Güncelleme Tarihi:
GM ve NASA’nın 2011 yılında ilk insan benzeri robotun uzaya gönderildiği Robonaut 2 (R2) projesi kapsamında üretildi. GM ve NASA’lı mühendis, araştırmacı ve bilim adamları uzaya gönderilen ilk insan benzeri robot olan Robonaut 2 (R2) üzerinde 2007 yılında birlikte çalışmaya başladıklarında, tasarım şartlarından birisi astronotların yanı sıra otomobil işçilerinin de kullanabilmesi olarak belirlendi.
Yapılan araştırmalar, çekiç, tornavida gibi aletlerin hiç bırakılmadan elde tutulmasının birkaç dakika içerisinde el kaslarında yorgunluğa neden olduğunu gösteriyor. Robo-Eldiven üzerinde yapılan ilk testler, bu eldiveni takan kişinin eliyle daha uzun süre boyunca ve daha rahat bir tutuş sergilediğini gösterdi. Eldivenin kullanımı sayesinde, işçilerin sürekli tekrarlanan işlerden kaynaklanan kas ve organ rahatsızlıklarının azaltması amaçlanıyor.
Örneğin, basınç koruma giysisiyle uzay istasyonunun dışında çalışan bir astronot veya bir fabrikada çalışan bir montaj operatörü, çalışması esnasında bir aleti elinde tutmak için 15-20 pound kuvvet harcamak zorundayken, robot eldivenle harcanması gereken kuvvet 5 ila 10 pound’a düşebilecek.
GM Global Otomasyon Strateji ve İcra Departmanında Üretim Mühendisliği Müdürü Dana Komin, “Robo-Eldiven tam olarak geliştirildiğinde bir otomobil işçisinin uzun süre boyunca veya tekrara dayalı hareketlerle bir aleti tutması için ihtiyaç duyduğu kuvvet miktarını azaltma potansiyeline sahip” diyerek şunu ekliyor: “Böylece, sürekli tekrarlanan işlerden kaynaklanan kas ve organ rahatsızlıklarını azaltması bekleniyor. Devamlı olarak, işçiler tarafından kullanım sırasında güvenlik ve verimliliği artırmanın yollarını arıyoruz. Amacımız, bu teknolojiyi yakın gelecekte işçilerin kullanımına sunmak.”
NASA Johnson Uzay Merkezinde Mürettebat ve Termal Sistemler Departmanı Müdürü Trish Petete, “Bu prototip eldiven, uzay elbisesi ekibimin yeni fikirlere ulaşmasında umut verici fırsatlar sunmakta ve araç dışı faaliyetlerde el maharetinin ne kadar artırılabileceğine ilişkin geleneksel düşüncelere meydan okumaktadır” diyor.
Eldivende tıpkı insan elinde bulunan sinir, kas ve tendonlara benzeyen ileri teknoloji sensorlar, kumanda tahrik tertibatları ve tendonlar kullanıldı. R2’nin parmak hareket ettirme sisteminden esinlenerek, insan parmaklarına tutma desteği sağlamak amacıyla eldivenin üst kısmına aktüatörler yerleştirilmiş. Kullanıcının bir aleti tuttuğunu tespit etmesi için eldivenin parmak uçlarına, R2’ye dokunma hissini veren sensorlara benzeyen basınç sensorları ilave edildi. Kullanıcı aleti tuttuğunda, sentetik tendonlar otomatik olarak kapanarak parmakları tutma konumuna geçiriyor ve sensor gevşeyinceye kadar öyle kalıyorlar.
GM ve NASA, R2 için 21 tanesi R2’nin eli ve dört tanesi sadece Robo-Eldiven için olmak üzere toplam 46 patent başvurusunda bulundu.
İlk prototipi Mart 2011’de tamamlanan eldivenin ikinci nesli üç ay içerisinde hazır olacak. Eldivenin kumaşı, R2’nin “derisini” de tedarik eden Oceaneering Space Systems tarafından üretildi.
Yaklaşık iki pound ağırlığa sahip mevcut prototiplerde kontrol elektroniği, aktüatörler ve programlama ve teşhis amacıyla kullanılacak küçük bir ekran bulunuyor. Sistem, elektrikli cihazlarda kullanılan ve halen piyasada satışı yapılan kemer kancalı lityum-iyon pilleriyle çalışıyor. Sistemin büyüklük ve ağırlığını azaltmak amacıyla yeniden ambalajlanan parçalar kullanacak olan üçüncü nesil prototip de tamamlanmak üzere.
NASA ve GM; kilit teknolojiler üzerinde 1960’larda Apollo görevleri için navigasyon sistemlerinin geliştirilmesiyle başlayan uzun ve zengin bir ortaklık geçmişine sahip. GM, ayda kullanılan ilk araç olan Rover Uzay Aracının (Lunar Rover Vehicle) geliştirilmesinde de çok önemli bir rol oynadı.