Güncelleme Tarihi:
Yaşar, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı KOBİ Zirvesi kapsamında düzenlenen Savunma Sanayi ve İletişim Sektörlerinde Yerlileşme Millileşme Çerçevesinde Ana Sanayi KOBİ Tedarik İlişkisi Paneli'nde, şirketin çalışmalarına ilişkin bilgiler verdi.
Türkiye'nin savunma sanayisinde kendi insansız hava aracından (İHA) kendi füzesini atan 5-6 ülke arasında yer aldığına işaret eden Yaşar, "ROKETSAN olarak tasarım ve yazılım olarak yüzde 95 yerliyiz, üretimde de yüzde 87'ye ulaştık." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin artık malzeme teknolojilerinde yetkinleşme noktasına geldiğini ifade eden Yaşar, bu kapsamda çip, paslanmaz çelik, alüminyum alaşımları, zırh çeliği, birtakım çok özel malzemelerin üretiminin gündemde olduğunu söyledi. Yaşar, bunların farklı kaynaklardan temini halinde üretilmesi zorunluluğu da bulunmadığını belirtti.
Şirket olarak yurt içinde bin 958 firmayla çalıştıklarını dile getiren Yaşar, bunların yüzde 68'inin KOBİ'lerden oluştuğunu anlattı. Yaşar, "1997'den beri mekanik atölyeye talaşlı imalat yatırımı yapmıyoruz. Türkiye'de birisi bir şey üretiyorsa biz onu üretmeyeceğiz. Biz tasarımcı, entegratör olalım, yüksek katma değer sağlayalım anlayışındayız. Ürettiğimiz Cirit füzesi ya da silahlı insansız hava araçlarından (SİHA) atılan mini akıllı mühimmat MAM-L'nin kilogramı 2 bin doların üzerinde. Türkiye'nin ihracat kilogram fiyatı 1,4 dolar, Ankara'nın 26 dolar." diye konuştu.
Yaşar, savunma sanayisinin uluslararası pazarları hedeflemesi gerektiğini vurguladı.
Yerlileştirme çalışmaları ve KOBİ'lerin bu konuda aldığı sorumluluğa ilişkin örnekler veren Yaşar, şunları kaydetti:
"İHA'lardan attığımız mühimmatlarda kullandığımız elektrik motorları var. Bunların tanesi yaklaşık 600 avro. Bunları 3 yıl önce İsviçre'den almaya başladık. İsviçreli firma geçen yıl ihraç izni alamadığı gerekçesiyle motorları vermedi. İstanbul'da tanıdığımız bir firmaya gidip 'bunu yapabilir misiniz' dedik. '4 ayda yaparız' dediler. 4 ayda olmadı, 14 ayda oldu ama oldu. Önümüzdeki 3 yılda ihtiyacımız 4,5 milyon avroluk motor. Şimdi başka firmalara da veriyoruz. Bunu yerlileştirdik. ABD vermedi, İHA ve SİHA sahibi olduk. İsviçre motor vermedi, motor yaptık. Türkiye her şeyi yapıyor.
Bir ürünün her şeyini yapmak yerine tasarım ve bütünlemesini yapmayı hedefliyoruz. SOM füzesinin milyon doların üzerinde bir fiyatı var. 250 kilometreye gidiyor. Bu füzenin entegrasyonunu, son montajını 300 metrekare bir yerde yapıyoruz. Katma değerini siz hesaplayın. Bundan binlerce insanımız ekmek yiyor. Birçok küçük firma burada görev alıyor."
"Yerlilik oranı yüzde 80'e çıkmalı"
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir de savunma sanayisinde son yıllarda önemli gelişme olduğunu söyledi.
Türkiye'nin savunma sanayisinde yüzde 20'ler düzeyindeki yerlilik oranının yüzde 60'lara çıktığına işaret eden Özdebir, ülkenin bekası için bu oranın yüzde 80'lere çıkması gerektiğini vurguladı.
Özdebir, savunma sanayisine yönelik desteklerin, ana yüklenicilerin KOBİ'lerin kabiliyetlerinin artırılmasına yönelik çabalarının yeni özgün ürünler üretilmesi için son derece önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki yüksek teknolojili ürünlerin yüzde 20'sinin Ankara'da üretildiğine dikkati çeken Özdebir, bunun temelinde de savunma sanayisi ve etrafında oluşan ekosistemin yattığını kaydetti.