ülke genelindeki yüzlerce giriş ve çıkış noktasını yönetmek de zor olacak. Bu noktada internet servis sağlayıcı şirketlerin desteğini almaları önemli ve gelen haberlere bakılırsa, hükümet teknik sorunlarını çözmeye çalışan servis sağlayıcı şirketlere kamu parasından ek ödemeler yapıyor.
Bir ülkenin etrafında bu ölçüde yapay bir sınır oluşturma işinin sorunsuz olması beklenmiyor ve uzmanlar test sırasında büyük problemler yaşanacağını tahmin ediyor.
Mat Ford, "Büyük ihtimalle birçok beklenmeyen sorun yaşanacak. Bence başlıca Rus hizmetlerinde sorun olmayacak, ancak küresel internetin birbirine bağımlılığı, çok büyük bir bilinmeyen olması demek ve hiç şüphesiz birçok hizmet ya duracak ya da engellenecek. Çok sorunlu bir öğrenme süreci olacak, ama tabii testin amacı da bu zaten" diyor.