Güncelleme Tarihi:
Outlast 2 aslında bir devam oyunu değil. Ürpertici ve manyaklarla dolu tımarhaneden sonra bu sefer Arizona’da, tanrıların bile unuttuğu bir yerdeyiz. Neden mi? Çünkü araştırmacı gazeteciyiz, ismimiz de Lynn Langermann.
Peşinde koştuğumuz olay ise ismi cismi bilinmeyen hamile bir kadının hayal gücünün sınırlarını zorlayan ölümü. Polis raporuna göre intihar, Lynn’e göre ise buz gibi cinayet. Çünkü maktulün kanında ancak kimyasal zehirlenmeyle mümkün olabilecek oranda civa söz konusu. Anlayacağınız Lynn, olayın peşini bırakmaya niyeti değil.
Yönettiğimiz karakter ise Lynn’in kocası, asistanı ve kameramanı Blake Langermann. Ekip olarak çalışan karı – koca, bir helikopter kiralayarak Büyük Kanyon’un dibinde bulunan “Havasupai Kızılderili Doğa Koruma Alanı”nın üzerinden uçmaktadırlar. Amaçları orada olmaması gereken bir çeşit fabrikayı açığa çıkarmak ve adı dahi bilinmeyen hamile kadının ölümü arasındaki bağlantıyı bulmaktır. Lakin Langermann’lar çok önemi bir kuralı hiçe saymışlardır: Fırtınalı havada helikoptere binilmez. Yağmur yağıyor, şimşekler çakıyor, altınız uçsuz bucaksız kapkaranlık bir yer. Evet, tahmin edeceğiniz üzere helikopter arıza çıkartır ve Langermann’lar ile pilot hiçliğin ortasına sert iniş yaparlar.
Hikaye kısaca böyle başlıyor ve ilk oyuna göre çok daha fazla dış mekan mevcut. Elbette buna göre gerilim öğeleri ve saklanma seçenekleri söz konusu.