Güncelleme Tarihi:
Neuralink bir tehdit değil; aslında fırsat kapısı. Toplum 5.0 kavramının temel taşı teknolojiyi doğru yöneten akıllı bir toplum. Akıllı toplum, teknolojik gelişmeleri bir tehdit değil, bir fırsat, yaşamımızı destekleyen bir yardımcı ve onu daha kaliteli hale getiren bir araç olarak görmeli. Beyin-bilgisayar ara yüzleri ile ilgili çalışmalar da Toplum 5.0 felsefesi ile bakıldığında heyecanla takip ettiğimiz gelişmelerdir.
Neuralink’in Parkinson ve benzeri rahatsızları veya hayati fonksiyonlarda kısıtları olan insanlar için ümit ışığı olduğu söyleniyor ancak sağlıklı bir insan beynine dahi çip, implant gibi araçların yerleştirilmesi oldukça riskli. Ayrıca, bu teknolojinin uzun vadede insan vücuduna nasıl bir etki yapacağı ile ilgili net çalışmalar yok. Güvenlik açığı bu teknolojinin en kötü yanlarından biri. Kimse beyninin başkası tarafından yönetilmesini, ele geçirilmesini istemez. Teknoloji hızla ilerliyor, örneğin telefonumuza sürekli versiyon güncellemeleri geliyor.
Neuralink’in teknolojik gelişmeleri insan beynine nasıl aktaracağı da ayrı bir merak konusu. Sürekli insanları ameliyat edemezsiniz. Diğer yandan, ilk defa veya tekrar yürümek, duymak, konuşmak ya da görmek için birçok insan bunu bile göze alacaktır. Yaşamsal fonksiyonların tedavisinin yanı sıra Alzheimer gibi birçok beyin hastalığının tedavisinde çığır açacaktır ya da epilepsi gibi sık görülen ve nöbete sebep olan nörolojik bir hastalıkta, hastayı kriz öncesi durumdan haberdar ederek hastanın düşmesini, yaralanmasını engelleyebilir.
Musk’ın otonom sürüş gibi gelişimine katkıda bulunduğu birçok teknoloji var. Ancak, Neuralink’in yetenek ve kapasitesini anlatırken, söz ettiği özelliklerin ne kadarının gerçekleştirilebilir olduğu hakkında net değil. Neuralink için söylenenlerin ne kadarı hayata geçirilebilir, bu teknoloji ne kadar geliştirilebilir ile ilgili kafamızda soru işaretleri var. Gelebileceği noktayı şu anda hayal ediyoruz, gelip gelemeyeceğini yaşayıp göreceğiz.