Güncelleme Tarihi:
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, yaptığı açılış konuşmasında: “Microsoft Türkiye olarak 25 yıldır Türkiye’nin dijital, ekonomik ve sosyal geleceğine yatırım yapmayı sürdürüyoruz. Bir yandan şirketleri ve kurumları, bir yandan da bireyleri yarının dünyasına hazırlıyoruz. Teknolojiyle desteklenen ve şekillenen eğitim sektörünün, ülkeler için geleceğin anahtarı olduğuna inanıyoruz. Bunun yanında değişen istihdam dinamiklerine de hazırlıklı olmak gerekiyor. Bunun sağlanması için eğitim en önemli konumuz. Bizim yakın dönem hedeflerimizden birini eğitimi yapay zekâ ile birleştirmek oluşturuyor. Gerçekleştirdiğimiz araştırmalar sonucunda, yapay zekâ çözümlerinin 2030 yılında ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılasını %14 artıracağını gördük. Bu artış Çin’de 7 trilyon, Kuzey Avrupa’da ise 1,8 trilyon dolar olarak gerçekleşecek. Biz de yapay zekâda lider iş ortağı olarak müşterilerimiz, kamu kurumları ve STK’larla ortak çalışmalar sürdürüyoruz ve istihdama, sektörlerin dönüşümüne uzun soluklu katkılar sunuyoruz. Birçok alanda iş birliklerine imza atarken bugüne kadar 410’dan fazla STK'ya 170 milyon dolar karşılığı bağışta bulunduk. Bunun yanı sıra 80 binden fazla çocuğa kodlama, programlama ve dijital-okuryazarlık eğitimi sağladık. Daha çok iş birliğine imza atmayı ve gençlerimize teknolojik yetenekler kazandırarak iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun istihdam fırsatlarının daha çok genç tarafından yakalamasını hedefliyoruz. Türkiye Bilişim Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz toplantının, gençlerimizin çağdaş yetenekler kazanması ve iş hayatına daha kolay atılması açısından yeni ufuklar açacağına inanıyoruz” dedi.
Türkiye Bilişim Vakfı Faruk Eczacıbaşı ise Microsoft Türkiye’ye işbirliği için teşekkür ederken, “Türkiye Bilişim Vakfı olarak amacımız, gelişen teknolojiyi en verimli ve doğru yerde kullanmak.Yeni teknolojiler hayatımızı değiştirirken bunları güçlü altyapılar üzerine inşa etmemiz gerekiyor. Sağlık, hukuk ve ekonomi gibi alanların oluşturduğu bu altyapıların en önemlisi ise eğitim. Gelecek kuşakların sorumluluğunu omuzlarımıza yükleyen eğitim konusunu, uzun vadeli ve özenle planlanmış bir şekilde ele almamız gerekiyor. Dolayısıyla bugün burada gerçekleştirdiğimiz çalışma aslında toplumsal bir görev niteliği taşıyor” ifadelerini kullandı.