Güncelleme Tarihi:
HTTPS kısaltmasındaki “S” harfi, güvenli anlamına gelen “Secure” sözcüğünü temsil etse de tarayıcı ile web sitesi arasında iletilen bilgilerin başkaları tarafından görülemeyeceğini iddia eden bu protokolü aşan yetenekli ve yüksek profilli saldırganlar mevcut. Reductor tam da bu amaçla geliştirilen bir araç. Bağımsız Devletler Topluluğu’na dahil ülkelerdeki diplomatik kurumlarda siber casusluk için kullanılan bu araçtan çalışanların internet trafiğini takip etmekte yararlanılıyor. Tespit edilen modüllerde uzaktan yönetim araçlarının da bulunduğu ve zararlı yazılımın yapabildiklerinin neredeyse sınırsız olduğu belirtildi.
Reductor yazılımını dağıtanlar iki ana saldırı vektöründen yararlanıyor. Bunlardan biri, Rusça konuşan kişilerden oluşan Turla tehdit grubuna atfedilen COMPfun zararlı yazılımı kullanılarak modüllerin indirilmesiyle gerçekleşiyor. Diğer vektörde ise daha sinsi bir yol izleniyor. Saldırganlar, yasal web sitelerindeki temiz yazılımları, kullanıcıların bilgisayarlarına indirilirken yamayabiliyorlar. Korsan yazılımların ücretsiz indirilebildiği sitelerden alınan kurulum dosyalarında da bu işlem yapılabiliyor. Bu web sitelerindeki orijinal kurulum dosyalarında zararlı yazılım bulunmasa bile kurbanın bilgisayarına indirilirken zararlı yazılım bulaştırılıyor. Kaspersky araştırmacıları, bu değişimin indirme işlemi sırasında yapıldığını ve bunun için Reductor’ı kullananların hedefin ağı üzerinde kontrol sahibi olması gerektiği kanısına vardılar.
Reductor kurbanın cihazına ulaştığında kurulu dijital sertifikaları değiştirebiliyor, tarayıcıda kullanıcı ile HTTPS web siteleri arasındaki trafiği şifrelemekte kullanılan rastgele sayı üreticisini yamayabiliyor. Siber suçlular, trafiği ele geçirilen kurbanları tanımlamak için her bir kurbana ayrı bir donanım ve yazılım tabanlı kimlik atıyor ve artık o kadar da rastgele olmayan sayı üreticisiyle elde edilen sayılarla her birini işaretliyor. Zararlı yazılım bulaşan cihazdaki tarayıcı yamandığında, tehdit grubu tarayıcı ile yapılan tüm faaliyetlerden haberdar oluyor. Kurbanlar ise hiçbir şeyin farkında olmuyor.
“Zararlı yazılım geliştiricilerinin tarayıcı şifrelemesiyle bu şekilde etkileşime geçtiklerini daha önce hiç görmemiştik.” diyen Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi Güvenlik Araştırmacısı Kurt Baumgartner, ardından şunları söyledi: “Bu çok incelikli bir yöntem ve saldırganlar uzun süre fark edilmeden çalışabiliyor. Saldırı yönteminin karmaşıklığı, Reductor’ın yaratıcılarının son derece profesyonel olduğunu gösteriyor. Bu düzey, devlet destekli gruplarda sıkça görülüyor. Ancak, bu zararlı yazılımın bilinen tehdit gruplarıyla bağlantısını gösterecek herhangi bir somut teknik ipucu bulamadık. Hassas verilerle çalışan tüm kurumlara dikkatli olmalarını ve düzenli olarak ayrıntılı güvenlik denetimleri yapmalarını tavsiye ediyoruz.”
Kaspersky ürünleri, Reductor adlı zararlı yazılımı başarılı bir şekilde tespit edip engelliyor.
Reductor gibi zararlı yazılımlardan etkilenmemek için Kaspersky şunları öneriyor:
Kurumun BT altyapısına düzenli olarak güvenlik denetimleri yapın.
Sisteme tespit edilmeden sızmak için şifreli kanalları kullanmaya çalışan tehditleri tespit edip önleyebilme özelliklerine sahip, başarısı kanıtlanmış bir güvenlik çözümü kullanın.
Mutlaka bulunması gereken uç nokta koruma çözümlerinin yanı sıra gelişmiş tehditleri ilk aşamada ağ düzeyindeyken tespit eden kurumsal sınıf bir güvenlik çözümü kullanın.
Güvenlik merkezi ekiplerinizin en yeni Tehdit İstihbaratı verilerine ulaşmasını sağlayın. Böylece tehdit grupları tarafından kullanılan yeni araçlar, teknikler ve taktikler hakkında güncel bilgiye sahip olabilirler.
Çalışanlar için güvenlik farkındalığı eğitimleri düzenleyin. Böylece korsan yazılımların farkını anlayıp, bunlarla ilgili riskleri öğrenebilirler.