Güncelleme Tarihi:
Erdem, TÜRSAB başkan adaylığı, hedefleri ve projelerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, 2 Aralık 2017’de olması gereken TÜRSAB seçiminin çeşitli gerekçelerle ertelendiğini hatırlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın seçim ile ilgili 3 kişiden oluşan bir heyet atadığını ifade eden Erdem, şunları kaydetti:
"Bu heyet de 24-25 Şubat tarihlerinde bu seçimi yapacağını beyan etmiştir. Seçime bir hafta kaldı. Sandıklar önümüze konulacak. 2 yıldan beri bu seçime odaklanmış bir şekilde Türkiye’nin genelinde çalışıyoruz. TÜRSAB, Türkiye’nin dünyada tanıtımını üstlenen bir kurumdur. TÜRSAB’ı temsil edecek, dolayısıyla Türkiye’yi temsil edecek bir kişinin öncelikle yabancı dil bilmesi, evrensel değerleri olması gerekiyor. Bu kişinin Türkiye’nin tüm ürünlerini tanıtması, proje üretmesi, turizmin içinden gelen biri olması gerektiğini düşünüyorum. Son dönemde gelişen dijital platformlarda bilgi sahibi olması gerekiyor. 20 yıldan beri başımızda olan zatı muhteremin bu kriterlere sahip olup olmadığını kamuoyu biliyor."
Erdem, TÜRSAB seçimlerinin eskisi gibi olmadığını, zor şartlar altında aday olunduğunu, eskiden turizm sektörünün İstanbul, Antalya ve İzmir gibi bir çevrede oluştuğunu, şimdi ise Türkiye’nin 81 iline dağılmış seyahat acentelerinin bulunduğunu, bunların hepsine gidilmesinin zor olduğunu söyledi.
10 bin 400 acenteye gidip onları İstanbul’a getirmek için (seçim) ikna etmek zorunda olduklarını aktaran Erdem, "Bu seçimde biraz fazla aday olduğu için 45 yıllık TÜRSAB tarihinde ilk defa seçimlere 5 bin katılımcı geliyor. 5 bin katılımcıyı bu otellerde konaklatmak, ağırlamak, ulaşım imkanlarını sağlamak hem bize hem de insanlara külfet. Bu böyle olmamalıydı. 2007 yılında değişen kanunumuzda delege sisteminin getirilmesi gerekiyordu. Kısmet olursa göreve geldiğimizde hedefimiz TÜRSAB’a delege sistemini getirmektir." diye konuştu.
"Haksız bir idare anlayışı var"
Hasan Erdem, TÜRSAB’ın daha şeffaf ve demokratik akılla yönetilmesini arzu ettiklerini söyledi. TÜRSAB’ın faaliyetleri arasında hac ve umre organizasyonunun bulunduğunu anımsatan Erdem, sözlerine şöyle devam etti:
"Hac ve umre organizasyonu yapan bin 200 acentemiz var. 2017’de Diyanet tarafından 32 bin kontenjan tahsis edilmiş. Bu 32 bin kontenjan için 270 acente talip olmuş, maalesef 3-4’ü yüzde 95 oranındaki kontenjanı almış, geriye kalan 265’i yüzde 5’i paylaşıyor. Haksız bir idare anlayışı var. Aslında normalde hac organizasyonu ve akçeli işler Diyanet’in işleri değildir. Hac ve organizasyon işinin tamamen TÜRSAB’ın işi olması gerekir. TÜRSAB’ın Mekke ve Medine’de istihdam ettiği 3 elemanı var. Bunlar da 3 ay çalışıyor. Bunları yıl boyunca istihdam etmeyi, kalitelerini artırmayı, kişi sayısını 35’e çıkarmayı hedefliyoruz. Üstün hizmet kalitesiyle Diyanet’in bu kontenjanın yüzde 100’ünü bize vermesi için baskı oluşturacağız."
Erdem, 10 bin 400 acentenin ulusal düzeyde, teknolojik gelişmelerle rekabet edebilecek portalının bulunmadığını, önemli projelerinden birisinin TÜRSAB’ın konaklama, bilet, destinasyon bankası kurması olduğunu söyledi.
TÜRSAB için güçlü bir e-portal oluşturmayı hedeflediklerini bildiren Erdem, milli "Booking" oluşturmayı istediklerini ifade etti.
"(Acente belgesi) Pasta büyümüyor ama pastayı bölüyorsunuz"
THY’nin bilet satışının yüzde 70’ini seyahat acentelerinin karşıladığını belirten Erdem, "THY acentelerden daha düşük fiyatlar anons ediyor. Bu bizim yaşamamızı zorlaştırıyor." dedi.
