Red Hat Küresel Müşteri Teknolojileri Raporu yayınlandı
Güncelleme Tarihi:
Yeni yılın ilk ayları, küçük ya da büyük her ölçekten birçok kurumun BT departmanı için geriye dönüp bakma ve değerlendirme zamanı demek. Red Hat için ise doğrudan doğruya müşterilerini dinleyip yeni yılda işleriyle ilgili akıllarından neler geçirdiklerinin öğrenme zamanı. Red Hat bu amaçla dünya genelinde 400 Red Hat müşterisine 2018 önceliklerini sorarak, en çok karşılaştıkları güçlükler, bütçe tahsisleri, bulut kurulum stratejileri ve yeni teknolojilerle ilgili planlarına dair bilgiler aldı.
Geçen yılki araştırma, katılımcıların çoğunun dijital dönüşüm yolculuklarında olduğunu ve yatırımlarını modern altyapılar ve uygulamalara kaydırmaya çalıştıklarını gösteriyordu. Red Hat Küresel Müşteri Teknolojileri Görünümü 2018 ise önceki yıllara kıyasla birtakım değişiklikler olduğuna işaret ediyor; bazı bulgular katılımcıların bir kısmının mevcut BT yatırımlarıyla daha çok iş yapmaya kaydığını gösteriyor. Bir diğer kısım ise bulut inisiyatiflerinin kurumlarda oynadığı role örnekler veriyor.
İşte Red Hat Küresel Müşteri Teknolojileri Görünümü 2018 araştırmasından öğrenilen noktalar:
BT harcamalarının yeri değişiyor: 2017’deki harcamalar mevcut BT’ni daha iyi bir hale getirmeye odaklanırken, bu yıl katılımcıların çoğu bütçelerinin daha çoğunu aşağıdaki alanlara harcamayı planladıklarını belirtiyor: Bulut altyapısı ve hizmetleri (yüzde 36); verileri ve uygulamaları entegre etme (yüzde 76); modern uygulamalar geliştirme ve hizmete alma (yüzde 30).
Bulut inisiyatiflerinin 2018’de büyümeye ve gelişmeye devam etmesi bekleniyor: 2017’de olduğu gibi 2018’de de katılımcıların yatırım odaklarının başında (yüzde 36) bulut altyapısına, özellikle hibrit ve çoklu-buluta bütçe ayırmak geliyor. Ayrıca, araştırmaya katılan kurumların çoğu (yüzde 61) bulut altyapısı stratejilerini artık hibrit olarak tanımlıyorlar. Geçtiğimiz yıl ise hibrit (yüzde 30), özel bulut (yüzde 38) olmak üzere birbirine daha yakın bir dağılım vardı.
Hibrit bulut en gözde strateji olsa da, bazı katılımcılar hala hibrit koordinasyonunun ötesine, aynı anda birden çok bulutta işyükü taşınabilirliğine yöneliyor ve uygulamalarında çoklu bulut stratejileri kullanıyorlar. Araştırmaya katılan kurumların yaklaşık yüzde 37’si çoklu bulut içeren bir geleceğe doğru kayıyor ve 2018’de ya çoklu bulut altyapısını hizmete alıyor ya da almayı planlıyor.
Mevcut BT yatırımlarının modernizasyonu pek çok firma için hala ilk sıradaki güçlük (ve öncelik) olmayı sürdürüyor: 2017’deki araştırmaya göre, kurumların birçoğu dijital dönüşümle meşgul olurken, bu yıl birçok katılımcı mevcut BT yatırımlarının iyileştirilmesi ve modernleştirilmesiyle ilgili güçlüklere değiniyor. Bunu 2018’deki en büyük güçlük olarak görenlerin oranı yüzde 42. Belirtilen diğer güçlükler arasında ise güvenliği artırmak (yüzde 47), süreçleri otomatikleştirmek (yüzde 36), veri, süreç ve uygulama entegrasyonu (yüzde 26) yer alıyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 31’i mevcut BT yatırımlarının modernizasyonunu bu yıl en baştaki bütçe önceliği olarak görüyor.
Sonuçlara baktığımızda, özellikle birkaç tanesi bize çok dikkat çekici geldi:
Önce modernizasyon, sonra dönüşüm – yoksa bu dijital dönüşümün başka bir adı mı? Herkes dijital dönüşümden söz ediyor ama kurumlar bu inisiyatifle hareket ediyor mu? Veriler bizi şaşırtarak, katılımcıların sadece yüzde 19’unun 2018’de dijital dönüşüm inisiyatifleriyle hareket etmeyi planladıklarını gösteriyor. ‘Mevcut BT’nin modernizasyonu’ en büyük güçlük olma niteliğini koruduğu için (yüzde 42), bizler, katılımcıların dört dörtlük bir dijital dönüşüme geçmeden önce daha çevik bir altyapı kurma ve oraya yatırım yapmaya odaklandığına inanıyoruz. Bununla birlikte, kurumların dijital dönüşümün yapı taşlarını uygulamaya aldıklarına dair kanıtlar da görüyoruz: Entegrasyona, bulut altyapısına ve modern uygulamalara yatırım yapıyorlar. Bu belki de iyi bir gösterge; kurumsal müşteriler için daha modern hizmet ulaştırma yolu belki de böyle anlatılıyor; dönüşüm etiketi yapıştırmaya gerek duyulmuyor.
Gelişmekte olan teknolojiler tam da söylendiği gibi – hala gelişmekteler. Katılımcıların yüzde 50’si, 2018’de yapay zeka, öğrenen makineler gibi çözümler üzerinde araştırma yapmak ya da bunları kullanmak konusunda hiçbir planları olmadığını aktarıyor. Yüzde 40’tan biraz fazlası ise aynı şeyi Nesnelerin İnterneti için söylüyor. BT kurumlarının çoğuna göre gelişmekte olan bu teknoloji alanları henüz gelişimini tamamlamadı ve 2018’de büyük bir öncelik değiller. Açık kaynak inovasyonlarındaki ilerlemelerle, gelecekteki araştırmalarda bu alanlarda daha çok benimseme planları olmasını bekliyoruz.