TÜRSAB’ın en iyi yaptığı şeylerden birinin acente belgesi olduğunu ifade eden Erdem, "2015 seçiminden bu yana 2 yıl geçti, bin 250’ye yakın seyahat acente belgesi satmışlar, her belge karşılığında 40 bin lira alıyorlar. Bin 250 acente demek mevcut acentelere rakip oluşturmak demek. Gelir kaynakları artmıyor, pasta büyümüyor ama pastayı bölüyorsunuz. Bunun acentelere hiçbir getirisi yok. Trabzon’da 25 acente olması gerekirken 145 acente var. Maliyetine satış oluyor. Kimse para kazanamıyor." şeklinde konuştu.
Erdem, göreve gelmesi halinde yeni acentelerin kurulmasına 5 yıl süreyle tahdit uygulaması getireceklerini belirterek, mevcut yönetimden "20 yıldır şunu yaptım" denilecek somut bir proje görmediklerini iddia etti.
“(Başkan adayı Firuz Bağlıkaya) Benim açımdan ittifak devam ediyor”
Hasan Erdem, bir gazetecinin, "Diğer TÜRSAB başkan adayı Firuz Bağlıkaya ile ortak hareket etme protokolü imzalamıştınız. Bu protokol devam ediyor mu?” şeklindeki sorusu üzerine, çıkış noktalarının tabanda birlik ve beraberlik oluşturmak olduğunu vurgulayarak, "Mevcut yönetimin en belirgin politikası böl-parçala-yönet. Kazanmalarının nedeni başarı değil, bu politika... Benim açımdan ittifak devam ediyor. Tek liste halinde seçime gitme konusuna hemfikir olduk. Listemizi oluşturacağız. Birkaç güne kadar kamuoyuyla açıklayacağız. Bu sefer bu oyuna gelmeyeceğiz.” diye konuştu.
Erdem, "Firuz Bey’in geçen seçimde size bir itirafta bulunduğunu söylediniz. 'Emin Çakmak kazanacağına Başaran (TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy) kazansın diye seçime girdim' demiş. Bu doğru mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu yaklaşık 2 yıl önce söylediğim bir söylemdir. Söz insanın ağzından çıkmadan önce insanın esiridir, ağızdan çıktıktan sonra insan sözün esiridir. Söylediğimiz şeye 'söylemedik' diyemeyiz. Her sözün kendi döneminde bir değeri var. O gün için onun söylenmesi gerekiyordu, doğruydu. Her doğru her yerde her zaman söylenmez. Bugün o sözü söylemenin gereği yok. Bugün ittifak günüdür. Geçmiş geçmişte kalmıştır."
TÜRSAB’ın 23. dönem başkan adaylarından Emin Çakmak’ın "diğer adayları seçim yaklaşmasına rağmen listelerini açıklamaması eleştirisinin" anımsatılması üzerine Erdem, “Emin kardeşime bu noktada kızıyorum. 2 ay önce 'Yapılan ittifakı destekliyorum, aday olmayacağım' dedi. Şimdi aday oldu, bu etik değil. 23. Olağan Genel Kurul yapılmadı. Bizi başarısızlıkla nitelendiriyor. Biz başarısız değiliz, önümüze sandık konulmadı. Biz sadece mağduruz.” diye konuştu.
Seçimin güvenlik gerekçesiyle ertelenmesinin anımsatılması üzerine Erdem, "Bunun kadar üzücü bir şey olamaz. İnşallah seçimi kazanırsak hem AB’de hem de diğer ülkelerde uluslararası turizm lobisi kuracağız. Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğunu anlatmamız lazım." dedi.
"Seyahat acentelerinin yüzde 50’ye yakını gizli iflas içinde"
Erdem, mevcut yönetimin son dakikada seçime dahil olup olmayacağına yönelik soru üzerine de, "Başaran Bey kukla bir yönetim oluşturmayı düşünüyor. Kendisi işin başında olacak, resmi olarak da başkan olmayacak. Aynı düzen devam etmiş olacak. 'Aday değilim' diyor ama seçim çalışmaları yürütüyor." ifadelerini kullandı.
"Seyahat acentelerinin ne kadarı gizli iflas içinde?" şeklindeki soru üzerine de Erdem, "10 bin 400 seyahat acentesinin yüzde 50’ye yakını gizli iflas içinde bulunuyor." dedi.
Erdem, seçimde 4 bin 800 kişinin oy kullanacağını da bildirdi.